Silivri CHP’li gençlerden çocuk işçiliğine sert tepki

Silivri CHP’li gençlerden çocuk işçiliğine sert tepki

09.12.2025 14:03:17

CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından hazırlanan ve CHP Silivri Gençlik Kolları Başkanı Burak Can Kayıcı tarafından kamuoyuna duyurulan açıklamada, çocuk işçiliği, MESEM uygulaması ve eğitimdeki nitelik kaybı sert sözlerle eleştirildi. CHP'liler, son bir yılda iş cinayetlerinde hayatını kaybeden 85 çocuğun hesabının sorulacağını vurguladı.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından hazırlanan çocuk işçiliğine ve eğitim sistemindeki yapısal sorunlara ilişkin kapsamlı açıklama, CHP Silivri Gençlik Kolları Başkanı Burak Can Kayıcı tarafından Silivri kamuoyuyla paylaşıldı. Açıklamada, çocukların yoksulluk, denetimsizlik ve MESEM uygulamaları üzerinden sömürü düzenine itildiği belirtilerek, yalnızca son bir yılda 85 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğine dikkat çekildi.
“85 ÇOCUĞUMUZU HAYATTAN KOPARAN KARANLIK GERÇEĞİ HAYKIRIYORUZ”
Burak Can Kayıcı, paylaştığı açıklamada çocuk işçiliğine ve eğitim sistemindeki derin sorunlara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:“Yalnızca bu yılın kasım ayına kadar 85 çocuğumuzu hayattan koparan karanlık bir gerçeği haykırıyoruz.”
“EĞİTİMDEKİ NİTELİK YARASI HER GEÇEN YIL DERİNLEŞİYOR”
Eğitim politikalarının ülkenin kurucu değerlerinden uzaklaştırıldığının vurgulandığı açıklamada, “Kurucu değerlerimizden ve çağdaş bir Cumhuriyet tarifinden uzaklaşan uygulamalar, müfredatlar, iş birlikleri ve projelerle eğitim sistemimizdeki nitelik yarası her geçen yıl daha da derinleşiyor. AKP iktidarı ise attığı her adımla sömürü sistemini kurumsallaştırmaya devam ediyor” denildi.
“SÖMÜRÜLMEDİK KESİM KALMADI”
Açıklamasında sömürü düzenine de sert sözlerle tepki gösterilerek,“İşçi sömürülüyor, emekçi sömürülüyor, liyakat sahibi gençler sömürülüyor; toprağımız, kaynaklarımız ve geleceğimiz sömürülüyor. Ve artık çocuklarımız da ne yazık ki bu sömürü düzeninin bir parçası hâline getiriliyor” ifadeleri kullanıldı.
“931 ÇOCUK İŞ CİNAYETLERİNDE HAYATINI KAYBETTİ”
2002-2023 yılları arasındaki tabloya da dikkat çekilerek,“2002-2023 yılları arasında 931 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Temelinde yoksulluk ve denetimsizlik yatan bu acı gerçeğe karşı mücadele etmek yerine AKP iktidarı, çocuk işçiliğini kurumsallaştırmayı, deyim yerindeyse ‘kılıfına uydurmayı' tercih etmiştir” denildi.
Açıklama şöyle devam etti: “Yoksulluk girdabıyla boğuşan çocukları ve aileleri, devlet eliyle patronların sömürü sistemine; geleceklerini ellerinden alacak üretim bantlarına iten AKP iktidarı, MESEM Projesi'ni 2016 yılında hayata geçirdi.Projeye kaydolan çocuklar haftanın yalnızca bir günü okula giderken, kalan dört günde ise atölyelere, fabrikalara ve şantiyelere gönderiliyor.
9, 10 ve 11. sınıfa giden çocuklar asgari ücretin yüzde 30'unu alırken, 12. sınıf öğrencilerine ise asgari ücretin yarısı ödeniyor. Çocukların maaşları ve sigortaları devlet tarafından karşılanıyor.
“YOKSULLUK NEDENİYLE KAYIT ORANI YÜZDE 60”
Yapılan araştırmalara göre MESEM katılımcılarının yüzde 60'ı projeye yoksulluk nedeniyle kaydoluyor. Bu sistemle çocuklar üzerinden ucuz iş gücü üretilirken, çocuk işçiliği de yasalar eliyle güvence altına alınıyor. Patronun cebinden bir kuruş çıkmazken, bedeli yoksul çocuklar ödüyor.
“ÇOCUKLAR AĞIR ŞARTLAR ALTINDA SÖMÜRÜLÜYOR”
Küçücük çocuklar, denetimden ve standartlardan yoksun ortamlarda, ağır şartlar altında ve patronların insafına terk edilerek sömürülüyor.Üstelik sömürü yalnızca çocukların emekleri ve bedenleriyle sınırlı kalmıyor; eğitim hakları da gasp ediliyor. Çocuklar örgün öğretimden koparılıyor, lise çağında olmalarına rağmen çalışmaya zorlanıyor.
“DEVLET PATRONLARA MAALİYETSİZ İŞÇİ SUNUYOR”
Devlet, yasal kılıflar oluşturarak patronlara neredeyse maliyetsiz işçi sağlarken, bunun bedeli yoksul çocukların ellerinden alınan eğitim hakkı ile ödeniyor.
Liseli öğrencileri hedef alan bu sömürü projesi, “Zanaat Okulları” adı altında ortaokul seviyesine kadar çekilmeye çalışılıyor. Yoksulluk batağına terk edilen sayısız ailenin çocukları, yine devlet eliyle erken yaşta çalışmaya itiliyor.
“BU DÜZEN SADECE BİR YILDA 85 ÇOCUĞUN CANINA MAL OLDU”
İş kazaları ve güvenlik zaafiyetleri nedeniyle her gün başka bir emekçinin acı haberi gelirken, bu düzene çocuklar da entegre ediliyor. Bu sistem, yalnızca bir yılda iş yerlerinde hayatını kaybeden 85 çocuğun canına mal oldu. Bu tablo yalnızca bir istatistik değil; ailelerinin binbir emekle büyüttüğü 85 ayrı can, 85 ayrı gelecek ve 85 derin yürek yarasıdır.”
CHP'liler hurda sarma makinesinin altında kalarak yaşamını yitiren 17 yaşındaki MESEM öğrencisi Yağız Yıldız'ın, çalıştığı asansör firmasında öldürülen 16 yaşındaki MESEM öğrencisi Alperen Uygun'un ve henüz günler önce iş yerindeki yangında hayatını kaybeden 3 çocuk işçinin kaderini paylaşan yüzlerce çocuğun sesi olacaklarını vurguladılar.
“PROTESTO EDEN TİP'LİLER TUTUKLANDI”
Açıklama şöyle devam etti: “Dil altından çocuk işçiliğini öven, sistematik şekilde yürütülen çocuk sömürüsünü kamuoyuna adeta gururla anlatan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i protesto eden Türkiye İşçi Partili gençler ise ne yazık ki tutuklandı.
Savunmaları dahi dinlenmeden, 85 çocuğun canına mal olan bu düzenin sorumlularından hesap sordukları için gençler zindana gönderildi. Çocuklar ölürken susan, sömürülen küçücük bedenleri görmeyen ve duymayan devlet; protesto hakkını kullanan gençler için ise yıldırım hızıyla devreye girdi.
“HER ŞEYE YETKİLİ, HİÇBİR ŞEYDEN SORUMLU DEĞİLLER”
Her şeye yetkili, hiçbir şeyden sorumlu olmayan iktidar sahipleri faturayı bir kez daha çocuklara, gençlere ve “Bu çocukların katili kim?” diyenlere kesti.
“TİP'Lİ GENÇLERİN YANINDAYIZ”
CHP'liler TİP'li gençlerin yanında oldukları vurgulanarak, “Öldürülen çocukların kanı kimin elindeyse karşılarında dikilmeye devam edeceğiz. 16 arkadaşımızın derhal serbest bırakılması için çağrımızı yineliyoruz. O zindanları doldurması gerekenler, hesap soran gençler değil; her yıl onlarca çocuğun ölümüne sebep olan düzenin paydaşlarıdır” ifadelerini kullandı.
CHP İSTANBUL GENÇLİK KOLLARI'NDAN 5 MADDELİK ÇAĞRI
CHP İstanbul Gençlik Kolları tarafından iktidarın tüm paydaşlarına şu çağrılar yapıldı:
1. Başta MESEM olmak üzere çocuk işçiliğini teşvik eden tüm uygulamalar ve protokoller derhal kaldırılmalıdır.
2. Mesleki eğitim 18 yaş sonrasına taşınmalı; çocuklar işyerlerine değil okullara gönderilmelidir.
3. Eğitim ücretsiz, nitelikli ve bilimsel olmalı; eğitimde fırsat eşitliği yasalarla güvence altına alınmalıdır.
4. Cemaat ve vakıf görünümlü yapıların eğitim alanındaki etkinliği ve bu yapılarla yürütülen protokoller sona erdirilmelidir. Laik, bilimsel ve ilerici eğitim güçlendirilmelidir.
5. Kamu kaynakları patronlara değil; çocukların eşit, nitelikli eğitimi ve geleceği için kullanılmalıdır.
“BU DÜZENİ TARİHİN UTANÇ KÖŞESİNE GÖNDERECEĞİZ”
CHP'lilerin açıklamasında eğitim sistemindeki derin yaraların mucidinin, sahibinin ve hamisinin belli olduğu belirtilerek, iktidar ile sermaye arasındaki kirli ilişkiler son bulmadan daha fazla çocuğun canının, daha fazla işçinin emeğinin ve daha fazla insanın geleceğinin çalınacağı ifade edildi. Açıklamada, bu düzenin değiştirileceği ve kara bir dönemin tarihin utanç köşesine gönderileceği vurgulandı.
“ÇOCUKLARIN HESABINI SORACAĞIZ”
Büyümesine izin verilmeyen, tebessümü çalınan çocukların hesabının sorulacağı belirtilerek, “Çocukların yakasını mafyanın, patronun ve iktidarın sömürgeci elinden kurtaracağız” denildi.

Sevginar SALİ

YORUM YAP