Yaz sezonunun açılmasıyla birlikte sahil kenti olan Silivri’nin deniz kirliliği sorunu baş göstermeye başladı. Gümüşyaka sakinleri denize akan lağım nedeniyle gazetemizle irtibata geçerek, yetkililerin dikkatini çekmeye çalıştı. Belediyeye 30’dan fazla dilekçe yazarak sorunlarını paylaşan yazlıkçılar, sıkıntının bir an önce giderilmesini ve bu sağlıksız durumun hastalıklara neden olacağını belirtti. Denizin yanı başında işletmesi bulunan Bayram Diri ise denizdeki kirlilik ve yayılan pis koku nedeniyle açılış yapamamaktan yakındı. Silivri ve Büyükşehir Belediyelerinin ilgisizliği nedeniyle işletmesi Şato Cafe’yi de satışa çıkardığını söyledi. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ı eleştiri topuna tutan Diri, ‘Başkanlık bu mu?’ diye sordu. DİRİ: PİSLİKTEN CAFEMİ AÇAMIYORUM
Hiçbir yetkilinin kendileriyle ilgilenmediğinden dert yanan Gümüşyaka sakini Bayram Diri şu açıklamaları yaptı: "Kasım ayından beri denize lağım akıyor. Ben merak ediyorum Özcan Başkan önümüzdeki dönem nasıl başkan seçilecek? Hale bakın bu halka yazık değil mi? Başkan Bey buraya kadar geliyor denize bakmadan çay bahçelerinde, parklarda çayını içip gidiyor. Nasıl bir siyasetçilik bu? Turizm yeri olan Gümüşyaka’nın haline bakın. Defalarca telefon ettik, söyledik kimse ilgilenmiyor. Burada çok güzel bir cafe kurdum ama açamıyorum, pislikten, kokudan. Günlerdir akıyor, yapılacak bir şey var yan tarafımızdaki atıl binayı yıkıp denizi doldurmak. Bu rögarların kumun içinde kalması lazım.
"OTURSUN DİYE Mİ BAŞKAN SEÇTİK ONU?”
Seçim zamanı geliyor bunu Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın görmesi lazım. Sadece koltuğa otursun diye mi başkan seçtik onu? Yukarıdaki parka gelip oturup gidiyorlar. Ne denize bakıyor, ne sokaklara, ne de insanlara. 15 trilyon masraf ettik deyip koydukları üç beş taşla övünüyorlar. 15 trilyona mı kazanacak seçimlerde? Özcan Başkan seçilmiş bu şansı yakalamış ama kaybedecek. ‘Yazlıkçılar bize oy vermiyor, o yüzden oraları yapmayız’ diyorlar, bu kadar ayrımcılık olmaz. Yol yaptık diye geziyorlar, nerede yaptıkları yol böyle yol mu olur? Böyle oy kazanabilecek mi?
"BANA BİR HAFTA VERSİNLER YIKARIM BİNAYI”
Ben burada bir sürü masraf ettim, mekan kurdum, ama şimdi açamıyorum kimse gelip burada bir şey yiyip içmez. Şimdi satışa çıkardım. Bu haliyle burayı kimse de almaz. Bu halka yazık kimse denize giremiyor. Eskiden bir sürü kişi gelirdi şimdi millet denize kafasını uzatıp bakıyor, sonra geri gidiyor. Yan taraftaki atıl binayı 30 yıldır yıkacaklar, bana bir hafta müsaade etsinler ben yıkarım burayı. Yapılacak bir tek şey var versinler mahkemeye tehlikelidir diye rapor çıkartın, yıktırın. Büyükşehir artık buraya gelmiyor, Gümüşyaka’yı tecrit etmişler. Tekirdağ’a bağlasınlar o zaman bizi o taraf hiç değilse kendi yerlerine daha iyi bakıyor.
"MECLİS ÜYELERİ BİZİMLE İLGİLENMİYOR”
Meclis üyeleri; CHP’den Tülay Sinkil ve Ak Parti’den Lütfü Vardar da hiç bize bakmıyorlar, böyle meclis üyeliği olmaz. Onları seçtiğimize pişmanız. Buradaki atıl binada evsizler yaşıyor, demirleri çürümüş birinin başına yıkılacak. İnsanlar suç işleyip burada yatıyorlar, sonra devlet suçlu arıyor gelip buraya bir baksınlar. Alkol bile imal ediyorlar.”
ARGÖNÜL: BELEDİYE GÖSTERMELİK PARK YAPTI
Yollardaki çukurlar ve deniz kirliliğinden şikayetçi olan bir diğer Gümüşyakalı Cem Argönül de konuyla ilgili şunları aktardı: "Defalarca yazılı dilekçelerle şikayet ettik, başvuru yaptık yapılan bir şey yok. Şu andaki lağım akışı normal, 18.00’dan sonra fıskiye gibi oluyor. Ben burada ne çocuğumu ne de yeğenlerimi denize sokarım. Kendi evimin bahçesinde oturamıyorum. Hafriyat pisliklerimizi kendi paramızla atıyoruz. Çöpleri kendimiz topluyoruz. Belediye bir tane park yaptı göstermelik, ama diğer yollar çukurlarla dolu. Bizim ikametgahımız burada hepimiz burada oy atıyoruz. Yazlıkçılara burada vergi alarak keriz muamelesi yapıyorlar. İki tane villam var yazlıkçıyız burada vergiyi de fazla almayı biliyorlar. Pencerelerimizin hepsi kapalı, açamıyoruz, evimiz kokuyor. Klozetlerin bile kapağını açık bırakamıyoruz, evimizi komple pis koku sarıyor. Belediyeyi arıyoruz bize ‘ Bizim işimiz değil, İSKİ’nin diyorlar.’ Madem sizin işiniz değildi almasaydınız bizi. Gümüşyaka Belediyesi varken her şeyimiz ne güzel gidiyordu, en azından muhatabımız üç sokak ilerdeydi, gidip konuşuyorduk. Şimdi, yazılı dilekçe vereceksiniz, fotoğraf çekeceksiniz, mail atacaksınız. 15 gün sonra geri dönüş yapıp bu bizim yetki alanımızda değil diyorlar.
"AĞAÇLARIMIZA LAĞIM FIŞKIRIYOR”
Buradaki binalar sezonluk kiralık, sadece dün iki- üç çift geldi yer kiralamak için denize baktılar ‘hadi yürü gidelim’ deyip gittiler. Adam buraya 5-6 bin lira kira verecek sonra kokudan denize giremeyecek, gitsin 5 yıldızlı otele krallar gibi tatili yapar o paraya. Ağaçlarımıza bile lağım fışkırıyor, meyve yiyemiyoruz, kimse yemesin diye de çırpıp atıyoruz.”
Esra TATAR
