
"KATLEDİLMEK İSTENEN ADALETTİ, ÇAĞDAŞLIKTI, BAĞIMSIZLIKTI, ÖZGÜRLÜKTÜ VE İNSANLIKTI”
Orada katledilmek istenen adaletti, çağdaşlıktı, bağımsızlıktı ve özgürlüktü. Orada katledilmek istenen insanlıktı. 12 Eylül faşizminin öncesi Kahramanmaraş’ta ve Çorum’da faşist güruhlar eliyle oynanan ve din, mezhep, etnik kimlik farklılıklarını bir yana bırakarak emperyalizme karşı omuz omuza savaşarak çağdaşlaşmanın kapısını aralayan bu halkı yeniden bölme oyunu Sivas’ta da denendi.
"”YAŞAN HAKKI”NIN YOK EDİLMESİNE SEYİRCİ KALINDI”
Aradan geçen 21 yılda katliamın üzerindeki sis perdesi tam olarak kaldırılmadı. Olaylar sırasında göz önünde olan bazı insanlar cezalandırıldı; ancak katliamın perde arkasındakiler henüz ortaya çıkarılmadı.
Demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin hamisi olduğunu söyleyenler ise en önemli insan hakkı olan "yaşam hakkı”nın yok edilmesine seyirci kaldılar.
Bütün bu olanlar, yaşananlar yetmiyormuş gibi hukuksal süreç de adaleti tecelli ettiremedi. Ellerini kollarını sallaya sallaya gezen katiller, AKP’nin güdümündeki devlet eliyle ödüllendirildi. Unutulmamalıdır ki, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı olmaz.
"TÜRKİYE’DE HALK KAMPLARA BÖLÜNMEYE ÇALIŞILMAKTA”
Ülkemizde Sivas katliamını yaratan koşulların henüz ortadan kalkmaması, Sivas olaylarından gerekli dersin çıkarılamadığını göstermekte. Türkiye’de hala inanç ve etnik ayrımcılık yapılarak halkımız kamplara bölünmeye çalışılmakta. Bizzat Başbakan’ın "Cemevi, cümbüş evi”, "Candaş medya”, "Ateist Alevilik” gibi tanımlar yapması, Madımak katliamı davası zaman aşımına uğrayınca, "hayırlı olsun” demesi, "Reyhanlı'da 53 sünni vatandaşımız şehit edildi " şeklindeki sözleri, iktidarın mezhep ayrımcılığı üzerinden ülkeyi bölmeye yönelik planlarının parçası. Bugün Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybeden yurttaşlarımızın katilini koruyanlar ile Sivas katliamını yaptıran ve katillerini koruyan zihniyet aynı.
"GERİCİ GİRİŞİMCİLER VE ETNİK AYRIMCILIKLAR AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAK”
Eğitim-İş olarak diyoruz ki: Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve devrimleri için tehdit oluşturan emperyalist güçler, gerici girişimler ve etnik ayrımcılıklar, Türk ulusunun duyarlılığı sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacak. Türk Ulusu, kendisine bırakılan emanete sonsuza kadar sahip çıkacak, bu güzel coğrafyada barış ve kardeşlik içinde yaşamaya devam edecek. Mutlaka bunun koşullarını yaratacak. Aydınlarımızı yakanların ağzından "Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta Yıkacağız” sloganının çıkması bir tesadüf değildi.
İşte bu nedenle Eğitim-İş olarak, Atatürk’e ve Cumhuriyet Devrimlerine saldıranlara inat, Atatürk’e ve Cumhuriyet Devrimlerine sahip çıkmanın inancı ve azmiyle, bu acı günü "Cumhuriyeti Sivas'ta Kurduk, Sonsuza Kadar Yaşatacağız” sloganıyla anıyoruz. Sivas katliamında yaşamını yitiren aydınlarımızı, sanatçılarımızı unutmadık, unutturmayacağız.”
Renginar M.SALİ