
Eğitim-Bir-Sen Silivri Temsilcisi Erdal Karabacak, öğretmenlere yönelik sosyal medya linçlerine karşı toplumsal farkındalık çağrısında bulundu.
Eğitim-Bir-Sen Silivri Temsilcisi Erdal Karabacak, öğretmenleri hedef alan sosyal medya linçlerine dikkat çekerek, toplumun adalet duygusuna ve hukuk ilkelerine sahip çıkma çağrısı yaptı.
Karabacak, sosyal medyanın iletişimdeki gücüne rağmen, ispatlanmamış iddiaların hızla yayılmasıyla birçok öğretmenin mesleki itibarının zedelendiğini vurguladı.
Açıklama şöyle: “Sosyal medya, çağımızın en güçlü iletişim aracı. Ancak bu gücün, ispatlanmamış iddialarla bir meslek grubunun itibarını saniyeler içinde zedeleyen bir silaha dönüşebildiğine üzülerek şahit oluyoruz. Özellikle öğretmenler, kamuoyunun sürekli gözlem altında tuttuğu ve en kolay suçlamaya maruz kalan grupların başında geliyor.
Bir iddia, bir söylenti, bir dedikodu... Henüz resmî bir soruşturma açılmamış, suçluluğu yargı kararıyla ispatlanmamış bir haber; ekranlarımıza düştüğü an hızla yayılıyor. Ve bu süreçte, haberin öznesi olan öğretmen, kamuoyunda peşin hükümle yargılanmış, itibarı zedelenmiş ve mesleki hayatı telafisi güç zararlar görmüş oluyor.
“UNUTMAYALIM: HER İDDİA SUÇ DEĞİLDİR”
Elinizdeki akıllı telefonla bir paylaşımı 'beğenmek' veya 'paylaşmak' bir saniyeden az sürer. Ancak o bir saniyelik eylem, bir insanın yıllarca edindiği mesleki onuru, ailesinin huzurunu ve öğrencileriyle kurduğu güven bağını geri dönülmez şekilde zedeleyebilir.
“HUKUKUN YERİ SOSYAL MEDYA DEĞİL”
Toplum olarak hepimizin sorumluluğu var:"Masumiyet Karinesi" Unutulmamalıdır: Hukukun en temel ilkesi, bir kişi hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça suçlu sayılamayacağıdır. Sosyal medyada hızla yayılan haberler, maalesef bu ilkeyi hiçe saymakta, "iddia" aşamasındaki konuları "gerçek" gibi sunmaktadır.
Hukuk Devleti Vurgusu: Her türlü şüpheli durumun, sosyal medya mahkemelerinde değil, yargı organlarımız tarafından delillerle incelenmesi ve karara bağlanması esastır. Hukuk işini yaparken, bizler infaz etme görevini üstlenmemeliyiz.
“ÖĞRETMENLER TOPLUMUN VİCDANIDIR”
Öğretmenlerimizin Rolü Hayatidir: Öğretmenler, geleceğimizi inşa eden, çocuklarımıza sadece bilgi değil, ahlak ve vicdan da aşılayan en kıymetli değerlerimizdir. Onlara yönelik haksız ve aceleci linç kültürü, mesleğe olan saygıyı azaltır ve yeni nesil yeteneklerin öğretmenliği seçme isteğini kırar.
“DOĞRULAMADAN PAYLAŞMAYIN”
Doğrulama Kültürünü Benimseyelim: Bir haberin kaynağını, resmî açıklamasını veya karşı tarafın görüşünü araştırmadan paylaşmak, dezenformasyon zincirinin bir halkası olmaktır. Paylaşmadan önce kendinize sorun: "Bu bilgi ispatlanmış mı? Yoksa sadece bir iddia mı?"
“VİCDANIN HIZI ADALETİ GEÇMEMELİ”
Çağrımız: Sosyal medya platformları, toplumsal vicdanın hızla harekete geçtiği yerler olmalı, ancak vicdanın hızı adaleti geçmemeli. Bir öğretmen hakkında gördüğünüz ispatlanmamış bir iddiayı yaymaktan, karalamaktan veya peşin hüküm vermekten lütfen kaçının.”
Hepimiz, ekranlarımızda parmak izimizi bırakmadan önce durup düşünmeli, yargı sürecine saygı göstermeli ve bir meslek grubunu kolayca hedef tahtasına koyan linç kültürüne "dur" demeliyiz. Onların onurunu korumak, aslında hepimizin ortak geleceğini korumaktır.”
Renginar SALİ