Eğitim İş Silivri Temsilciliği, Sanlı Taşkın Başkanlığında müdür görevlendirmeleriyle ilgili bir basın açıklamasında bulundu. Açıklamada yer alan ifadeler aynen şu şekilde: "TBMM Genel Kurulu’nda 1/3/2014 tarihinde kabul edilen Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, 4 yıl görev süresini dolduran tüm okul yöneticileri görevden alındı. On binlerce yöneticinin görevinden alınması okullarda kaos yaşanmasına neden olmuş, kariyer ve liyakat gözetmeksizin yapılan görevlendirmeler okullarımızda iş barışını bozmuş ve eğitimin niteliğini daha da düşürmüştür.
İktidar partisinin sevk ve idaresi altında bulunan Milli Eğitim Bakanlığı yıllardır yandaşlarına kayırmacı bir sistem oluşturabilmek için durmadan düzenleme yapmaktadır. Söz konusu durum da eğitim kurumlarına yandaş yönetici görevlendirme hevesinin güncel ve ahlaksız örneğidir. Artık atamalarda liyakat ölçütü askıya alınmış, bunun yerine yöneticinin AKP’ye bağlılık derecesi ile AKP’nin yerelleştirmeci ve özelleştirmeci politikalarına biat etmek tek ölçüt haline gelmiştir. Yıllarca okullarını başarı ile yönetmiş yöneticilerin, öğretmenlerden, öğrenci temsilcilerinden, velilerden yüksek puan almalarına rağmen, bu puanların Milli Eğitim yöneticilerinin verdiği puanların dörtte birini bile bulmaması, iktidarın bırakın kadrolaşmayı, kendisine tamamen ve kayıtsız şartsız teslim olmuş yönetici aradığını göstermektedir.
"YÜZSÜZLÜKTE SINIR TANIMAYANLAR BU DURUMU NASIL SAVUNACAKLAR?”
Bilindiği gibi 21 Ekim 2014 tarihinde İzmir Hasan Sağlam Öğretmenevi’nde boş bulunan okul müdürlükleri için mülakat yapıldı. Eğitim İş Tire Temsilciliği 20 Ekim 2014 tarihinde yani mülakat yapılmadan bir gün önce Tire 2. Noterliğine giderek 21 Ekim 2014 tarihinde yapılacak olan "mülakat”ın tamamen formalite gereği yapılacağını, okullara iktidar partisi ilçe başkanlığı ile Yandaş Sendikanın belirlediği kişilerin müdür olarak görevlendirileceğini ve bu durumun beyanları olarak tespit edilmesini istediler. Noterde tespit ettikleri yedi okulun adını ve bu okullara müdür olarak görevlendirilecek kişilerin adlarını kayıt altına aldırdılar. Tespit ettikleri kurumların altısında belirledikleri kişiler görevlendirilirken bir kişi sonradan yapılan pazarlıklarla farklı bir kurumda görevlendirildi. Başka bir deyişle tespit edilen yedi yandaş kişi de müdür olarak görevlendirildi. Belgede de bu durum açıkça görülmekte. İçlerinde barındırmadıkları adaleti ancak tabelalardaki isimlerinde taşıyan, yüzsüzlükte sınır tanımayan, bu kişi, kurum, Yandaş Sendika üye ve yöneticileri bu durumu nasıl savunacaklardır? Kendi anlayacakları dilden soralım: Bu mudur Allah korkusu?, Bu mudur Müslümanlık?, Bu mudur kul hakkı?
Eğitim İş olarak Atatürk ve Cumhuriyetin temel değerlerine bağlı Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırıyoruz.
Bu görevlendirmeler açıkça suçtur, yaptığımız bu basın açıklaması da açık bir suç duyurusudur. Herkes şunu iyi bilmelidir ki; Eğitim İş hiçbir zaman YANDAŞ olmayacaktır, Eğitim İş hiçbir baskıya boyun eğmeyecektir. Eğitim İş soysuzlukla, ahlaksızlıkla her zaman mücadele edecektir. Eğitim İş Atatürk devrimlerinin, cumhuriyetin temel değerlerinin sonsuza kadar savunucusu olacaktır. Yaşasın insanlık onuru. Yaşasın Eğitim İş.”
Haber Merkezi
