Çanakkale Zaferinin 100. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü, Çelenk Töreninin ardından salon programıyla devam etti. Ertuğrul Gazi İlk ve Ortaokulu konferans salonunda gerçekleştirilen programa Silivri Kaymakamı Salih Keser, Garnizon Komutanı Muhammet Sevinç, Belediye Başkan Vekili Devrim Uzun, Belediye Başkan Yardımcısı Bora Balcıoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Dilek Demaral, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, MHP İlçe Teşkilat Başkanı Zafer Yalçın, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Güntekin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay, CHP Milletvekili aday adayı Dilruba Önal, CHP Kadın Kolları Başkanı Elif Yılmazer, CHP Gençlik Kolları Başkanı Berker Esen, Gaziler Derneği, İlçe Müftüsü İdris Çatmakaş, okul yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Fen Lisesi tarafından hazırlanan program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşma Okul Müdürü Aydın Dakes tarafından yapıldı. TARİHTE TÜRKLER DEDİĞİMİZDE…
Dakes, konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Tarihte Türkler dediğimizde, aklımıza ilk gelen özellikleri şöyle sıralayabiliriz; Aile yapısı son derece sağlamdır, teşkilatçıdır,birlik ve beraberlik içerisinde hareket eder, özgürlüğüne ve bağımsızlığına çok düşkündür, uğruna ölümü göze alır. Farklılıklara karşı dahi Adaletli olmaktan ve merhametli davranmaktan uzaklaşmaz. Daima zayıftan ve mazlumdan yanadır. Orta Asya’nın bozkırlarında bu hasletlerle yoğrulan bedene, batıya göç ediş sırasında İslam ruhunun ve aydınlanmasının da eklenmesi güzel bir karışımı ortaya çıkarmıştı. Bu sentez, günümüzde kanın ve gözyaşının eksik olmadığı bu önemli coğrafyayı uzun süre adaletle ve huzur içerisinde yaşatan bir medeniyetin doğmasını kaçınılmaz kılmıştı.
"BU İKİ SAVAŞ İKİ EN GÜÇLÜ TOKATTIR”
Dünya ölçeğindeki bu medeniyetler mücadelesinde öncelikle Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan, Afrika’dan, ve nihayetinde Ortadoğu’nun büyük bir kısmından çıkartılan bu merhamet medeniyetinin temsilcilerine, artık Anadolu toprakları da çok görülüyordu. İşte tam bu noktada iki büyük kırılma, iki büyük kader anına denk geliyoruz. Bunlardan birincisi günümüzün konusu Çanakkale diğeri ise Kurtuluş Savaşı’mızın finali, Sakarya’dır. Bu iki savaş, bizi Anadolu’dan çıkartıp/geldiğimiz topraklara geri göndermek veya esir etmek isteyenlere Anadolu’nun tapusunu alıştan yedi yüz yıl sonra verilmişken büyük cevap atılmış en güçlü tokatlardır.
Neden Çanakkale çünkü buradan geçen İtilaf Devletleri başkent İstanbul’a ulaşacak ve Osmanlı’yı esir edecek, müttefiki Rusya’ya yardım götürecek Almanya’nın, Avusturalya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı üzerinden Ortadoğu’ya oradan da İngiliz sömürgelerine uzanan tehdidim önlemiş olacaktı.
Önce denizden geçmeyi denediler. Kolayca da geçebileceklerini düşünüyorlardı. Çünkü Çanakkale Boğazı’na döneminden güçlü donanmasıyla gelmişlerdi. Karadan tabyaların toplarına denizden de Nusrettin mayınlarına çarpan amiral gemileri, Oşın, İrrestibıl ve Buvet boğazın serin sularına gömülünce, Çanakkale’yi denizden geçemeyeceklerini anladılar. Sonra kara savaşları başladı. Donanmanın topçu ateşi desteğinde Gelibolu’ya çıkartılan düşman kuvvetleriyle siper sipere süngü süngüye göğüs göğüse yapılan mücadele destansıdır. Anafartalar’da, Arıburnu’nda. Kilitbahir’de, Kanlısırt'ta, Conkbayırı’nda, 57. Alay şuuruyla bir savaş; Akif’in "mahşer mi? hakikat mahşer” diye tabir ettiği bir sahne yaşanır. Düşmana karadan da geçmek için yol verilmez. Çanakkale’yi karadan da geçemeyeceklerini anlayan düşman askerleri arkalarına bakma fırsatını dahi bulamadanım yıllık Türk topraklarını terk ederek, çekilmek mecburiyetinde kalır. Düşman denizde de karada da Mehmetçiğin iman dolu göğsüne çarpar. Mehmetçik şehit olur fakat düşman geçemez çünkü diğer Mehmetçik hemen karşısına dikilir. Aynı anda Yemen’de, Kafkasya’da, Sarıkamış'ta, çetin mücadeleler, dramlar yaşanır. Türküler söylenir, ağıtlar yakılır. Çanakkale daha bir başkadır. Onu ancak şiirler anlatır.
Aliler, Muratlar, Hasanlar bir bir yolcu edilir. Biri Balkan savaşlarında şehit olmuştur, biri Yemende’dir, biri Çanakkale'de, sonuncusu da Kurtuluş Savaşı için bekletilir. İki yüz elli bin can, iki yüz elli bin Gazi anlatıyor.
215 kiloluk mermiyi kaldırıp topun namlusuna süren Seyit Onbaşı’dır. Mevcudundan geriye bir eri dahi kalmayan, 57. Alaydır. Arıburnu’nu, Anafartalar’ı, Conkbayır’ı, Kanlısırtı, düşman askerlerine dar eden Mehmetçiktir.
Çanakkale Mehmetçiğin imanından aldığı güçle, azmin, cesaretin, yiğitliğin zirvesine yolculuk ettiği bir meydandır. Asil ruhuyla özgürlüğü, hürriyeti, bağımsızlığı olmadan yaşayamayacağını, haykırdığı yerdir. Şehitlik yolunda olmazsa gazilik yolunda İsmail’i bir gidiştir. Halep’ten, Filistin'den, Kerkük’ten, Bosna’dan, Kosova'dan, Üsküp’ten ve istisnasız Anadolu’nun dört bir yanından gelenlerle kalplerin hep birlikte, vatan aşkıyla "Çanakkale Geçilmez” diye topluca attığı yerdir. Ezanlar susmasın, al bayraklar inmesin diye, liselilerin gönüllü olarak cepheye koştuğu, süngüleriyle göğüs göğüse çarpıştığı, gerçek bir destanın adıdır. Mehmetçiğin savaşında bir hukukunun, ahlakının olduğunu çağdaş diye tabir edilen dünyaya,öğrettiği yerdir.
Ve şöyle bir söz verelim şehitlerimizin manevi huzurunda " Ey Yemen’de, ey Sarıkamış'ta, ey Çanakkale’de canı pahasına bu toprakları bizlere vatan yapan Mehmed’im, Şehid’im; inanın ki kanınızı boşa akıtmadınız. Sizin izinizde, sizlere layık, Çanakkale ruhuyla bezenmiş, şuurlu bir nesil filizleniyor kanınızı akıttığınız topraklarda. Bu güne yine saldırı olsa, aynı iman dolu göğsüyle mabedini, ezanını, vatanını, bayrağını, şerefini, onurunu canı pahasına koruyacak bir nesil yine varız. Biz varız. Bu duygu ve düşüncelerle başta Çanakkale olmak üzere tarihte bu medeniyet uğuruna, bu toprakların vatan olması yolunda, canlarını veren şehitlerimizi ve mücadele eden gazilerimizi, şükranla ve rahmetle anıyorum.”
ÇANAKKALE KONULU RESİM, ŞİİR VE KOMPOZİSYON ESER BİRİNCİLERİ ÖDÜLLENDİRİLDİ
Konuşmanın ardından program, "Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirin okunması, video gösterimi, canlı türkülerin okunması ve oratoryo ile devam etti. Programın sonunda ilçe genelinde okullar arasında düzenlenen Çanakkale konulu resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi. Ortaokullar arası düzenlenen kompozisyon Yarışması’nda 1. olan Kavaklı Ortaokulu öğrencisi Çağan Çotuk, 2. olan Silivri Ortaokulu öğrencisi Kaan Kotancı, 3. olan Gazitepe Ortaokulu öğrencisi İlayda Çelik; Şiir Yarışmasında 1. olan Nurallah Baldöktü Ortaokulu öğrencisi Talat Buğra Özer, 2. olan Eray Karabıyık, 3. olan Gazitepe Ortaokulu öğrencisi İmran Kaynar; Resim Yarışması’nda 1. olan Çağrıbey Ortaokulu öğrencisi Oktay Sütırmak, 2. olan Değirmenköy Atatürk Ortaokulu öğrencisi Furkan Gemici ve 3. olan Çağrıbey Ortaokulu öğrencisi Aysima Demircan ödül aldı. Liseler arası düzenlenen Kompozisyon Yarışmasında 1. olan Atatürk Anadolu Lisesi öğrencisi Senanur Kaplan, 2. olan Değirmenköy İMKB Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencisi Hüseyin Yeşilyurt, 3. olan Hasan Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi öğrencisi Merve Ceylan; Şiir Yarışması 1.’si Hasan Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi öğrencisi Melisa Zeybecik, 2.’si Şerife Baldöktü Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Rabia Yılmazkaya, 3.’sü Silivri Anadolu Lisesi öğrencisi Rümeysa Kılıç; Resim Yarışması 1.’si Değirmenköy İMKB Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencisi Sevilay Ekinci, 2. olan Selimpaşa İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Ahmetcan Kahraman ve 3. olan Silivri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Ayşegül Kerse, Silivri Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan hediyelerini protokol üyelerinin elinden aldı.
Renginar M.SALİ
