AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, Silivri Belediyesi Temmuz Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, ilçede yaygınlaşan kaçak yapılaşma, sahil ve şehir merkezlerinde yaşanan kuralsızlıklar ve denetimsizlik nedeniyle sert eleştirilerde bulundu. “Silivri'yi bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler anlayışıyla yönetemezsiniz” diyen Yazıcı, “Kanun herkese eşit uygulanmazsa, bu düzen çöker” uyarısında bulundu.
Silivri Belediyesi Temmuz Ayı Meclis Toplantısı'nda söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, ilçede son dönemde gözle görülür biçimde artan düzensizlik ve kuralsız yapılaşmayı sert sözlerle eleştirdi. Sahil bölgelerinden şehir merkezlerine kadar yayılan kontrolsüzlük ortamına dikkat çeken Yazıcı, “Devleti herhangi bir otoriter yapıdan ayıran şey kurallardır. Silivri'de kurallar yok sayılıyor” ifadelerini kullandı. Meclis kürsüsünden örneklerle konuşan Yazıcı, yetkililerin ihmalkârlığına da tepki göstererek, “Bu muhafızlık değil, olsa olsa izanı aşan bir tuhaflıktır. En önemlisi de şehri eminler şehrin fecaatinin farkında bile değiller. Yani bu kaosun nedenini bile bilmiyorlar” dedi.
YAZICI: KURALSIZLIK, SİLİVRİ'DE ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞINI YOK SAYIYOR
Silivri Belediyesi Temmuz Ayı Meclis Toplantısı'nda söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, ilçede son dönemde artış gösteren düzensizlik ve kaçak yapılaşmaya dikkat çekerek, sahil bölgelerinde yaşanan kontrolsüzlüğü sert sözlerle eleştirdi.
Dünya tarihinin en büyük devlet adamlarından biri olarak kabul edilen Nizamülmülk'ün sözleriyle konuşmasına başlayan Yazıcı, “Kural yoksa ahlak da kalmaz. Kanunlar medeniyetin ve düzenin temelidir. Toplumun ortak vicdanıdır. Kanunsuz özgürlük ise ancak bir kaos olabilir” ifadelerini kullandı.
Yaz sezonunun yoğunluğuna dikkat çeken Yazıcı, özellikle sahil bölgelerinde yaşanan kontrolsüzlükleri şöyle sıraladı: “Nüfusumuz ciddi şekilde kalabalıklaştı. Hafta sonları günübirlik gelen ziyaretçiler sahillerimizi yoğun olarak kullanıyor. Otomobiller, karavanlar, hatta tekneler yolları ve sokakları işgal etmiş durumda. Abartmıyorum; sahillere doğru giderseniz yol kenarlarında haftalardır, hatta aylardır bırakılmış tekneler göreceksiniz. Karavanlar park alanı yerine sokaklarda konumlanıyor, günlerce kaldırılmadan bekliyor.”
Kamusal alanların keyfi kullanıma açıldığını vurgulayan Yazıcı, sokaklarda kurulan çadırlardan, yemek sofralarına kadar yaşanan düzensizliği eleştirdi: “Her isteyen çadır kuruyor, sokaklarda dilediği yerde oturup yemek yiyor. Sahil yollarında neredeyse her köşe başında bir yemek sofrası var. Bu durum bir şehircilik mantığı açısından nasıl açıklanabilir?”
Konuşmasının devamında, sadece sahil kesimlerinde değil, şehir merkezlerinde de benzer bir kuralsızlık tablosunun ortaya çıktığını vurgulayan Yazıcı, Silivri'de kamu düzeninin ciddi şekilde zedelendiğini söyledi.
“Maalesef biz bu kuralsızlığı yalnızca sahillerde görmüyoruz. Şehir merkezlerinde de aynı kaos yaşanıyor. Herkesin gözünün önünde kaldırımlar işgal ediliyor, bu alanlara kaçak yapılar inşa ediliyor. Yayaların kullanımına ait olan kaldırımlar, düzensiz şekilde kapatılıyor. Kimse sormuyor, karışmıyor. Merkezlerde ve mahallelerde bu örnekleri bolca görebiliyoruz.”
“SELİMPAŞA'DA 5 METRELİK KALDIRIM İŞGAL EDİLMİŞ, ÜZERİNE BETON DÖKÜLMÜŞ”
Eleştirilerinin siyaset üretmek amacıyla değil, sorumluluk duygusuyla yapıldığını belirten Yazıcı, bu durumu popülist bir söylem olarak değerlendirenlere de yanıt verdi: “Şimdi bu söylediklerimi duyanlar belki de ‘Yazıcı abartıyor' ya da ‘siyaset yapıyor' diyebilir. Ne popülizme kaçmak istiyorum ne de siyasi şov peşindeyim. Ama burada hepimizin sorumluluğu var. Ben sadece bir örneği, vicdani ve temsil görevim gereği sizlerle paylaşmak istiyorum.”
AK Parti Grup Sözcüsü, konuşmasının devamında bu kuralsızlık örneklerinden birini Selimpaşa Mahallesi'nden verdi. En işlek noktalardan biri olan Halaskargazi Caddesi'ndeki kaldırımlardan birinin tamamen kapatıldığını ifade eden Yazıcı, manzarayı şaşkınlıkla anlattı: “Burası Selimpaşa'nın en işlek noktalarından Halaskargazi Caddesi. Caminin tam karşısında bulunan bu alanda yaklaşık 5 metre genişliğinde bir kaldırım var. Geçtiğimiz günlerde Selimpaşa'dayken vatandaşlarla sohbet ettiğim sırada burası gösterildi bana. ‘Bakın, kaldırımın tamamı kapatılmış' dediler.”
Söz konusu kaldırımın sadece yayalar için değil, aynı zamanda altyapı hizmetleri açısından da kritik bir alan olduğunu belirten Yazıcı, yapılan müdahalelerin ciddi risk taşıdığını söyledi: “Bu kaldırımı kapatmakla kalmamışlar, üzerine beton dökmüşler. O kaldırımda İSKİ'nin rögar hattı var, internet ve altyapı şebekeleri de oradan geçiyor. Düşünebiliyor musunuz? Yarın bir arıza olsa nasıl müdahale edilecek? Bu sadece kural tanımazlık değil, aynı zamanda tüm Silivri halkına bir saygısızlık.”
Söz konusu alanın Silivri Belediye Meclis Başkanvekili'nin iş yerinin tam karşısında yer aldığına da dikkat çeken Yazıcı, yetkililerin duruma seyirci kalmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti: “Orası aynı zamanda meclis başkanvekilimizin iş yerinin tam karşısı. Muhtemelen bu durumu görmüştür. Ama müdahale edilmemiş. Vatandaşlar seyirci kalmış olabilir ama biz kalamayız. Böyle bir Silivri'yi ne siz hak ediyorsunuz, ne de biz.”
“BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ GEÇSİNLER ANLAYIŞIYLA SİLİVRİ'Yİ YÖNETEMEZSİNİZ”
Yazıcı, yaşanan düzensizliğin yalnızca imar ve şehircilik açısından değil, aynı zamanda kamu düzeni ve hukuk devleti anlayışı açısından da ciddi bir sorun teşkil ettiğini vurguladı. “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” anlayışıyla Silivri'nin yönetilemeyeceğini dile getiren Yazıcı, denetim eksikliğini eleştirdi: “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler anlayışıyla bu işler yönetilemez. Silivri gibi büyüyen bir kentte böyle ilerleyemezsiniz. Bugün bu olaya sadece imar açısından bakarsınız, ama yarın sokakta vatandaşların birbirine girmesiyle sonuçlanabilecek sosyal gerginlikler de yaşanabilir.”
Yazıcı, devletin en temel özelliğinin herkes için eşit şekilde uygulanan hukuk olduğunu hatırlatarak, kanunların istisnasız şekilde geçerli olması gerektiğini ifade etti: “Devleti herhangi bir otoriter yapıdan ayıran en temel unsur kanunlardır. Kurallar ve eşitlik ilkesi olmazsa, devlet düzeni çöker. Şikâyetler oluyor, vatandaş durumu bildiriyor ama hiçbir sonuç alınamıyor. Bu nasıl yönetimdir?”
“BU MUHAFIZLIK DEĞİL, OLSA OLSA İZANI AŞAN BİR TUHAFLIKTIR”
Silivri'de “muhafızım” diyenlerin bu tür uygulamalara sessiz kalmasını eleştiren Yazıcı, durumu şu sözlerle özetledi: “Silivri'nin muhafızıyım diyenler bu olaylara sessiz. Bu muhafızlık değil, olsa olsa izanı aşan bir tuhaflıktır. En önemlisi de şehri eminler şehrin fecaatinin farkında bile değiller. Yani bu kaosun nedenini bile bilmiyorlar” dedi.
Sevginar Sali
