“Ambulansı, itfaiyeyi ve mezbahayı geri istiyoruz”

“Ambulansı, itfaiyeyi ve mezbahayı geri istiyoruz”

17.07.2013 10:42:25


Silivri’ye bağlı mahalleleri gezerek vatandaşlarla tek tek sohbet edip, mahallelerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını soran Hürhaber Gazetesi, AK Parti'nin Değirmenköylü Silivri Belediye Meclis Üyesi Yusuf Köroğlu’nu da dinledi.
‘Silivri Rüzgâr Enerji Santrali’ projesiyle arazilerinin parçalandığını, çiftçiliğin yok edildiğini dile getiren vatandaşlar, mağdur olduklarını, rüzgârgüllerini istemediklerini aktardı. İşlerin durgunluğu nedeniyle esnafın tutunma mücadelesi verdiğini anlatan Değirmenköylüler, yetersiz hizmet konusunda hemfikir. Bölgeye can verecek olan mezbahanın kapalı olmasına veryansın eden vatandaşları, meclis üyelerinin ilgisizliği de üzüyor. Çamur akan şebeke suyu nedeniyle fahiş fiyatlarla aldıkları suyu içtiklerini söyleyen Değirmenköylüler oldukça tepkili. Sağlık ve afet konusunda ciddi endişe taşıyan vatandaşlar, hastaları olduklarında acil müdahale edecek ekip ve ekipmanların mahallede olmasını istiyor. Kanalizasyondan gelen foseptik artıklarını arıtıp tarlalara vermek amacıyla yapımı tamamlanan arıtma tesisinin küçük noksanları olduğunu öğrendiğimiz Değirmenköy ziyaretinde vatandaşlar şöyle konuştu:

"MEZBAHA İÇİN ÇOK MÜCADELE ETTİK, AÇMADILAR”
Ramazan Albayrak: Mahalle olduktan sonra hizmetler yetersiz kaldı. Ellerindeki imkânların kısıtlılığından dolayı yetişemeyebilirler diye düşünüyorum. İleriki dönemlerde hizmet beklentimizin gerçekleşeceğini umuyorum. Sağlık çok önemli, en çok üzerinde durduğumuz konu bu. Sanayileşmeye dönük köyümüzde istenmeyen bir kaza yaşansa müdahalede bulunacak doktor da ambulans da yok. Temizlik yok denilecek kadar az. Mezbahanın açılması için çok mücadele verdik fakat muvaffak olamadık. Şu an kesim yaptığımız mezbaha, mezbaha değil. Kesim için de Ereğli mezbahasına gidiyoruz.

"İNSAN VE İŞ YOĞUNLUĞU AZALDI”
Ergin İşler: Hiçbir zaman hizmetler dört dörtlük olmaz, belediye hizmetlerini devam ettiriyor. Kendi belediyemiz varken insan yoğunluğu olurdu, ev ve arsa almak, vergi ödemelerini yapmak için gelenler ticari hareketlilik sağlardı. İtfaiye Çanta merkezde var, şimdiye kadar bir sıkıntı olmadı bundan sonra da olmaması temennim. Olmayacak duaya âmin dememek gerekir, bu saatten sonra kalkıp belediyeyi geri getiremeyiz.

"ÖLDÜĞÜMÜZ ZAMAN SAĞLIK HİZMETİ GELİR”
İbrahim Korkut: Her şeyden mahrum olduk, birebir muhatap bulamıyoruz. Belediyemiz buradayken bir ‘alo’ diyorduk, mutlaka ilgilenecek birilerini bulup işimizi görüyorduk. Bir harman mevsimi geçirdik, yollar sıkıntılı olunca arabalar devrilmeye yüz tuttu. Bozuk bir yer bulamayacağınız kadar düzgündü yollarımız kendi belediyemiz zamanında. Su ve alt yapılarımız yeniydi, şimdi yeniden yapılıyor. Bu neyin nesidir anlam veremedik. Öldükten sonra, sağlık geliyor. Garajımızda itfaiye aracı vardı, şimdi Çanta’da. Eğer oradan gelmesiyle buradan müdahale etmesi aynıysa memnun olalım. Çiftçiyim, Allah sonumuzu hayır etsin. Mazot aldı başını gidiyor. 10 sene önceki buğday fiyatı herese lazım olduğu zaman pahalı, olmadığı zaman ucuz. Çiftçinin elinde para yok ki ucuz olduğu zaman alabilsin.

"6 AYDA 4 KEZ ZABITA BASKINA GELDİ”
Tahir Yalçınkaya: Silivri Belediyesi çalışmalarına diyecek bir şey yok ama zaman zaman sıkıntılarımız oluyor. Esnaflık yapıyorum, belediyemize 6 ay kadar önce ruhsat başvurusunda bulundum. Süreç içerisinde gerekli evraklarımı tamamlıyorum. Buna rağmen, zabıtalar gelip sıkıştırıyor. Ruhsatsız olarak çalıştığıma dair herhangi bir şikâyet nedeniyle de geliyor olabilirler ama esnaf odasına da kaydımızı yaptırdık. Tarım ziraat tarafından denetlemem de yapıldı, resmi işlemlerden kaçtığımız bir durum yok. İşlerimiz zaten öyle çok değil, kaynağımız yok, her bir evrak masraf olduğu için ancak yetiştirebiliyoruz. Kişisel olarak belediyemizle ilgili bir şikâyetimiz yok ama 6 ay içinde 4 sefer zabıta baskına geldi. Bunların olmaması gerekirdi, esnaf olarak destek olmaları gerekir. Silivri Belediyesi hizmetlerini beğendiğimi de eklemek isterim. Parklar yapılıyor, yollarla ilgili çalışmalar yürütülüyor.

"ESKİ BAŞKANIMIZ SUYU İSKİ’YE VERMEMEK İÇİN DİRENMİŞTİ”
Rahmi Taşdemir: Mahalle olduktan sonra açıkçası iflas ettik. Değirmenköy’e yabancı bir insanın girdiği yok. Belediye buradayken Değirmenköy’e insanlar gelirdi, gittikten sonra ise bu durum bitti. Değirmenköy Eski Belediye Başkanı Osman Topaç, yıllarca suyu İSKİ’ye vermemek için direndi. ‘Gerekirse cezaevine girerim ama bu suyu vermem’ dedi. Su, belediye zamanında 50 kuruşken şimdi 3 TL oldu. Musluklardan gelen suyu bir Allahın kulu içmiyor. Meclis üyelerinin kimisi emlakçı, kimisi müteahhit olmuş, herkes kendi işinin derdinde.

"İSKİ’Yİ ARAMAKTAN KONTÖRÜM BİTİYOR”
İbrahim Köroğlu: Hiçbir faydası olmadı, daha da zorlaştı her şey mahalle olunca. Derdimizi anlatırdık önceden, şimdi ise durum öyle değil sıkıntımızı kime anlatacağız? İSKİ’yi aramaktan telefonumda kontör kalmıyor.

"İSKİ’YLE İŞLER KAVGA-GÜRÜLTÜ”
Haluk Özdemir: Hiçbir artısı olmadığı gibi eksileri de beraberinde getirdi mahalle olmak. Yangın çıksa, tarlalar yansa ne yapacağız? Belediyemiz buradayken, hastamız olduğunda direk evimize gelirdi şoför. Çavuşlu’dan fedakârlık yaparak su getirdik Değirmenköy’e. Hepimiz, aileler yapılan asfaltlara katkıda bulundu. Belediyeye yardımcı olduk, çoğu şeyi kendi imkânlarımızla, ödemeler yaparak yaptık. Şimdi hepsini aldılar elimizden üstüne suyun da fiyatını artırdılar. Burası köy yeri bahçemi sulayamıyorum, suladığım zaman ayda 100 TL fatura geliyor. Kendi belediyemiz olsaydı daha makul bir fiyatta para alacaktı. İSKİ, hiçbir şeyi dinlemiyor, kavga-gürültü. Batak akıyor. Silivri Belediyesi elinden geleni yapmaya çalışıyor, ama anlıyoruz eli kolu bağlı. Büyükşehir nerede rant varsa oralara konmuş, belediyenin büyük gelirlerini eline geçirmiş.

"ESNAFIN İŞİ BİTTİ”

Mümin Taşdemir: Ormanda yaşayan Tarzan’dan daha beter olduk. Mahalle olmanın hiçbir faydası olmadı. Yollar yapılıyor, bozuluyor tekrar yapılıyor; rant. Parayı alan götürüyor. Burasıyla ilgilenen yok, Değirmenköy diye bir yer kalmadı. Esnaf bitti, lokantaların çoğu zaten kapandı, iki tane kasap kaldı köyde. İSKİ, işçiye 3 bin TL para veriyor. Bu para nereden çıkıyor, var mı böyle bir memleket?

"İŞSİZ GENÇ YOK”

Rıdvan Köroğlu: Fabrikada çalışıyorum. Mahallemizde işsiz genç yok, çalışma şartları asgari ücret üzerinden.

"SAMAN BALYASI TAŞIYORUZ”
Emrah Avel: İşçiyim, 1 TL’den saman balyası taşıyoruz kamyon ve traktörlere beden gücümüzle. Bu iş bittiğinde at arabası koşacağız, hurdaya gideceğiz. Daha başka bir iş yok.

"BELEDİYE BURADA OLMALI”
Muzaffer Öz: Mahalle olunca her şey kötü oldu, Değirmenköy ve bizim için. Sözümüzü geçiremiyoruz, eskiden işlerimizi görebiliyorduk. Belediye burada olsaydı hizmetler de yakın olurdu.

"RÜZGARGÜLLERİ TARLALARI PARÇALADI, ÇİFTÇİLİĞİ BİTİRDİ”
İsimsiz: Belediyenin buradan gitmesinin bize her şekilde zararı oldu. Belediye kapandı, Değirmenköy bitti. Tarlardan rüzgârgülleri geçiyor, tarlalar parçalanıyor. Misal 10 dönüm tarla ortasından rüzgargülü şirket tarafından belirlenen yerlerden geçiyor, 2,5 dönümünü alıyor. ‘Paranızı yatırdık gidin alın’ diyorlar. Aşağı yukarı 130 kişinin yeri var. Çiftçilik yapanlara iş de bırakmıyor. 45 metre bir tanesi, 200-300 metre çevresini de kullanamıyorsunuz.

"AMAÇ OYLARI AZALTMAK”
Yusuf Avcıolu: Köylerin ‘mahalle’ olmasının oy dağılımını düşürmek ve kamu arazilerine Büyükşehir’in hâkim olması amacıyla yapıldığını düşünüyorum. Rüzgargülleri ile devlet adına özel şirketlere peşkeş çekiliyor.

"UCZ VE 101 MARKETLER ESNAFA ZARAR VERİYOR”
Mümin Demir: Ekonomik açıdan iyi bir durum söz konusu değil. UCZ ve 101 marketler küçük esnafa zarar veriyor. Belediyenin gitmesi ile Değirmenköy’de şartlar gittikçe kötüleşti. Büyükşehir ve İSKİ çalışmaları devam ediyor fakat çalışmaların ne durumda olduklarıyla ilgili bilgim yok.

"PAZAR TEZGÂHLARI TRAFİĞİ AKSATIYOR”
Bahri Bakıcı: Eskiye göre kıyaslama yaptığımızda mahalle olmanın iyi getirileri olmadı. Sıkıntılarımızı belediyemiz buradayken anlatma imkânına sahiptik. İstediğimiz zaman belediye başkanına ulaşamıyoruz artık Silivri’ye gitmek durumundayız. Belediyemizin buradan gitmesine üzgünüm, geri gelmesini isterdim. Referandum yapılmalı ve halka danışılmalıydı köyleri mahalle yaparken. Doğru değildi, belediyemizi kurtaramadık. En güzeli, yerinden yönetim. Pazar tezgâhlarının tüpçü yanında yer alan parka taşınmasını isterim. Pazar tezgâhları sokağı daraltıyor. Duran araçlarla birlikte bir keşmekeş oluyor, ‘babalara’ vuruyoruz. Hiç olmazsa vatandaş ağaçların altında gölgede malını satsın. Meclis üyeleri çalışıyor ama bana göre yetişmiş değiller. Yetişmiş olsalar, zehir gibi adam olmaları lazım.

"EN ACISI ÜLKEMİZİ KURTARAN ATAMIZI YOK ETMEK İSTEMELERİ”
Halil Yavuz: Ülkenin hali ortada bir tarafta eli baltalı, tabancalılar var bir tarafta da mağdur insanlar. Düzgün vatandaşlar eziliyor ve içeri atılıyor. Memleket hukuk devleti ise onu uygulamak gerekiyor. Rahmetli Atatürk, 7 ülkenin paylaştığı Türkiye’yi bileğinin kuvvetiyle kurtardı. O kurtarmasaydı ülkemiz hangi ülkelerin esareti altında kalacaktı? Türkiye’de cami olacak, Kuran okunacak mıydı? Yaşım 71, Atatürk’ün düşüncelerinin ne olduğunu biliyorum. Keşke iktidar da O’nu azıcık savunsaydı. Ama maalesef yok etmeye çalışıyorlar, en acı tarafı da o. Tarımdan emekli çiftçiyim, bana fazla vermesi gerekirken aldığım maaşım 550 TL. Daha bir kere zam vermedi emekliye. 47 senelik belediyemiz elimizden alındı, isyan ediyorum. Halka sorulmadı. Derdimizi anlatıyorduk. Silivri’ye git, İstanbul’dan adam bul davası yoktu. Her gelen başkan çok güzel çalıştı burada, inkâr edilmez.

"HİZMET YAPILIYOR”

Hüseyin İşcan: Silivri Belediyesi geliyor, hizmet etmeye çalışıyor.

"AYLIĞIMIZI VERMİYORLAR”
Yaşar Yaşar: İSKİ’nin taşeron firmasında arıtma tesislerinde çalışıyoruz. Aylıklarımızı vermiyorlar. Arıtma tesisinin yapımı bitti sayılır fakat kimse ilgilenmiyor.

"TAKSİM GEZİ PARKINDA BAŞBAKANA DERS VERİLİYOR”
Nebi Acar: Ben çiftçilik yapmıyorum ama verimler bozuk. Taksim Olayları’nda insanlar Başbakan Tayyip Erdoğan’a ders vermeye çalışıyor. Anlaması lazım ama anlamazsa da Başbakan Erdoğan’ın kendisinin dediği gibi bir gün gelir sandıkta gömülür. Buradan her saat başında kalkan araçları, 2 saatte bir kaldırmaya başladılar. Çorlu arabası Silivri’ye, Silivri arabası Çorlu’ya giremiyor. Devlet içinde devlet ayrılığı gibi oldu, bizim için iyi değil. Arabayı kaçırınca iki saat daha beklememiz gerekiyor. Ben dünyanın en zengin adamıyım çünkü bütün hayal güçlerimi bitirdim.

"MECLİS ÜYELERİ YETERSİZ KALDI”
Tunay Yaşar: Belediyeden sonra Değirmenköy kan ağlıyor. Burada kendi ihtiyacımızı kendimiz görebiliyorduk artık her şeyden mahrumuz. Silivri’nin en son hizmet alan köyü şu anda Değirmenköy. Silivri Belediyesi çalışma yapıyor ama bitiremiyor. Çanta güzel bir şekilde yapılıyor, Gümüşyaka’yı bitiriyor iş Değirmenköy’e gelince olmuyor. Buradaki meclis üyelerimiz yetersiz kalıyor. İSKİ’den insanlar rahatsız, çalışıyorlar fakat dağınıklar. Yaptıkları işi kapatmadan gidiyorlar. Çorlu’da kalıyorum minibüslerle ilgili sıkıntımız var. Buradan Çorlu’ya giden vatandaş hastaneye gidiyor ama oraya girmiyor minibüsler. Vatandaşlar Çorlu Belediyesi’ne para vermek zorunda değiller bir de orada kart aramak durumunda kalıyorlar.

"HASTANEYE GİTMEK İÇİN PARAYLA KART ALIYORUZ”

Doğan Köroğlu: Çorlu’ya hastaneye hastamızı ziyaret etmek için gittik. Hastaneye geçişimi Çorlu Belediyesi araçlarına parayla aldığım kartı kullanarak sağladım.

"ARKA SOKAKLARA HİZMET YAPILMIYOR"
İbrahim Yavaş: Yatırımların eski belediyeye nazaran iyi durumda olmadığını düşünüyorum. Eskiden belediyede gerekli işlemlerimizi yaptırabiliyorken artık durum öyle değil. Büyükşehir’in alt yapı çalışmaları gayet iyi ve gittikçe ilerliyor. Görünen yerler yapılıyor ama görünmeyen arka sokaklar kalıyor.

KÖROĞLU: SİLİVRİ BELEDİYESİ ‘PARK’ DIŞINDA NE YAPTI?
AK Parti'nin Değirmenköylü Silivri Belediye Meclis Üyesi Yusuf Köroğlu: "Vatandaş olarak düşündüğüm zaman da yerel yönetimler için belediyelerin kapanması yanlıştı. Hizmeti yerinden almaya alışmıştık, işi olan vatandaş belediyede işini çözüyordu. Halk için en iyisi belediyenin Değirmenköy’de olmasıydı. Maalesef belediyeler kaldırıldıktan sonra Silivri’ye bağlandık. Bağlandıktan sonraki konumumuz vahim. Vatandaş buradan Silivri’ye belediyeye gidiyor ve istediği kolaylıkta başkana ulaşamıyor. Belediye başkanı içeride olsa dahi ‘yok’ deniyor ve vatandaş geri dönüyor. Bizim vatandaşımız uysal insan, beklemeyle ömürlerini geçirmişler ve hala bekliyoruz. Mahalle olup Silivri Belediyesi’nden aldığımız hizmet ile yerinden yönetimle aldığımız hizmet arasında dağlar kadar fark var. 4 yılı geçirdik, 5. yıla gidiyoruz. Silivri Belediyesi bu 5 yıl süreç içerisinde park dışında yaptığı bir şey göstersin. Burada vatandaşın arzu ettiği şey şu; Silivri Belediyesi’ne gittiği zaman işini görüp dönebilmesi.

"ALT YAPI SIKINTIMIZ ORTADAN KALKTI”
Değirmenköy’ün alt yapısı, kurulduğundan bu yana, o gün ki şartlar içerisinde 3 bin nüfusa tekabül eden bir kuruluşun içerisinde yer aldığı için düşüktü. Şimdi 10 bin nüfusa tekabül eden bir mahalle olarak kaldık. Vatandaşların talepleri, yoğunluk ve kalabalık artı, yeni kurulan binalarla birlikte alt yapının güçlenmesi kaçınılmaz oldu. Eski alt yapı, 10 bin nüfusa tekabül eden bir mahalleyi kaldıramaz hale geldi. Kendi sistemiyle yukarıdan aşağıya akan merkezin aşağıdaki borularının küçük olması kanalların tıkanmasına sebep oldu. Spor Tesisleri’nin olduğu yerde ciddi sorunlar yaşadık. Biz bunu İSKİ ile defalarca görüştük. İSKİ yerinde tespit yaptı ve açtı fakat 1 ay içerisinde tekrar aynı kanallar tıkanmaya devam etti. Bu alt yapının yetersizliğinden kaynaklanıyordu. Bunu gündeme aldılar ve İSKİ 3 bin nüfusluk alt yapı sistemini sil baştan değiştirdi. İSKİ, diyelim ki eskiden 20 cm olan alt yapıdaki boruyu bugün 90-100 cm’ye çıkarttı. 100 cm’de bundan sonra tıkanma olmasına imkân yok. Yeni sistemde alt yapı sıkıntımız ortadan kalktı. Alt yapının yanında atık su kanalizasyonları da bitirildi. Tek bir sıkıntımız kaldı; sular. Sular içilemez duruma geldi çünkü borular demirdendi. Demir borular zaman içerisinde küf yaptı. Asfaltlı borular da tamamen değiştirildi. Şu anda alt yapı çalışmaları devam ediyor. Değirmenköy’ün alt yapısında su şebekesi tekrar değişiyor. Alt yapı bitiyor ama yollardaki bozukluklar giderilmiyor. Hemen arkasından kapatılıyor fakat betonun çökmesi zaman alıyor. Spor Tesisleri’nin ana yol girişinden 3 km’lik yolu Silivri Belediyesi’nin yapması gerekiyor.

"DEĞİRMENKÖY E-5 GİRİŞİNE SİNYALİZASYON TAKILACAK”
Değirmenköy E-5 giriş trafik ışıklandırmasıyla ilgili basına demeçte vermiştik. Bu konuyu tamamıyla halletmiş durumdayız. Girişteki alanı genişletebilmek için sağ ve soldaki dükkânların 2-3 tanesini yıkmak istiyoruz. İstimlâk etmeye gerek yok, orası belediyenin yeri bir kararla yıkılacak. Orada ölenler, sakat kalanlar, tekerlekli sandalyeye mahkûm olan insanlar var. Ben bunu siyasi olarak değil vicdani olarak yapıyorum. Bunu vicdani olarak düşünürsek orasının yapılması gerekiyor. Büyükşehir tarafından ihalesi yapıldı, Karayolları Genel Müdürlüğü geldi ve kontrollerini yaptı. En kısa zamanda sinyalizasyon takılacak. Orası ana arter yolumuz, hem giriş hem çıkış o nedenle yeterli değil. 10 bin nüfuslu bir beldenin traktörleriyle, vasıtalarıyla sağlıklı bir şekilde asfaltı geçebilecek bir yerleri yok. Belediyeye önergeyle şunu da söylüyorum; As betonun arkasından, benzin istasyonunun altından bizim direk E-5 bağlantılı bir yolumuz var. O yolu kaybetmeden, hazır DSİ’de buradayken onlar yolu açsınlar bizler de 3 tane büyük kült koyduralım ve oradan geçirelim. Biz buna güveniyoruz ve destekliyoruz. Geçen üst köprünün altından vatandaşı ferahlatalım. Şimdi ekim zamanı vatandaş mezbaha yoluna nasıl dönecek? Bunları dile getirmek lazım.

"IŞIKLAR, DEVLET BÜTÇESİYLE GEZİYE GİTMESİN OKULLARA AYIRSIN”
Tır alanı tamamen hazineye ait olan bir yer, orada Karayolları tarafından düzeltme yapıldı. Kış mevsiminde fabrikaların gidiş gelişi nedeniyle çok çamur oluyor aslında o yolların Silivri Belediyesi tarafından yapılması gerekiyor. Biz 18. maddeyi yaparken, benim 10 dönümlük yerim 7-8 dönüme düştü. Yol payı verdik, katkı payı olarak bıraktık. Yolumuz yok, belediye tutmuş kiraya vermiş. Okullara gelir olsun diye. 5 bin lira için, orada vatandaşın 2-3 trilyonluk yatırım yeri varken… Dışarıdan gelen bir vatandaş arsa payı olarak görüp almak istiyor, "Burası 3800 metre yer, 170-180 lira istiyor” diyoruz. Başkan da; "Siz yerinizi satmayın, ileride daha çok para yapacak” diyor. Başkan’a burada çarşıda da söylemiştim yine duysun; Büyükşehir ve devlet; alt yapıyı yaptı, doğal gazı çekti. Başkanın yapacağı tek bir şey var; 8 tane yolumuz var ana arter yollarda, kira mukavelesini kaldıracak, devletin bütçesinden 3 sefer Romanya’ya, Bulgaristan’a geziye gitmeyecek, o parayı ayıracak okullara verecek. Mademki biz kamu hizmeti yapıyoruz; okullar da, devlet de, millet de, belediye de bizim.

"SAĞDA SOLDA YENSİN DİYE BIRAKMADI VATANDAŞ YERİNİ”
Bizim oradaki yapmış olduğumuz arsaları belediyeye kamulaştırarak kalan araları satıp da sağda solda yemek için bırakmadı bu vatandaş. Bu vatandaş oradaki yerlerin alt yapısı yapılsın diye bıraktı. Alt yapısı, yolları yapılsa Değirmenköy’de yaşayan vatandaşın tarlasını 250 liraya satsa fena mı olacak? 5 dönüm satarsa 250 bin lira benim buradaki halkımın cebine daha çok girerse alan mı mutlu olacak satan mı? Sezon bitti, alacak makinelerini son durak nereye kadar ise alt yapısını yapacak, elektriğini getirecek. Bu belediyenin kamu hizmeti. Elektriğini, suyunu getirsin alt yapısını yapsın bizim yerimiz o zaman isteyene 300-400 bin lira. Ortaköy’dekilerin alt yapısı tamamlanmış, yolları, arsası ve arsa payları belli. Bizim arsa paylarımız belli değil. Sadece borç ödüyoruz.

"BELEDİYEYE AİT YOLU BÜYÜKŞEHİR YAPTI”
Silivri Belediyesi’ne ait olan mezarlık alanından İrfan’ın Yeri’ne çıkış yolunu Büyükşehir Belediyesi olarak biz yaptık. Tam donanımlı yapılması gerekirse; Çavuşlu’yu bağlayan ana merkez yolunun ve mezarlık yolunun E-5’e kadar yapılması gerekiyor. Bunlar yapılırsa zaten vatandaş ferahlatılır. Seçim sürecine giriyoruz, yapılacağına inanıyorum.

"DEĞİRMENKÖY’E BELEDİYEDEN FAZLA HİZMET ETTİK”
Değirmenköy’de siyasi anlamda herhangi bir sıkıntımız yok. Verilen görev ne ise onu yapıyoruz. Biz Değirmenköy’e Silivri Belediyesi’nden fazla hizmet ettik.

"BİR KAZA YAŞANIRSA SORUMLUSU SİLİVRİ BELEDİYESİ OLACAK”
Sanayi ve dükkânlarımız çok kötü durumda, rezillik. ‘Alt yapısı tıkandı’ dediler, yaptık. Biraz önce de uğradım oraya, ‘utanıyorsanız 1 çuval çimento ben alayım’ dedim. Çocukların kafasına bir şey düşerse bunun sorumlusu Silivri Belediyesi olacaktır. Vatandaştan kirasını alıyor, vatandaş ödüyor ama hizmet karşılığı alamıyor. Merkez Çarşısı çatılarının hepsi akıyor. Acilen aktarılması lazım, yağmur yağınca sular içeri giriyor, önümüz kış. Başkan Işıklar’ın haberi var konudan. Oradaki esnaf kaçıyor, kimisi işini bırakıyor. 6 ayı doldurduk yukarıya doğru park ve bahçeler, yaya kaldırım düzenlemesi yapıyoruz. Toz toprak içerisinde komşular şikâyetçi. Atatürk Caddesi’nin yapılması lazım. Sokak araları harap edilmiş durumda, belediyemiz artık el atsın. Hiçbir şey yaptığı yok.”

"SOKAK KÖPEKLERİ ÇOK FAZLA”

İbrahim Ceylan: Değirmenköy’e başıboş köpekler getiriliyor. Yetkililerin, bu konuda önlem almalarını istiyorum.

Hazal BAŞARAN


YORUM YAP