Geçen sezon mesai arkadaşlarımı da içine alan onlarca tiyatro organizasyonu yaptım. Nelere gittik nelere... William Shakespeare'in Bir Yaz Gecesi Rüyası, Albert Barre'nin Cibali Karakolu, Moliere'in Cimri, Haldun Çubukçu'nun 57. Alay, Gökhan Eraslan'ın Paşa Paşa Tiyatro yahut Ahmet Vefik Paşa, Yeton Neziray'ın Geçtim Ama Tiyatrodan isimli oyunları şimdi aklıma gelenlerden bazıları... Hepsi çok başarılı işlerdi.
Bu sezon İstanbul Şehir Tiyatrolarında ve Devlet Tiyatrolarında daha heyecanlı bir sezon başlıyor. Bir de müjde vereyim sanatseverlere; duymayanlar benden duysun... Devlet Tiyatroları'mız Beylikdüzü'ne kadar geldi. Beylikdüzü Kültür Merkezi'nde artık İstanbul Devlet Tiyatroları temsilleri olacak. Kim bilir belki günün birinde Silivri'de de bir Devlet Tiyatrosu sahnesi olur. Ama olmasa da ben İstanbul'un öbür ucuna da giderim tiyatro için. Dedim ya, bu başka bir şey... Dostun evine giden yol, hiçbir zaman uzak gelmez.
Yüksek bir zevk meselesi... Bir yaşam biçimi tiyatro...
Gelelim bu sezonun oyunlarına; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Edmond Rostant'ın "Cyrano De Bergerac" isimli oyunu ile perdelerini açacak. İddialı bir proje olduğu söyleniyor. Bir diğer sürpriz de Maksim Gorki'nin "Ayaktakımı Arasında" isimli oyunu. Seneler önce bu oyunları İstanbul Devlet Tiyatrosunda da izlemiştim. Farklı bir reji ile yeniden hayat bulacaklar.
İstanbul Devlet Tiyatroları da Moliere'in "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı" ile perde diyecek. Rahmetli Savaş Dinçer oynamıştı bu oyunu. Daha önce de Semih Sergen... Çok özel bir oyundur. Türk Tiyatrosunun kimlik arayışını anlatır. Gerçek ve komedinin iç içe geçtiği "oyun içinde oyun" kurgusuyla tiyatromuzun en iyi örneklerinden biridir. Sanatseverlere izlemelerini tavsiye ediyorum.
Bu sezon çocuk oyunları bakımından da çok zengin. Define Adası, Bisküvi Adam, Üzgün Ağaçlar Ülkesi, Piti, Bir Gün Ayakkabımın Teki, Alaaddin'in Sihirli Lambası, Harikalar Mutfağı... Şehir Tiyatrolarının çocuk oyunları repertuvarından bazıları.
Bu haftaki yazıyı Yılmaz Gruda'nın şu dizeleri ile bitirmek istiyorum.
Nerde ne zaman tık tık eder zaman
Nerde göğü tutar ah ile aman
Nerde bulunmakta canım insan
Orda tiyatro ayna tutar
Kim götürüyor kurda kuzuyu
Kim çöle salıyor onca suyu
Vuran kim düz gidene yumruğu
Orda tiyatro ayna tutar
Sorar yalnışın hesabını...
Sahne ışıkları yeniden yansın, localar salonlar tıka basa dolsun... Matireler, suareler başlasın... Tüm sanatseverlere, sanatçılarımıza güzel bir sezon diliyorum. Beylikdüzü Kültür Merkezi'ndeki İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunları tekrar hayırlı olsun. İstanbul Devlet Tiyatrosunun, Şehir Tiyatrolarının, özel tiyatroların oyunlarına gidelim. Unutmayalım:
"Sanatsız Kalan Bir Toplumun Hayat Damarlarından biri kopmuş demektir."
Haftaya size Moliere'i anlatacağım. Tiyatro ile edebiyatla devam edeceğiz.
Sanatla ve Sağlıcakla Kalın...
