Meslektaşları Dr. Arslan’ı andı

Silivri Devlet Hastanesi Acil Polikliniği önünde önceki gün bir araya gelen sağlık çalışanları ve sivil toplum kuruluşları, hasta yakınlarıyla sağlıkçıları karşı karşıya getiren sisteme öfkelerini haykırdı.

Şiddete kurban giden meslektaşlarını anmaya saygı duruşuyla başlayan sağlıkçılar, tepkilerini kamuoyuna duyurdu. "Dr. Ersin Arslan’ı unutmayacağız, bu akıl dışı sağlık sistemine karşı, hastalarımızla birlikte mücadele edeceğiz” sloganlarıyla şiddete karşı tek yürek olma çağrısında bulundu. Türk Tabipler Birliği’nce yapılan açıklamayı okuyan Kalp ve Damar Cerrahisi. Uz.Dr. Ali Karagöz şunları kaydetti: "Sağlık çalışanları her gün ülkenin dört bir yanında şiddete maruz kalıyor. Çalışma şartlarında can alıcı sorunlar var; gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız, baskı altında çalıştırılma, ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi alçaltan ‘performans’ uygulaması, Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında ‘sağlıkçı her işi yapabilir mantığı’ ile çalıştırılma, özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalıştırılma.

14 Mart’a giden süreçte Türkiye’de sağlık alanında yaşadığımız sorunlara biraz olsun çözüm getirmesi amacıyla ‘14 Acil Talep’ ifade ettik ve Sağlık Bakanı’ndan bu taleplerimize yanıt istedik. Ne yazık ki ‘yeni’ Sağlık Bakanı da taleplerimizin hiçbirine yanıt vermedi. Üstelik Türkiye’de sağlık çalışanlarıyla alay eder gibi aylarca beklenti yaratılıp ‘sağlık alanında rahatlama’ olarak öğretim üyelerinin mesai sonrası ve hafta sonları SUT fiyatları üzerinden hastalardan para alarak hasta bakmaları önerildi.

Çözüm diyerek hastaların ödeyeceği paralar üzerinden kâr elde edilmeye çalışıldığı, hastalara bir ödeme kalemi daha çıkarıldığı ortaya çıktı. Hastalar ve hasta yakınları Sağlıkta ‘Dönüşüm’ Programı’nın yarattığı mağduriyetlerden, niteliksiz sağlık hizmetlerinden, her gün bir yenisi eklenen katkı katılım paylarından yılmış durumda. Böylesi bir Türkiye sağlık ortamı, siyasilerin ve yöneticilerin sağlık çalışanlarını küçük düşüren, hedef gösteren üslupları ile birleşince hastalar, hasta yakınları ve sağlık çalışanları karşı karşıya getirildi.

Kötü sağlık sistemini dayatanlar kenarda izlerken sağlık kurumlarımız birer şiddet alanına dönüştü. Oysa; Sağlıkta yaşanan sıkıntıların sorumlusu sağlık çalışanları değildir. Geçtiğimiz yıl Gaziantep’te ameliyat ettiği yaşlı hastasının torunu tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü olan 17 Nisan’a giderken yüksek sesle haykırmanın zamanı geldi. 17 Nisan 2013’ten sonra da sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti besleyen; angarya çalışmaya, performans baskısına, emekliliğe yansımayan performansa göre ücretlendirmeye, sağlık hizmetine ulaşmak için ödenen katkı-katılım payları ve ilave ücretlere, iş ve işyeri güvencesi olmadan çalışmaya karşı haklarımız için tüm sağlık emekçileri için tek yürek mücadeleye devam edeceğiz.”

Türk Tabipler Birliği’nce alınan karara göre; önceki gün acil servis, kanser hastaları, diyaliz hastaları ve yatan hastalar dışında poliklinik hizmeti verilmedi.

‘Bu şiddet sona Ersin’ yazılı pankart açan doktorlar, mücadelelerinde destek ve duyarlılık bekliyor.

Gaziantep’te görev yaptığı hastanede uğradığı saldırıcı sonucu hayatını kaybeden Dr. Ersin Arslan’ı ölümünün birinci yılında anan sağlık emekçileri eylemlerinde yalnız değildi. Anmaya; Türk Tabipler Birliği, Diş Hekimleri Birliği, Soysal Yardımlaşma Sendikası, Türk Sağlık Sen, Türkiye Kamu Sen, Türk Psikologlar Derneği, Eğitim Sen, Cumhuriyet Halk Partisi, Silivri Alevi Kültür Derneği, Türk Tarım Orman Sen ve vatandaşlar katılarak destekte bulundu. Yapılan konuşmanın ardından anma töreni son buldu.