Ahmet Yücegök

3. BOĞAZ KÖPRÜSÜ

“İSKİ Çalışıyor”
Araçların üzerinde öyle yazıyor.
Bir dönem, Silivri içine koca, koca boruları, künkleri yaydılar. Öyle bir çalışma ki gerçek sanırsın. Sonradan ortaya çıktı ki mesele hizmet değil algı yaratmakmış.
Ve, ilk başlarda bu algı da oluşmuştu.
Öyle ki henüz ortada bir şey yokken “Silivri'nin (100) Yıllık altyapı sorunu çözülüyor” dediler. Yetmedi, “çözüldü” dediler v.s.
Silivri sokaklarında o kocaman boruları, künkleri görenler de, ilk yağmura kadar bunlara inandılar.
Keza Selim paşa'ya yıllardır yapılacağı söylenen “arıtma tesisleri”. Bunlar, 2010 Yılından bu yana İBB'nin yatırım programlarında mevcuttur, isteyen bakabilir. Ne var ki o yıllardan sonra başlayan 3.Boğaz Köprüsü neredeyse bitti, bizim Boğluca Deresi üzerindeki köprü bitmedi. Keza, Nazım Hikmet Heykeli yanında yapılan çalışma...
Bunlar, 2009-2010'dan bu güne , Metin Karakaş'tan başlayarak, kaç AKP İlçe Başkanı eskitti saymadım bile. Ve, biliyorum ki, çalışma dedikleri bu hızla giderse, İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'yu da eskitecek. O istediği kadar, “Silivri Belediyesi hiçbir iş yapmıyor, bütün işleri İBB yapıyor” desin dursun.
Evet Silivri bu yazı da karşılamaya hazır. Da... İSKİ'nin arıtma çalışmalarını henüz tamamlamış değil …
Neyse.
Hafta içinde bir hafta öncesinde Silivri Belediye Meclisinde okunan Denetim Komisyonu Raporu'na AKP'li komisyon üyelerinin şerhi yayınlandı.
Gerçi, Belediye Başkanı Meclis toplantısında itirazları yanıtlamıştı ama herhalde daha fazla insana duyurmak amacı ile olsa gerek, itirazlar yerel basında tekrar yayınlandı…
***
Denetim Komisyonu, ilk bakışta adı çok güzel bir komisyon.
Muhalefet için mevzi sayılır.
Ama, belli ki, inanarak, isteyerek yasalaşmadığı da belli…
Nerden anlıyoruz ?
Bakın şimdi! Yasa “Komisyon en az (3) kişi, en fazla (5) kişiden oluşur” diyor.
Silivri Belediyesi de en yüksekten tutmuş, komisyonu (5) kişiden oluşturmuş.
İstanbul'un (39) ilçesi var.
Oradan yola çıkarak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesini gözünüzün önüne getirin. Ve, oradan yola çıkarak da İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bir yıllık hesaplarını denetleyecek olan komisyonun kaç kişi olması gerektiğini bir düşünün...
Ama, isterseniz ben söyleyeyim.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (1) yıllık icraatına ait evraklarını inceleyecek olan Denetim Komisyonu üye sayısı (3) kişiden ibarettir. Bunların ikisi iktidardan, biri muhalefettendir...
Ve bu komisyonun İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İSKİ, İSFALT, İGDAŞ v.s. gibi kuruluşları denetleme yetkisi yoktur...
Düşünebiliyor musunuz?

NİTEKİM GÖRDÜM
Yeşillikleri görmek için yine uzak mahallelerdeyim.
AKP İlçe Başkanının İBB'ye teşekkür ettiği (30) bin ton asfaltın kullanılacağı (12) Kilometre yollardan geçtim. Fener Mahallesinden, B.Sinekli, K.Sinekli, B.Kılıçlı arası tarla gibi. Sorduğumda.
Efendim “Asfalt dökülecek onun için kazındı” dendi.
Hadi, inandım sayalım.
Bu defa da ortaya şu çıkıyor.
Demek ki, yaptık dedikleri o yollar bu kadar kötü yapılmış. Tabiri caiz ise asfalt “akıtma gibi” dökülmüş…
Her ortam da “Şu kadar yol yaptık” diye övünmeler bitene kadar asfalt bitiyor...

AİDAT ÖDEMEYENLER
Hafta içinde İstanbul'da İslam Birliği Teşkilatı Zirvesi yapıldı. Başkanlığını T.C. adına Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan yaptı.
Tamamını izleme imkanım olmadı. Sonunu izledim. Bizim apartmanda yaptığımız yıllık toplantıya benzettim. Aidatlarını ödemeyenlerin isimlerinin söylendiği, böylece ödemeyenlerin utanması için deşifre edildiği bir toplantıydı sanki. Ayrıca, Başkanın sözünü dinleyen pek az insan olduğunu gözledim. Ve Başkanın “(2) Milyon” Dolarla başlattığı yardım konusu güme gitti. Eller kalksın, dendiğinde tek bir el bile kalkmaması çok kötüydü. Öneri, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığı için ve karşılığının da böyle olmasına üzüldüm doğrusu...
Toplamda (56) üye ülke olduğu söylendi. Ve, bir tek kadın gözüme çarptı.
Bir de.
Başkanlık eden Cumhurbaşkanımızdan, ülkemize konuşlanan (3) milyona yakın Suriyeli mülteciler konusunda üye ülkelerin ne düşündükleri sormasını isterdim.
***
Sonunda, okunan bildirinin, yıllık apartman toplantısında kat maliklerince alınan kararlar kadar etkili olacağını sanmıyorum.
Çünkü aidat ödemeyenlere dair her hangi bir yaptırım kararı alınmadı.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
Mustafa Kızıltan.
Geçmişten ve bu güne Silivri Çarşısının en bilinen isimlerinden; bu kadar iddialıyım.
Onun adı çarşıda ki işlettiği ekmek fırın ile eşleşti...
Her sabah onun önünde ağzında sigara elleri arkada sağa sola volta atar gibi gidip gelmesi hala gözümün önünde…
Silivri'nin eskileri diyeceğim bir çok insan, bir yeri tarif ederken onun adını anıyor…
Silivri'de Adalet Partisinin, Doğruyol Partisinin bel kemiği diyebileceğim isimlerden. Çok iyi hatırlarım,12 Eylül 1980 Askeri Darbesi sonrasında partiler kapatıldı. Sonra, Askeri Cunta “Siyaset yapmak serbest ama eski partilerle değil” dedi. Ve Askeri Cunta kendince zararsız gördüğü (3) partinin seçimlere girmesine izin verdi. Onların içinde eski Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partililer yoktu. O dönemin parti yöneticilerine (5) ile (10) yıllık siyaset yasağı koyulmuştu. O nedenle onların yerine kurulan Doğruyol Partisi ve SODEP için il ve ilçe yöneticisi bulma zorluğu vardı.
Darbe sonrasında yapılan ilk genel seçime MİLLİYETÇİ DEMOKRASİ PARTİSİ, ANAVATAN PARTİSİ seçime girmesine izin verildi.
CHP'nin yerine kurulan SODEP ve AP'nin yerine kurulan Doğruyol Partisi seçimlere sokulmadı. Ama, onlar seçimlerde boş durmadı (3) partinin üzerine de mühür basılarak oyların iptal olmasını sağlamak için çalıştı. Çok etkili olduğu da söylenemez.
Neyse, Mustafa Kızıltan seçime sokulmayan DYP'nin yöneticisiydi. Silivri Merkez dışında belde ve köylerde parti çalışması yapıyordu. Bir gece polis karakolunda da kalmıştı. O buna alışık değildi. Yine de inatla parti çalışmasını sürdürdü.
Bir ara partisinden Bölge Milletvekili Adayı oldu.
O Demokrat Parti ekolünün simge ismiydi.
O , bir dönem, kasabadan aldığı “Tercüman Gazetesi” ile köyüne dönen KIRAT taraftarının her gün ulaştığı isimdi…

TAPU VE ECRİMİSİL
Sayalar, Çayırdere ve Danamandra Mahallelerinde, Maliye Hazinesine kayıtlı olan yerlerle ilgili TAPU meselesinde ilerleme yok.
Yani ECRİMİSİL ödenmelerine devam.
Eee AKP Silivri Yöneticileri de Silivri'de... Ne diyeyim...

YORUM YAP