Gecenİn soğuğu, bir de sıcacık yatağınızdan çıkıp da geceye karışmak zorunda kalmışsanız daha bir işlerdi içinize. Polislerin ve sağlıkçıların kaderi de buydu biraz. Gece, acil koduyla bir anons gelirse hangi ambulans koşmazdı olay yerine? Veya hangi emniyet amirini olay yerinde göremezdiniz?
Komiser Tahsin, evinden çıkmadan termos bardağına doldurduğu çayı yudumlarken sırtını yasladığı arabasından hengameyi izliyordu. Olay yerine her zamankinden daha hızlı gelmişti ama beklemekten başka yapacak bir şeyi yoktu zira her ne kadar olay yerinde bir ceset olsa da, bir de aracından kurtarılmaya çalışılan birisi vardı.
Sağlık görevlilerinin büyük bir ciddiyetle ve özenle işlerini yapmasını izlerken, yanına gelen yaşlı ve yaşlılara özgü garip bir dinçliğe sahip görünen adama dikkat kesildi. Adam, söyleyecek bir şeyi varmış da çekiniyormuş gibi bakıyordu Komiser Tahsin’in yüzüne.
"Buyrun?” diyerek, adamı cesaretlendirmeye çalıştı tecrübeli amir. Nitekim, işe de yaramıştı; adam, bu sözü duyunca sanki işaret almış bir tavşan gibi fırlayıp yanına geldi Komiser Tahsin’in.
- Polis misiniz?
Komiser Tahsin; kısık sesle konuşmasına anlam veremediği adama, kafasını sallayarak cevap verdi sadece. Meraklı bir ihtiyardan başka biri değildi! Ya inşaat çalışmalarında ya da böyle olay yerlerinde bu meraklılardan bir ton bulurdu insan…
Böyle düşünürken etrafına bakındığında olay yerinin kuş uçmaz kervan geçmez bir anayol olduğunun farkına varan dikkatli gözleri, bu sefer ihtiyara daha dikkatli bakmaya başlamıştı. İhtiyar, bir şeyler söyleyecekmiş de çekiniyormuş gibiydi hala. Her seferinde teşvik edici cümleler söylemek gerekecekti anlaşılan!
"Siz burada mıydınız?” diye homurdanırken kafasıyla da ters dönmüş ve yanıp kül olma evresine geçmiş olan aracı işaret etti Komiser Tahsin. Adam, bu sözden sonra ilk seferkine benzeyen bir reaksiyon gösterdi ve bir anda canlanmış gibi kafasını hızlı bir şekilde yukarı aşağı salladı.
- Buradaydım! Böyle, bir anda uçtu diğerinin üstüne! Sanki bilerek direksiyonu kırdı şerefsizin çocuğu!
Anlatırken, sağ eliyle sol elinin üstüne doğru bir kavis çizerek canlandırmasını da yapmıştı… Gülmemek için kendisini zor tutan Komiser Tahsin; gözlerini belertip sahte bir ciddiyet yöneltti ihtiyara karşı. Bunun üzerine, ihtiyar daha da şevkle konuşmayı sürdürdü:
- Bayılıyorum bu yarışlara! Düzenli olarak takip ediyorum ama hiç böylesini görmemiştim!
Olay yerinin bir yarış pisti olmadığı aşikarken, işin altında başka bir şeyler olduğunu anlamakta gecikmedi Komiser Tahsin. Uzaklardan, tıngır mıngır bir çekici gelirken dikkati bir anlığına dağılmış; sonra yanına baktığında yaşlı adamı görememişti. Birkaç saniye sonra karanlıkların içinde adeta gizlenmiş gibi duran bir siyah Mercedes gazı kökleyip uzaklaşmaya başlamıştı…
Aracın peşinden koşmak manasızdı; hem çok uzaklaşmıştı hem de dikkatli gözleriyle daha ilk hareketinde plakasını aklına kazımıştı Komiser Tahsin. Montunun cebinden çıkarttığı emektar not defterine rakamları yazıp yanına bir ünlem işareti koyduktan sonra, gelip dibinde duran çekiciden inen görevliyi izlemeye koyuldu.
Çayı soğumaya yüz tutsa da; bir an önce bu şenlik alanının dağılıp, sadece olay yeri olarak tescil edilerek kendisine ve ekibine bırakılmasını beklemekten başka bir seçeneği yoktu Komiser Tahsin’in.
(Devam Edecek)
