10 Temmuz Dünya Hukuk Günü'nde Silivri Belediye Meclisi'nde gündem dışı söz alan CHP'li Meclis Üyesi Av. Mehmet Keleş, hukuk ve adalet kavramlarının içinin boşaltıldığını söyleyerek Türkiye'de hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukukunun geçerli olduğunu vurguladı.
10 Temmuz Dünya Hukuk Günü dolayısıyla söz alan CHP İstanbul Büyükşehir ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Av. Mehmet Keleş, “İnsanlık tarihinin binlerce yıllık adalet arayışının sembolü olan, toplumları bir arada tutan ve medeniyetin temel harcı olan hukuk kavramını kutlamak, onu yeniden hatırlamak için bir araya geldik. Ancak ne acıdır ki; hukukun üstünlüğünü kutlamamız gereken bu anlamlı günde, ülkemizde hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku hüküm sürmektedir” ifadelerini kullandı.
“YARGI, HAK ARAMA MAKAMI OLMAKTAN ÇIKTI”
Keleş'in konuşması aynen şu şekilde: “Türkiye'de adaletin terazisi bozulmuş, hukukun kılıcı iktidarın karşısında duranların, özgür basının, muhalif siyasilerin ve onurlu yurttaşların tepesinde sallandırılır hale gelmiştir. Hukuk devleti ilkesinin içi boşaltılmış; yargı, bir hak arama kurumu olmaktan çıkıp, iktidarın sopası haline getirilmiştir. Bugün Silivri Cezaevi, bu hukuksuzluğun sembolü olmuş, bir zamanlar ‘adalet sarayı' denilen yerler, adeta zulüm yerlerine dönüşmüştür.
“TUTUKLAMA, CEZA YÖNTEMİNE DÖNÜŞTÜ”
Basını susturmak için, kalemini satmayan gazeteciler dört duvar arasına hapsediliyor. Fikirlerini açıklayan sanatçılar, akademisyenler ve siyasetçiler ‘terörist' yaftasıyla veya iftiralar ve kumpaslarla ya özgürlüklerinden ediliyor ya da ömürlerini mahkeme kapılarında tüketiyor. Oysa tutuklama bir tedbirdir; ceza değil. Ama biz biliyoruz ki bugün tutuklama, artık bir ceza yöntemi, bir susturma aracı olarak kullanılmaktadır. Karşıt görüşler yargı yoluyla tasfiye edilmekte, ‘bağımsız ve tarafsız yargı' ilkesine her gün bir darbe daha vurulmaktadır.
"TÜRKİYE, HUKUK ENDEKSLERİNDE DİPTE"
Uluslararası raporlar, bu acı gerçeği rakamlarla önümüze koyuyor. Türkiye, Dünya Adalet Projesi'nin Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde son 20 yılda hızla gerileyerek 140 ülke arasında 117. sıraya kadar düşmüştür. Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı gibi temel alanlarda en kötü karnelerden birine sahibiz.
“ARTIK YETER! ADALET İSTİYORUZ!”
Değerli arkadaşlar; hukuk, bir milletin ortak vicdanıdır. Hukuk, hepimiz içindir; bir kesimin değil. Hukuk, korkuya değil, güvene hizmet eder. Ama bu ülkede artık insanlar hukuka değil, her gün yeni bir hukuksuzluğa uyanıyor. Sokaktaki yurttaşın dilinde bir tek cümle var: ‘Artık yeter! Adalet istiyoruz!' İşte biz burada, Silivri Belediye Meclisi'nde bu sesi haykırıyoruz: Adalet istiyoruz, hukuk devleti istiyoruz, yargının bağımsızlığını istiyoruz!
“ADALET BİR GÜN HERKESE LAZIM OLACAK”
Bugün burada bir gerçeği hatırlatmak zorundayız. Alman din adamı Martin Niemöller'in sözleri bu tabloyu çok açık anlatıyor:
‘Naziler komünistleri götürdüğünde sesimi çıkarmadım; çünkü ben komünist değildim.
Sendikacıları götürdüklerinde sesimi çıkarmadım; çünkü ben sendikacı değildim.
Yahudileri götürdüklerinde sesimi çıkarmadım; çünkü ben Yahudi değildim.
Beni almaya geldiklerinde ses çıkaracak kimse kalmamıştı.'
Silivri Cezaevi'nin duvarları bu sözlerin anlamını her gün haykırıyor. Bugün sıra başkasında gibi görünen bu zulüm, yarın hepimizi bulur. Ve bilin ki adalet bir gün herkese lazım olacak. Bugün konuşmazsak, yarın susturulacak olan biz olacağız.
“ADALET VARSA, UMUT DA VARDIR”
Unutmayalım:
Adalet yoksa, özgürlük yoktur!
Özgürlük yoksa, demokrasi sadece bir hayaldir!
Bu yüzden susmayacağız.
Bu yüzden adaleti aramaktan vazgeçmeyeceğiz!
‘Adalet varsa, umut da vardır!'
Dünya Hukuk Günü vesilesiyle, hukuk mücadelesi veren tüm aydınlara, yüreği özgürlük için çarpan herkese saygılarımı sunuyorum.”
Sevginar Sali
