“Mimar Sinan’daki gibi bir fabrikaya izin vermek cinayet olur”

“Mimar Sinan’daki gibi bir fabrikaya izin vermek cinayet olur”

19.09.2025 15:27:51

Metropol FM'de Kamil Bilici'nin sorularını yanıtlayan Refik Bek, İki Telli Sanayi Sitesi ve çimento tesisi tartışmalarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bek, “Kurulacak tesisler bacasız ve atıksız olmak zorunda. Eğer Mimar Sinan'daki gibi çevreyi kirleten bir fabrikanın izni verilirse bu cinayet olur” dedi.
Silivri'de sanayi ve çimento yatırımları tartışma konusu olurken, Refik Bek Metropol FM canlı yayınında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Çanta'da yapımı süren İki Telli Sanayi Sitesi'nin abartıldığını söyleyen Bek, “Buralar zaten Büyükşehir'in 100 binlik planlarında sanayi alanı olarak işlenmiş. Kurulacak tesisler bacasız ve atıksuz olmak zorunda, aksi halde belediye ruhsat iptal edebilir, mahkeme de yürütmeyi durdurma kararı verip kapatabilir” dedi.
Bek, çimento fabrikası iddialarına da değinerek Mimar Sinan'daki örneği hatırlattı: “O fabrikanın tozunu biz çocukken yaşadık, maça simsiyah ayakkabıyla girip bembeyaz çıktığımızı bilirim. Silivri'de buna benzer bir tesis kurulmasına izin verilirse bunun faturası Bora Başkan'a çıkar. Ama ben böyle bir kötülüğü yapacağına inanmıyorum” ifadelerini kullandı.
“İKİ TELLİ SANAYİ SİTESİ ABARTILIYOR”
Metropol FM'de Kamil Bilici'nin sorularını yanıtlayan Refik Bek, Silivri'de yapımı süren İki Telli Sanayi Sitesi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sanayi yatırımlarının özellikle Çanta, Kabaklı, Değirmenköy ve Ortaköy bölgelerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 100 binlik planlarıyla zaten sanayi alanı olarak belirlendiğini hatırlatan Bek, “Burada kurulacak tesisler bacasız ve atıksuz sanayi olmak zorunda. Eğer bu şart ihlal edilirse belediye ruhsat iptali yapabilir, mahkemeler de yürütmeyi durdurma kararı verip kapatabilir” ifadelerini kullandı.
ÇİMENTO TESİSİ KONUSUNDAKİ KARMAŞA
Refik Bek, Silivri'de gündeme gelen çimento fabrikası tartışmalarına da değinerek, “Kimisi çimento fabrikası diyor, kimisi öğütme tesisi diyor. Burada bir kafa karışıklığı yaşandı. Başkan'a da bu konuda biraz yükleniliyor” dedi.
Başkanın böyle bir durumda geleceğe dönük kesin hüküm veremeyeceğini ifade eden Bek, “Bugün müracaat edilen şey bir öğütme tesisi. Firma ‘Burası bacasız olacak, atığım olmayacak' diye beyan vermiş, uygun rapor da almış. Başkan da buna göre ruhsat veriyor. Ama yarın öbür gün burası çimento fabrikasına dönüşecek diye başkan şimdiden böyle bir karar veremez” diye konuştu.
Bek, olası usulsüz bir durum ortaya çıktığında belediye başkanının müdahale etme yetkisi olduğunu vurgulayarak, “Eğer beyanın dışında bir faaliyet yapılırsa Bora Başkan buraya müdahale eder. Bunun dışında zaten hepimiz burada yaşıyoruz; çocuklarımız, torunlarımız bu şehirde büyüyor” ifadelerini kullandı.
“MİMAR SİNAN'DAKİ GİBİ BİR FABRİKAYA İZİN VERMEK CİNAYET OLUR”
Refik Bek, çimento fabrikası tartışmalarına ilişkin değerlendirmesinde, Mimar Sinan'daki örneğe atıfta bulunarak şunları söyledi:
“Eğer burada Mimar Sinan'daki çimento fabrikası gibi, bacalı ve çevreyi kirleten bir tesis kurulmasına izin verilirse bu cinayet olur. Bunun faturası da elbette Bora Başkan'a çıkar. Ama ben Bora Başkan'ın Silivri'ye böyle bir kötülüğü yapacağını düşünmüyorum.”
Bek, çocukluk yıllarından bir anısını paylaşarak, “Bizim zamanımızda Silivrispor'un altyapısı oynarken stad, Mimar Sinan'daki çimento fabrikasının tam karşısındaydı. O tozun ne demek olduğunu biz çok iyi biliriz. Maça simsiyah ayakkabılarla girersiniz, çıkışta ayakkabılarınız bembeyaz olurdu. Çünkü fabrikanın tozu her yere sinerdi” ifadelerini kullandı.
“KURFALI'DAKİ ÇİMENTO FABRİKASI TEHLİKESİ DAHA BÜYÜK”
Refik Bek, çimento fabrikası tartışmalarında asıl büyük riskin Kurfalı bölgesinde olduğuna dikkat çekti. “Çimento SA fabrikası Kurfalı'da bin dönüm arazi topladı, hatta ÇED başvurusu yaptı. Allah rahmet eylesin, o dönemde gazeteci olarak Arif Gündoğan'ın da katkılarıyla belgeler elde ettik ve fabrikanın kurulmasını engelledik. Ama adam sonuçta orada bin dönüm arazi aldı. Çimento fabrikası kurmayacaksa, patates yetiştirmek için mi aldı? Dolayısıyla orada hâlâ bir tehlike var” dedi.
Bek, Kurfalı'daki olası çimento yatırımı riskinin Çanta'dakinden daha büyük olduğunu savunarak, “Ben Çanta'daki girişimden çok Kurfalı'daki tehlikenin daha ciddi olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kendisinin çocukluk yıllarında Silivri'nin 20 bin nüfuslu küçük bir şehir olduğunu hatırlatan Bek, bugün resmi rakamlara göre 220-250 bin, gayriresmi olarak ise 300 binlere ulaşan nüfus artışının getirdiği baskılara dikkat çekerek, “Bu kent, İstanbul'un göç yükünü taşıyor. Nüfus artışıyla birlikte sanayi ve çimento yatırımlarına olan ilgi de artıyor” dedi.

Sevginar SALİ

 

YORUM YAP