Park Hotel’de toplantı düzenleyerek Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlık yarışına dâhil olan Necati Özkök, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"HİÇBİR ZAMAN BİR PARTİDE BAYRAK SALLAMADIM”
"Oda Başkanlarının siyasi partilerle olan ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yönelik Necati Özkök şu cevabı verdi: "Şimdiki Başkan Yardımcısı Selahattin Öpçin, "Bizim partiyle işimiz yok” demiş. Bunu diyen arkadaşımız bir İlçe Başkanıyla pazarlık edip, ‘Bir arkadaşı Başkan Yardımcısı yapacak’ diye yanına arkadaş alıyor. Ben siyasi değilsem hiçbiriniz bana inanmazsınız. Ben siyasiyim ve siyasi bir görüşüm olacak. Saklambaç işini hiç sevmiyorum. Ekibimden farklı siyasi görüşte olan arkadaşlarım var. Hepsine saygı duyuyorum. Ben onlara nasıl saygı duyuyorsam tüm Silivri Esnaf ve Sanatkâr arkadaşlarımızın da bana aynı saygı ve sevgiyi göstermelerini istiyorum. Hiçbir zaman için hiçbir partide bayrak sallamış bir insan değilim.
"TABAKOĞLU’NUN TUTUMU LAHANA TURŞUSU İLE PERHİZ HESABI”
Beni herkes tanır, sol görüşlü bir insanım. Biz görev yapmaya geliyoruz. Oda’ya siyasilerin burnunu sokmasını yanlış buluyorum. Bizim Oda’mızda kesinlikle siyaset olmaz. Ortaköy’de Hüseyin Turan Belediye Başkan Adaylığına çıkıyor Ali Tabakoğlu çıkıyor elini kaldırıyor. "Başkanımıza destek veriyoruz” diyor. Bir hafta sonra Özcan Işıklar çıkıyor, onun elini kaldırıyor. Ya O’dur ya bu’dur. İkisinden biridir. Ne perhiz ne lahana turşusu. Bende böyle bir şey yok. Benim bir oyum vardır onu da gider seçim zamanı kullanırım. O zaman Anavatan Partisi’nden meclis üyesi olarak girdim. Meclis üyesi oldum diye Ali Tabakoğlu bir tarihte; "Başkan siyasete atladı” dedi. Kendisi benden evvel CHP’ye gitti, dosya verdi. Ama maalesef hiçbir tarafta yeri kalmadı.”
"İNSANLAR ŞEREFİYLE ADAY OLUR ŞEREFİYLE GİDER”
Özkök, mevcut Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Ali Tabakoğlu’nun yeni dönemde aday olmayacağını söylemesinin ardından yeniden aday olmasına ilişkin düşüncelerini şöyle açıkladı: "Bu zigzaglar yanlış şeyler. Tabakoğlu önce "Aday değilim. Selahattin Öpçin aday” dedi. Öpçin aday çıktı, listesini tamamladı sonra tekrardan " Adayım” dedi. Bazı şeyleri biliyorum ama insanların kişisel durumlarına girmek istemiyorum. Bir hafta 10 gün sonra onu bir köşeye sıkıştırdılar, "Ben adaylıktan çekildim. Selahattin Öpçin’i destekliyorum” diye demeçte verdi. Durdu durdu, "Beni halk istiyor” diyip yine girdi. Bu lahana turşusu, ne perhiz ne salata bilemiyorum. Dik durmak mecburiyetindesin. İnsanlar şerefiyle aday olur, şerefiyle gider. Kazanmak da vardır kaybetmek de. Bu bir yarıştır.
"YAPTIKLARIM YAPACAKLARIMIN TEMİNATIDIR”
İki dönem seçim kaybettim ama yine ayaktayım. Ben de ölmek var dönmek yok. Esnaf ve Sanatkârımızın bana vermiş olduğu destek karşısında çıktım. Onların yüzlerini kara etmeyeceğime ve bu görevi en iyi şekilde yapacağıma şeref ve namus sözü veriyorum. Her zaman için, yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Sol görüşlü bir insanım ama o parti bu parti beni bağlamıyor. Herkese eşit mesafedeyim. Beni bağlayan olay; bu arkadaşlarımla çıkacağımız yolda Esnaf ve Sanatkâr arkadaşlarımıza hizmet etmek olacaktır. Hizmetkarları olacağız. Makam konularını çoktan aştık biz. Yaşım altmış beş.”
"BABALARININ PARASIYLA MI MASRAFLARI KARŞILADILAR?”
"Başkanlık görevine seçilirseniz Oda ile ilgili düşünceleriniz ne olur?” sorusuna karşı Necati Özkök, şunları söyledi: "Kiradan taşıyacağım. Oda’mızın kiraya çıkması hatalı. Bizim her katı 300 metre olan bir okulumuz var. Kapının önünde köpekler yatacağına bir katını tut. Silivri’de insanlar oraya nasıl gidecekmiş? Soruyorum; Büyükçavuşlu, Celaliye, Değirmenköy’deki adam nasıl geliyor? Adamın dükkânını ‘adam’ ettiler. 60 milyara yakın masraf etmişler duyduğuma göre. Kimin parasıyla yaptılar? Babalarının parasıyla mı? Çok yazık.
"ŞİKELER DÖNDÜ AMA NE OLDU BİLEMİYORUM”
Bizim bir kuruşluk mobilya bile almaya ihtiyaç olmayan okul boş duruyor. Geldiğim takdirde ilk ayını bile orada geçirmeyeceğime söz veriyorum. Orada 10 daire yapsan ne olacak? Bizim daireye ihtiyacımız yok. İşyerine ihtiyacımız var. Biz belki Oda’mızı büyük borca girip, dört yol ağzı merkezi bir yerde almaya uğraşıyoruz. Ben oraya bir tuğla koymuyorum. Orası bize yakışmıyor. Burasını bedavaya alacaklar diye gittiler sonradan paralıya döndü. Orada bir şikeler döndü ama bilemiyorum ne döndü. Bunu sadece Ali Tabakoğlu’na bağlamamak lazım. Dört adayın dördü de yönetim kurulu üyesi, bir tanesi Başkan Yardımcısı. Şahsen hiç yer bulamadıysam New Center’ın üzerinden 3 tane dükkân tutardım. İlla Çarşı içinde kalma düşünceleri varsa böyle de olabilirdi. Çıkmaz Sokak’ta bir yere 330 milyar veriyorlarsa takdiri size bırakıyorum. Adamların becerisi o yöndeymiş.
"İDARECİLİK KOLAY İŞ DEĞİLDİR”
1996 senesinde bu Oda’ya geldiğimde Türk Bayrağı yoktu. Kendi dükkânımdan bayrak istedim Oda’ya astım. Biz bu Oda’yı böyle devraldık. Sonra yönetici arkadaşlarla birleştik. Çalışmak ve idarecilik kolay şeyler değil. İş bilenin kılıç kuşananındır.
"PEMBE DOSYALARI VARDI, NE OLDU?”
Bunlarda gösteriş, şaşa merakı var. Biz bu düşüncede olsaydık ne okul yapabilirdir ne okulumuzu bilgisayarlarla donatabilirdik. Ne Sanayi’de yer alabilirdik ne de Çanta’da dayalı döşeli yer alabilirdik. Ne Oda’mıza araba alabilirdik. Ben Oda’dan ayrılırken araba ve gayrimenkullerin yanında 40 milyar da para bıraktım. Bugün devralırken göreceğiz kaç paraları var. 8 yıl geçmiş. Vaatlerinde pembe dosyaları vardı. Bastırdıkları dergilerde söyledikler, "Yapacağız, edeceğiz” şeylerden hangisini yaptılar? Bütün gün oturup kavga ettiler. Bir listeden dört tane aday çıkmaz. Dördüz doğurmaya benzer bu iş. Ali Tabakoğlu’nun grubu dördüz doğurdu. Biz hep işimize ve önümüze baktık. Silivri’de Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın büyük bir camia olduğunu gösterdik. Allah’ımıza şükür alnımız açık.”
Hazal BAŞARAN
