Gazitepeliler verilen sözlerin tutulmasını istiyor!

Hürhaber Gazetesi Silivri’nin köy ve mahallelerinde başlattığı atakla vatandaşların sorunlarını duyurmasına yardımcı olmaya devam ediyor. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Uygun’un öncülüğünde yapılan röportajlarda halkın istek ve beklentileri yetkili kişilerle buluşuyor. Bir çok köyde başarılı sonuçlar veren röportajların bir yenisini Gazitepe’de gerçekleştirildi. 2009 seçimlerinde verilen sözlerin tutulmadığını söyleyen vatandaşlar, belediyeden çay bahçesi, futbol sahası ve sağlık ocağı istiyor. Sorunlarını sorduğumuz mahalle halkı gazetemize şu açıklamalarda bulundu:

Bülent Taş: Mahalle olduktan sonra değişiklik olarak yollarımız ve spor kompleksimiz yapıldı. Belediye, gereken hizmeti veriyor. Köyde eksiklik olarak top sahası ve sağlık ocağı var, sözü verildi ama yapılmadı.

Gökçen Bakır: Elektrik işiyle uğraşıyorum. Köyde imar yasağı var o yüzden iş yapamıyoruz.

Naim Keskin: Muhtarın çalışma düzeni yok. Mesela aza seçiliyor ama hiç toplantı yapılmıyor. Kanunlarla ilgili hiç bilgi verilmiyor. Ben insanlar hizmet istediklerinde gidip yetkililerden, memurlardan isteyelim diyorum ama kimse gelmiyor. Resmi irade muhtarda bunu muhtarın yapması gerekiyor. Bu devlete iktidar da lazım muhalefet de. Biz de muhtara yardım edeceğiz ki köye güzel hizmetler gelsin.

Fadıl Açıkalın: Mahalle olmamızla birlikte belediye yollarımıza hizmet getirdi. Bu yolları önceki belediye yapmadı, AK Parti belediyesi Gazitepe’ye hiçbir hizmet vermedi. Seçimler oldu, kaybetti. Sonra bu kadar borç bıraktı falan diye söyledi. Şimdi Belediye Başkanı Özcan Işıklar, o borçları yavaş yavaş ödediğini söylüyor. Bütün köylere de hizmet getirdi. Ortaköy, Kavaklı vs her yeri azar azar, kısım kısım yaptı. Bazı kişiler beğenmedi, ama yapıldı. Ben Trakya’ya da gidiyorum böyle taşlar yok oralarda. Demek ki destek olsa daha da çok hizmet gelecek. Bildiğim kadarıyla destek yok. Kendi gücüyle yaşıyor buradaki belediyeler. Ben buradaki halka da kızıyorum 200-300 dönüm yeri olanlar da vardı, sattılar. Fakirlik parası alanlar var. Neden fakirlik parası alıyor bu adamlar? 300 dönüm yeri, traktörü vardı onu bitirdi şimdi devletin kapısına yanaştı. Benim ellerim ateş gibi yanıyor, neden? Tarladaydım çünkü, çalıştım. Böyle hayat olmaz, hakikaten mağduriyetleri varsa ben de vereyim 10 lira. Belediyemiz çalışıyor, bazıları beğenmez bunları, neden? Aylak adam hiçbir şeyi beğenmez. Vereceksin takımları, giyinecek süslenecek hava atacak. Kızıyorum ama ne yapayım?

Timur Güngör: UCZ marketlerin bana büyük bir zararı olmadı. Ben kaliteli ürün satıyorum. UCZ’de peynir 10 lira ben de 17 lira ama kaliteli, gerçek peynir. Buranın mahalle olmasıyla birlikte sadece temizliğimiz yapılıyor ve rahatız. Ama sosyal faaliyet alanımız yok. İnsanlar eşiyle, çocuklarıyla çıkıp gidecek bir yer bulamıyor. Bir park, bahçe bir şey yapılmasını isterim. Kalkıp da Silivri’ye 15-20 lira verecek herkesin gücü yok. Mesela ufak bir çay bahçesi olsa yeter.

Yasin Demirtaş: İşlerimiz durgun, müşteri yok. Millet artık tıraşını evinde oluyor. Köyümüzde bir sağlık ocağı bile yok. Bir iğne için buradan kalkıp taa Silivri’ye, Kavaklı’ya gidiyorsun, üstüne bir de 10 lira para harcıyorsun. Bundan 2-3 ay öncesinde sularda problem yaşıyorduk ama bir aydır o da giderildi.

Emin Çakmak: Geçim çok zor, işimiz gücümüz yok, çalışacak bir yerimiz yok. Daha evvel hayvancılık yapıyorduk, pazarlar kapandı. Mahalle olmamızla birlikte hiçbir şey olmadı. Üniversite yapılacaktı, top sahası yapılacaktı neden olmadı? Madem bu işi beceremeyecekti o zaman başa gelmeyecekti. Ya da söz vermeyecekti. Düğün salonu diye bir kulübe yaptı, başka bir şey yok meydanda. Ona da 200 bin lira para verilmiş, neresine yapılmış o kadar masraf? Biz burada işsiz güçsüzüz, kime söz verdilerse kendi adamlarını topladılar. Oy vermem daha, bütün pazarlarımı kapattılar benim, altın gibi işim vardı benim hayvan alıp satıyordum. İstese belediye bana yer gösterebilirdi, gösteremiyorsa başa niye geldi?

Nafiz Şeker: İşlerimiz pek iyi gitmiyor, şu anda köylüler çok zor durumda. Bir çiftçi gelsin ‘ben para kazandım’ desin alnını karışlarım. Ben 500 dönüm yer çalıştırıyorum, para kazanamıyorum. Mazot, gübre fiyatları yüksek. Ama malını satmaya kalk, ucuz. Allah sonumuzu hayır etsin, belki düzelir.

İdris Batan: Mahalle oldu ama hiçbir değişiklik olmadı. Top sahası ve sağlık ocağı yapacağız dediler, yapılmadı. Özellikle sağlık ocağı acil ihtiyacımız.

Gürkan Balcıoğlu: Bir sorunumuz yok. Havaalanı yapılacağı için arazileri olanlar memnun değil, olmayanlar için de zaten sorun yok. Benim için havaalanın yapılması iyi olmaz, ne güzel gürültüsüz, sakin sakin oturmak varken neden gürültü çekeyim.

Adsız: Aylığımızı almaya gittim dün 85 lira noksan para. Devlet kesiyor, bilgi de vermiyor. Toplam maaşım zaten 800 lira.

Savaş Batan: Serbest meslek yapıyorum. Mahalle olduk ama bir ilerleme yok.

Murat Gürses: Mahalle olmasıyla birlikte köyümüzün yolları yapıldı. Diğer yapılanlardan da memnunuz.

Erim Demirtaş: Silivri- Gazitepe yolunun yapılması lazım. Köyümüzde bir doktorumuzun olması da şart. Söz verdiler yerine getirmediler. Diğer yapılan hizmetlerinden memnunuz belediyenin, ama bu sağlık ocağını yapmalarını istiyoruz. Bir iğne için Silivri’ye inmek zorunda kalıyoruz.

Mevlüt Çetin: Köyümüzde bir eksiğimiz yok, ben Başkanımızı çok seviyorum.

İbrahim Davulcu: Hep devlete çalışıyoruz, köylünün cebinde bir şey yok. Köylü olmak çok zor. Köyün eksiklikleri yok diyemem, ama yapılan hizmetler de var.

Mecit Kayar: Bizim belediyemiz gücü yettiği kadar hizmet yaptı. İBB’ye soruyorum, Silivri Belediyesi’ne ne kadar yardım yapmış? Başkanımız bizim düğün salonumuzu yaptı, eskiden çamurun altındaydı, şimdi tepeye çıktı. Ne mutlu bize. Bu ülkede çiftçiye mazot 5 lira, gemicik alanlara 1,5 lira. Bana yardım etsin istemiyorum iş istiyorum ben. Burası Somali, İsrail değil, burası Türkiye. Mustafa Kemal’in adamları var burada. Ben dişlerimi taktıramıyorum. Neden? Çünkü gideceğim diye para vermiyorum, emekliyim ben. Ama gittiğim zaman masraf yapacağım, ben kimseye gebe kalmak istemiyorum bu dünyada. Ama hükümetin benden alacağı varsa buyursun gelsin. Ben vergimi veriyorum. Burada 30 kişi tarlalarını satıp gittiler, şimdi fakirlik aylığı istiyorlar. Bazıları da diyor ‘Ben oy verdim çocuğumu belediyeye alsın.’ İhtiyaç yoksa almayacaksın.

Çiftçilik de kötü durumda, gittim yağlı tohumlardan gübre aldım, eve gittim, telefon geldi gübreye zam geldi diye. Nasıl böyle oluyor. Buğdayı satıyorum, tohumluk alıyorum KDV’yi kesiyorlar.

Serdar Baran: Minibüsçüyüm. Yolların yapmalarını istiyorum. 2002’den beri AKP hükümeti hep yandaşlarını zengin etti. Ama çiftçi, memur ağlıyor. En büyük tokat yerel seçimlerde atılmalı.

Timur Güneş: Belediyeye bağlanmamızla birlikte, yollarımız, kaldırımlarımız oldu, düğün salonumuz da yapıldı. Ama sağlık ocağımızın olmaması sıkıntı. UCZ marketleri geldi, onlar da bizi bitiriyorlar.

Kasım Sakarya: En büyük sorunumuz Silivri ve Kavaklı’ya giden yolumuz, yapılmasını istiyoruz. Mahalle olmamızla birlikte pek bir değişiklikte olmadı. Sesimizi çıkarmadan ne derlerse yapıyoruz.

Adsız: Mahalle olmak bize faydadan çok zarar getirdi. Vergilerimiz yükseldi, keşke köy olarak kalsaydık. Biz Silivri’nin mahallesiyiz ama imarda orası 15-20 kat, burası 2 kat, nasıl olacak böyle? Ev yapmak istesem yapamıyorum, Alibey Mahallesi, Fatih Mahallesi neyse Gazitepe de oydu. Ne oldu? Hiç memnun değilim mahalle olmaktan. Biz tavuk kümesi yapamıyoruz. Tarla sattım ev yapamıyorum şimdi, neden? 3 kat olmaz 2 katmış, alsınlar başlarına çalsınlar mahallelerini. Gücüm olsa kalkıp gideceğim buradan. Silivri Belediyesi’ne soruyoruz ‘biz imara karışmıyoruz Büyükşehir bakıyor’ diyor, Büyükşehir’e diyoruz ‘belediyeniz bakıyor’ diyor. Şaşırdık kaldık burada. Bu nasıl belediyecilik. Seçim olsun hiçbirine oy atmayacağım, kaç paraysa da cezası çekeceğim. Bütün partiler aynı, milleti perişan ettiler. Silivri’de TOKİ aldığı zaman 20 kat çıkıyor, biz vatandaş değil miyiz?