
Eğitim Bir-Sen Silivri Temsilcisi Erdal Karabacak, Cumhuriyet'in 102. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, kutlamaların şekilciliğin ötesine geçmesi gerektiğini vurgulayarak, “Cumhuriyet bizden, kendi potansiyelini aşan, üreten, sorgulayan ve topluma değer katan ‘Yüksek İnsan' idealini gerçekleştirmemizi bekler” dedi.
Eğitim Bir-Sen Silivri Temsilcisi Erdal Karabacak, Cumhuriyet'in 102. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, kutlamaların yalnızca tören ve sosyal medya paylaşımlarının ötesinde bir anlam taşıması gerektiğini ifade etti. Karabacak, Cumhuriyet'in ruhunun, “Aydınlanma meşalesini önce kendi içinde yakabilen bireylerde” hayat bulduğunu belirtti.
Karabacak mesajında, “Cumhuriyet; kuru sloganlar ve bir günlük coşkudan ibaret değildir. O, fikirde hür, vicdanda hür, irfanda hür nesiller yetiştirme iddiasının adıdır” dedi.
Karabacak'ın mesajı şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti'nin 102. yılını kutlamanın derin gururunu yaşıyoruz. Bu kutlu gün, sadece bir yıl dönümü töreni değil, ulusumuzun çağdaşlık yolculuğunda kat ettiği mesafeyi ve taşıdığı yüksek insan idealini yeniden idrak etme zamanıdır.
ŞEKİLCİLİĞİN ÖTESİNDE BİR ANLAYIŞ
Ne yazık ki, zaman zaman Cumhuriyet'i anlama ve kutlama biçimimiz; kuru kuru kutlamalar, bol bol fotoğraf paylaşımı, şekilcilik ve sosyal medya paylaşımlarının ötesine geçemiyor. Oysa Cumhuriyet, sığ bir gösterişten, hamasi nutuklardan veya bir günlük coşkudan ibaret değildir. Onun ruhu, caddelerdeki fener alaylarından çok, aydınlanma meşalesini her birimizin kendi içinde yakmasında gizlidir.
Cumhuriyet, kâğıt üzerindeki bir rejim tanımı değil; fikirde hür, vicdanda hür, irfanda hür, kendi değerlerini yaratan ve kendini sürekli aşan nesiller yetiştirme idealidir.
CUMHURİYET'İN BEKLEDİĞİ "YÜKSEK İNSAN" İDEALİ
Cumhuriyetin bizden beklentisi, ortalama bir vatandaşlık bilincinin çok ötesindedir. O, her bireyin kendi alanında mükemmelliğe ulaşma gayesi taşıyan, yeteneklerini sınırsızca geliştiren ve milletinin ortak değerlerine katkıda bulunan "Yüksek İnsan" (Üst İnsan) karakterini oluşturmasını ister.
Cumhuriyet, bizden bizzat kendimiz olmamızı, ataletten ve taklitten kurtulup kendi öz gücümüzle en yüksek potansiyelimizi gerçekleştirmemizi bekler. Bu idealin temelleri şunlardır:
Kendini Aşma ve Özgüven: Başkalarından medet ummak yerine, kurucu iradenin ruhuna uygun olarak "Her şeyi kendimizden bekleriz" bilincini taşımak. İçindeki tembelliği, bağımlılığı ve kolaycılığı aşarak, daima daha iyisi için çabalamak.
İlim ve Akıl Öncülüğü: İlim, bilim ve eğitimde dünyayla yarışmak, sadece tüketici değil, üreten ve yön veren bir akla sahip olmak. Ezber yerine sorgulamayı, biat yerine eleştirel düşünceyi yüceltmek.
Çok Çalışmak ve Üretmek: Ekonomi, teknoloji ve her alanda tam bağımsızlık için durmaksızın çalışmak. Sadece siyasi olarak değil, ekonomik ve kültürel olarak da gücünü kendinden alan bir ulus olmak.
TOPLUMSAL FARKINDALIK VE SORUMLULUK
Yüksek İnsan, sadece bireysel mükemmelliği hedeflemez; toplumsal sorumluluğu en üst düzeyde hisseder.
Toplumsal Farkındalığı Yükseltmek: Demokrasi, hukuk devleti ve laiklik gibi temel değerleri sadece korumakla kalmayıp, bu değerleri yaşama geçirmek için aktif mücadele etmek.
Adalet ve Liyakat: Hukukun üstünlüğünü tartışmasız kabul etmek, liyakati esas almak.
Eşitlikçi ve Aydınlık Gelecek: Cumhuriyetin en büyük kazanımı olan kadın-erkek eşitliğini ve toplumsal refahı güçlendirmek, her türlü ayrımcılığın karşısında durmak.”
Haber Merkezi
102. yılımızda, "fikirde, bilimde, ekonomide ve ahlakta en ileri gitme" hedefini bayraklaştıralım. Cumhuriyetimizin kurucu iradesine layık olmak, onu sadece coşkuyla anmak değil, kendi potansiyelimizi zorlayarak, daha güçlü ve aydınlık yarınlara taşımaktan geçer.
 
 



 
 
 
 
 
 
 



