Türkiye’nin ekonomik anlamda hak ettiği noktaya erişmesi için ayaklarındaki prangalardan kurtulması gerektiğini istatistiki veriler ile anlatan Işıklar, İstanbul’un büyüme potansiyelini yerel proje ve programlar ile yerelde hayata geçirmek için çalıştıklarını söyledi.
IŞIKLAR: FIRSATLAR YARATARAK, SİLİVRİ’NİN EKONOMİK BÜYÜMESİNİ HIZLANDIRACAĞIZ
İstanbul’un Türkiye’nin altında büyüme oranı ve üstünde işsizlik rakamlarına dikkat çeken Işıklar, Mega kentimizin dünya metropolleri arasında 95. sırada olma durumunu eleştirdi. Silivri’nin İstanbul’un 6/1’ni ifade ettiğini rakamlarla açıklayan Işıklar, fırsat yaratılarak ilçemizin büyüme sürecine katkı sunmayı yerel yönetim olarak önemsediklerini ifade etti. Silivri’yi hak ettiği noktaya taşıyacak atılımları görev süresinin ilk beş yılında gerçekleştirdiğini anlatan Işıklar, süreci daha kararlı ve önemli adımlarla ileri taşıma kararlılığını aktardı.
"ÜÇ BEŞ YÜKSEK BİNAYI GELİŞMİŞLİK SAYMAK TOPLUMU YANLIŞ YÖNLENDİRMEKTİR”
"Kimseyi kötüleyerek, siyaset tüccarlığı yaparak, toplumun huzurunu bozarak değil sahip olduğumuz değerleri geliştirip geleceğe taşıyarak Silivri’yi en iyi şekilde yönetmek için çalışıyoruz” diyen Işıklar, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Memleketimizin büyüklük ve zenginliğinin farkına varmalıyız. Üç beş binayı gelişmişlik saymak insanımızı kandırmaktan başka bir şey değil. Doğayı, kenti mahveden beton yığınları gelişmişlik değil, olsa olsa geri kalmışlıktır.
"SİLİVRİ’Yİ YÖNETMEYE TALİP OLANLAR POTANSİYELLERİNİ BİLECEK”
Bizim kongre, fuar alanlarımız, teknopark projelerimiz var. Üniversite hazırlığımızın altında yanan sebeplerimizi size yıllardır anlatıyoruz biliyorsunuz, burayı yönetmeye talip olan da bilecek. Silivri’nin sahip olduğu gelişme potansiyelinin farkında olmayanlar burayı yönetemez.
Üç tane Islah Organize Sanayi Bölgesi kuracağız Silivri’ye. Bir de Endüstri Bölgesi kuruluşu ile ilgili çalışmalarımız var. Silivri’yi yönetme iddiasının altı boş olanları görüyorsunuz. Silivri’nin altında, üstünde ne var bunlar nasıl geleceğe uygun şekilde taşınır biliyoruz, ilçemizi çok iyi tanıyoruz. Tanımadan, bilmeden yönetmek mümkün değil.
Beş yılı boş geçirmedim. İş arayanlara iş, aşa ihtiyaç duyanlara aş sağladık. Bunu kimseyi incitmeden, sosyal belediyecilik anlayışıyla kurumsal bir biçimde yaptık. Sosyal yaraları iyileştirdik.
"SİLİVRİ’Yİ RANTA VE YAĞMAYA KURBAN ETMEMEK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE MÜCADELE EDİYORUZ”
Sonsuz, sınırsız imkanlarımız yok. Yaptıklarımız kusursuz değil, ama emek varsa ve aptalca hatalar yapılmadıysa affedilebilir. Silivri’de bir nöbet tutuyoruz. Bu kenti ranta ve yağmaya kurban etmemek için var gücümüzle mücadele ediyoruz. Geleceğe ve kente bakış açımızı beş yıllık süreçte yaptıklarımızla ortaya koyduk. Aynı anlayışla, gelişim sağlayarak yolumuza devam etmek için desteğinize ihtiyaç duyuyoruz.
"SİLİVRİ’YE ÇOCUĞUMUZ GİBİ BAKTIK”
Bulunduğumuz yer ağlama yeri değil. Bir dizi zor ve önemli süreçleri arkada bırakarak sizlere hizmet ettik, ihtiyaçlarınızı karşılamak için çalıştık. Yaptıklarımızı basit bir meydan düzenlemesi gibi algılayanlara bu şehrin geleceğine yön verecek yatırımların alt yapısını hazırladığımız gerçeğini ithaf ediyorum inşallah bunu anlayabilecek kadar bu şehri tanıyor olurlar. Biz Silivri’ye insan, çocuğumuz gibi baktık. Büyütmenin yanı sıra geliştirmeyi de önemsedik. Şehir zenginliğini eşit ve adaletli şekilde dağıtarak, toplumsal barış ve huzuru temin ettik. Bizim bizden başka kurtarıcılara ihtiyacımız yok! Kurtarıcımız tahta sandıklara beyaz oylarınızla yansıtacağınız hür iradenizde saklı.
"EMANETİNİZİN KIYMETİNİ BİLİYORUZ”
Geride bıraktığım beş yılın vicdani rahatlığıyla sizden yeniden destek istiyorum. Kimseyi ötekileştirmeden, hakaret etmeden, itibarsızlaştırmadan, siyaseti ve toplum hizmetini daha üst seviyelere çıkartarak, yaptıklarımızı daha ileri taşımak için Silivri’yi birlikte yönetmeye devam edelim. Demokraside çare demokrasidir. Kanı kanla yıkayamazsınız, suyla yıkamak gerekir. Bize emanet ettiklerinizin kıymetini biliyor ve onlara iyi baktığımızdan emin olun, bakmaya da devam edeceğimizden hiç şüpheniz olmasın” dedi.
