Boş kale

Boş kale

04.11.2025 09:58:48

Silivri Belediye Meclisi'nin Kasım ayı oturumu Başkan Vekili Gökhan Yonat başkanlığında gerçekleşti. Salona daha ilk dakikada hâkim olan hava; iktidarın söylem anlamında hazırlıksız, muhalefetin ise boş kaleyi gördüğüydü.
Gökhan Yonat'ın açılışta yalnızca önemli gün ve haftalara değinmesi, ardından CHP Grup Sözcüsü'nün yine aynı çerçevede kalması, yerel iktidarın Silivri için söyleyecek söz anlatacak hizmet ve yatırım bulmakta zorlandığı bir tabloyu gözler önüne serdi.
Silivri'de son bir ayda yapılan bir iş, çözülen sorun yok mu? Var tabi ki. Ama nedense dile getirilme ihtiyacı hissedilmiyor.
SULTAN AŞKIN'IN NET VE SAHİCİ ÇIKIŞI
MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın iyi bir başlangıç, doğru bağlam, net bir söylemle muhalefet bayrağını bir kez daha hakkıyla dalgalandırdı.
Aşkın;
• Afet hazırlığı ve deprem riski,
• Araç kiralama ihalesi ve ödeme güçlükleri,
• Personel politikalarında daralma ve tasarruf başlıklarını Silivri ölçeğinde, somut örneklerle ve doğrudan bir üslupla meclisin tam ortasına bıraktı.
Vurucu ve yerel gerçekliğe temas eden bir konuşmaydı.
Ve o dikkat çeken kelime oyunu…Volkan Yılmaz'lı Silivri Belediye Başkanlığı göndermeyle CHP kanadında birden refleks doğdu. İlginç olan şu ki: Bunun dışında Aşkın'ın eleştirilerine (hizmet, yatırım ve uygulamalara yönelik) doğrudan hiçbir itiraz gelmedi.
Ama konu Bora Balcıoğlu'nın belediye başkanlığı olunca savunma refleksi harekete geçti.
Savunulan şey yapılanlar değil, başkanın adıydı!
YAZICI'NIN MERKEZ İKTİDAR SÖYLEMİ, YEREL MUHALEFET POZİSYONUNU ZAYIFLATIYOR
Sultan Aşkın'dan sonra kürsüye Celalettin Yazıcı çıktı.
Konuşmasının ilk cümleleri AK Parti'nin Türkiye genelindeki toplu konut projeleri üzerine olunca ister istemez şu soru belirdi: AK Parti, Silivri'de muhalefet olduğunu tam idrak edebildi mi? Çünkü merkez iktidar söylemi, yerel muhalefet pozisyonunu zayıflatıyor.
Neyse ki Yazıcı, konuşmanın ilerleyen kısmında ziyadesiyle yerel düzleme döndü: Bekirli ziyaretleri, vatandaşların ilettiği beklentiler, hizmet talepleri, eksik kalan noktalar.
Burada bir başka dikkat çekici an: AK Parti İlçe Başkanı Sami Barlas'a yapılan özel teşekkür. Siyasi nezaket ötesi, parti içi denge ve birlik mesajı içeriyordu.
NE YONAT İNANDIRICIYDI, NE KELEŞ'İN ÇIKIŞI GÜÇLÜ BİR AĞIRLIK BIRAKABİLDİ
İktidar hesabına Mehmet Keleş'in itirazı ile Gökhan Yonat'ın cevap vermesi arasında ne Yonat inandırıcıydı, ne Keleş'in çıkışı güçlü bir ağırlık bırakabildi. Ama Keleş'in itirazlarında ısrar etmesi, en azından “Belediye Başkanı yok ama meclis tamamen sessiz, kayıtsız değil” mesajını verdi.
Kasım meclisinde asıl dikkat çeken ise gündem dışı konuşmalarda AK Parti'nin herkesin (Diğer gruplara göre) önünde hazırlıklı olmasıydı. AK Parti grubunda ciddi bir organizasyon, hazırlık ve kadro niteliği var. Bunun adı net: çalışıyorlar. Siyasetin bütün tuşlarına basıyorlar.
SALİM ÇAVDAR'IN KÜÇÜK AMA
ANLAMLI HAMLESİ
Meclisin başlamasından önce AK Partili Salim Çavdar'ın yaptığı şey, siyasette artık pek az kişinin hatırladığı bir incelikti: CHP tarafında oturan izleyicilerin hepsinin yanına tek tek gidip tokalaştı. Çoğu CHP'li meclis üyesinin el kaldırıp selam vermeyi tercih ettiği yerde, Çavdar yanlarına kadar gitti, göz hizasına indi, temas kurdu. Ve evet, AK Parti'de adım adım emin adımlarla yükseldiğini çok net gösteriyor.
CHP'li Mehmet Keleş bunu her zaman yapıyor, Ebru Onur ve Hatice Özel de bu yaklaşımı çoğunlukla kararlılıkla sürdürüyor.
Bu örnek bir siyaset bilincidir.

Özetle:İktidar cephesi bu oturumu boş geçti.
Muhalefet ise daha çok Sultan Aşkın'ın omuzları üzerinde görevini yaptı.
AK Parti çok organize, MHP sahada dikkatli, CHP ise savunma refleksiyle sınırlı bir çizgi gösterdi.
Ve bütün bunların ortasında en belirgin gerçek şu: Başkan Bora Balcıoğlu'nun mecliste yokluğu çok açık şekilde hissediliyor.
Meclisinde bu boşlukları yaratmada umarım bizim göremediğimiz çok geçerli ve halkı nedeni vardır.
Fakat şunu net söyleyebilirim: Bu yokluk kendisine yazıyor. Başkasına değil.

YORUM YAP