NAİM ATASOY: “Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır”

NAİM ATASOY: “Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır”

28.03.2014 11:45:35


Yaklaşan seçim öncesinde Büyük Sinekli’de yaptıklarını seçi kazanmasının ardından yapacaklarını sıralayan Muhtar Naim Atasoy; "Bundan 5 yıl önce teveccühleriniz ve kutsal oylarınızla köyümüzün muhtarlık mührünü ve bu yüksek sorumluluğu bana teslim etmiştiniz. Aradan geçen süre içinde bu sorumluluğu sırtımdan, bu gururu kalbimden indirmeden sizlere hizmet etmeye gayret gösterdim. Her işin başı plandır. Plansız, programsız başlayan işler yarım kalmaya mecburdur. Bu sebeple öncelikle köyümüzün gerçeklerini önüme koyarak planlama yaptım. Köyümüz büyük ölçüde hayvancılık, tarımcılık ve ormancılık ekonomisine sahip bir köydür. Ormancılığın ağırlığı gün geçtikçe azalmakta, buna karşın özellikle hayvancılık alanında nispeten bir artış gözlenmektedir.

"TAAHHÜT ETTİKLERİMİN TÜMÜNÜ YAPTIM”
Geçimini hayvancılıktan sağlayan köylülerim için meradaki su kaynakları hayati öneme sahiptir. Tarla ekip biçen köylülerim içinde tarlalarına kolay, hızlı ve masrafsız ulaşmak çok önemlidir. Bu noktalardan hareketle hizmet önceliğini önce bu alanlara verdim. Bu alanlardaki başarılı çalışmalarımızdan sonra nihayet köy içindeki işlerimize de el atacak fırsatı buldum. Karşınıza tekrar aday olarak çıkarken bir önceki dönem adaylık sürecinde taahhüt ettiğim işlerin çok büyük bir kısmını tamamladım. Birçok noktada, şükürler olsun fazlasını da yapmak nasip oldu. Yaptığım işlerin neredeyse tamamında köyümün kaynaklarını feda etmeden sadece doğru kapıları, doğru üslup ile doğru zamanda çalarak gerçekleştirdim. Yani takipçiliğim, ciddiyetim ve kişisel becerilerim ile sabah daha erken kalkıp akşam daha geç yatıp, çocuklarıma ve torunlarıma ayıracağım vakitten feragat ederek köyümün işinin peşinden koşturmakla gerçekleştirdim.

"RAKİPLERİMİN BİR VAADİ BİLE YOK”
Bu yaptığım işleri aşağıda sizlere anlatmaya çalışacağım. Ancak yeri gelmişken rakibime bir kaç eleştiride de bulunmak istiyorum. Muhtarlık plan, program işidir, ciddiyet işidir, beceri işidir, iddia işidir. Ancak ben rakip ve rakiplerime de kardeşim de bunlara dair hiçbir beklenti içine giremiyorum. Ben muhtar olursam şunu yapacağım, şöyle yapacağım, çok çalışacağım, erken kalkıp çok yol alacağım dediğini işitmedim. Benden iyi yapacağına, hatta benim yaptıklarımın yarısını yapabileceğine ikna olsam adaylığımı geri çekip ben de oyumu ona atmak isterim. Fakat seçime çok kısa bir süre kalmış olmasına rağmen ben kendisinden veya çevresinden "Biz şu hizmeti yapacağız, şu eksiği gidereceğiz.” diye bir iddia duymadım. Köyde yapılacak yeni bir hizmet yoksa eksiği tamamlanacak bir alan yoksa yani bir iddia yoksa. "Kardeş, peki sen neden aday oldun ?” diye sorarlar adama. Darılmaca kızmaca yok, muhtar adaylığına soyunduysan eleştiri dinlemeyi de, cevap vermeyi de öğrenmek gerekir. Diğer taraftan zaten Sezgin kardeşim köyümüze hizmet etme fırsatını benim dönemimde aza olarak bulmuştur. Ancak bu fırsatı pekiyi değerlendirememiştir. Zira ben köyün muhtarı olarak, kendisinden görevini gerektiğince ciddiye almaması sebebiyle pek memnun kalmadım. Benim yaptığım işleri geçmek şöyle dursun, geçtiğimiz dönemde benim yaptığım işlerin altına aza olarak (karar defterine) sadece imzasını atmak için dahi önce öğlen olmasını, değerli kardeşimizin uykudan uyanmasını beklememiz gerekiyordu. Bu açılardan baktığımda, karşıma rakip olarak; benim hızıma yetişemeyip işi yarı yolda bırakmak zorunda kalmış bir arkadaşımın çıkmış olması da, zaman zaman beni gülümsemeyle karışık şaşırtmaktadır.

"YAPTIKLARIM YAPACAKLARIMIN TEMİNATIDIR”
Yaptıklarımı yapacaklarımı sıralamadan önce, söz eleştiriye gelmişken bana yapılan eleştirilere de birkaç cevap vermek isterim. Allaha şükürler olsun ki, veremeyecek hiçbir hesabım yok. Dedikodu mahiyetinde birkaç konuyu, ilgili makamlara şikâyet olarak ileten bazı kişiler sayesinde de hesabımı en üst seviyede ve en açık şekilde gereken makamlara vermiş olmanın rahatlığı içindeyim. Bu şikâyetler sayesinde kendimi ilgili kurumlara daha net bir şekilde ifade edebilme ve haklılığımı, doğruluğumu onaylatma imkânına da sahip oldum. Neticesinde de, köyüne başarı ile hizmet eden muhtarlara layık görülen TAKDİR ve ŞÜKRAN belgelerini Sayın Kaymakamımızın elinden alma onuruna sahip oldum.
Sayın Kaymakamımız tarafından tarafıma verilen takdir ve şükran belgelerinden biri.
Ancak bir nebze de olsa haklı olabileceğini düşündüğüm bazı eleştiriler de yok değil. "Bizim muhtar çok ciddi”, "Bizim muhtar biraz mesafeli”, "Bizim muhtar kimseye yüz vermiyor” gibi sözleri de zaman zaman duymaktayım. Sayın büyüklerim, sevgili kardeşlerim; Az önce muhtarlığın ciddiyet işi olduğunu belirtmiştim. İşte bu ciddiyet sayesinde bu işler bu hızla tamamlanabiliyor. Ben köyün muhtarı olarak köy kahvesinde okey oynayacak zamanı hiç bulamadım. Boş muhabbet edecek, aylaklık yapacak, kahvede muhabbetçilerle kutrik yapacak, hayatı hafife alacak bir karaktere de maalesef sahip değilim. Ben benzer eleştirileri zaman zaman yakınlarımdan da almaktayım. Ancak bu kişisel özelliklerim beni önce başarılı bir eş, baba ve 20 yıllık başarılı memuriyet hayatımdan sonra nihayetinde başarılı muhtar yapan noktalar. Bu özelliklerim sayesinde yetiştirdiğim 3 çocuğum da üniversite veya yüksek lisans seviyesinde eğitim başarısı göstermiş, başarılı mevkilere gelmiş ve işinde gücünde başarılı olarak bilinen kişilerdir. En yakından tanıdığınız oğlum Ebuzer Türker Atasoy; köyümüzden hatta Silivri’mizden çıkmış ve Türkiye Minder Güreş Şampiyonası’nda dereceye girmiş ilk ve tek sporcudur. Muhtarlığa dönecek olursak, bu ciddiyet ve sorumluluk duygum köyümü çeşitli makamlar karşısında temsil ederken bana ve dolayısı ile köyüme büyük katkılar sağlamaktadır.

"OYUNU KİME VERDİ DİYE DÜŞÜNMEDEN HİZMET ETTİM”
Sadece Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı gibi makamlarında değil, köylümün derdine derman olmaya çalışırken de aynı ciddiyetle ve sorumlulukla davrandım. Köylüsünün dereye, çatağa düşen ineğini kurtarmak için, "Oyunu kime verdi acaba?” diye düşünmeden devletimizin imkânlarını en üst seviyede kullanarak, milyonlarca lira değerinde iş makineleri ile yol açtırıp, ineğini o çataktan kurtarabilen bir muhtar olabilmek başarısı da; işte bu ciddiyet ve sorumluluğun sonucudur. Yani belki birkaç muhabbetçi arkadaşım ile kahvede boş muhabbet yapmama mani olan ciddi karakterim, iş hizmete ve derde derman olmaya geldiğinde mani değil derman olmaktadır. Muhtarlık diğer bir yanıyla aynı zamanda devletin de temsil edilmesidir. Yani bir devlet adamlığıdır. Bence bu kutsal göreve gelecek kişilerde aranması gereken özelliklerin en başında; dürüstlük, beceri, çalışkanlık, ciddiyet ve sorumluluk duygusu olmalıdır. Muhtarlık dönemim boyunca kimseyi kırmamaya, imkânlar ölçüsünde "HAYIR” ve "OLMAZ” kelimelerini kullanmamaya gayret sarf ettim. BENCE MUHTARLIK; OLMAZ İŞİ OLUR YAPANA, YOKUŞLARI DÜZ YAPANA, DÜZE DEĞİL; DAĞLARA, BAYIRLARA YOL YAPANA YAKIŞIR. Ben olmaz işleri olur yaparken veya bir köylümün derdine derman olmaya çalışırken, bana oy verip vermediğine veya oy verip vermeyeceğine hiç bakmadım. Küskünlüğe ve dargınlığa sebep olmamaya gayret gösterdim. Kırgınları barıştırmaya, küskünlerin gönlünü almaya çalıştım.

"HERKESE EŞİT MESAFEDEYİM”
En yakınımdaki hısım ve akrabalarım bana ne kadar yakınsa, her köylümü o kadar yakın tuttum. Köyümüzde yaşayan sıradan bir köylüm bana hangi mesafede ise, en yakınlarıma da aynı mesafede durmaya çalıştım. Bu ilişkilerimi olması gerektiği ölçüde tutmak için kimseyle "can ciğer, kuzu sarması” olmamaya özellikle dikkat ettim. Köyümün ortak çıkarlarının önüne hiçbir zaman ahbaplık, yakınlık ilişkilerini koymadım. Bu yüzden zaman zaman eleştirilmeyi de göze aldım. Bir devlet adamı olarak, köylüme devletin ceza kesen, sorgu-sual yapan yüzünü değil, koruyan ve kollayan yüzünü göstermeye gayret gösterdim. Her ne pahasına olursa olsun, Büyük Sinekli Köyü Dayanışma ve Geliştirme Derneği’nin kurulmasına fahri olarak öncülük yaptım. Bu derneğimiz sayesinde kaynaşıp bütünleşmeyi, yardımlaşmayı, köyümüzün okumaya meraklı gençlerine burs imkânları yaratmayı, aç ve açıkta kalanlarına aş ve barınma sağlamayı daha kolay hale getireceğiz.

"YAPTIĞIMIZ HİZMETLER PARMAKLA GÖSTERİLİYOR”
Beş yıllık ilk hizmet süremin içine sığdırdığım bazı önemli hizmetlerimi başlıklar halinde sizlere sunuyorum. Hayvancılıkla geçinen köyümüz için çeşme ve havuzlar çok önemlidir. Hepimiz bilmeliyiz ki; merada otlayan hayvanlarımız su kaynaklarına ulaşamaz ve yazın kuruyan derelere muhtaç kalırsa, köyde de evimizde aşımız pişmez. Bu sebeple arazi, mera ve orman demeden yapabildiğimiz her tarafa havuz ve çeşmeler yaptırdım. Eskiyenleri yenileyerek daha sağlıklı ve sıhhatli hale getirdim. Köyümüzün var olan sondaj içme suyuna Danamandıra köyüne giden su borusundan ilave su borusu döşeterek, zahmetsiz ve masrafsız bir şekilde yedek bir su kaynağı daha oluşturduk. Böylece su yetersizliğinden veya elektrik kesintilerinden oluşan su kesintilerine son verdik. Köyümüzün su şebekesine ait eskimiş ve insan sağlığı için risk oluşturmaya başlayan su borularının yenilenmesi için girişimlerimizi takip ederek yeni şebekemizin süratli bir şekilde tamamlanmasını sağladık.

"YAPTIĞIMIZ YOLLARI İSTANBUL KISKANIYOR”
Çok beğendiğim ve kabul ettiğim bir sözü tekrar hatırlatmak isterim. "GİDEMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR” Bu sözün gereğini sonuna kadar yerine getirdiğimi düşünüyorum. Öyle ki; köylülerim benim dönemimden önce, arada bir dere olduğu için veya traktörün gitmesine uygun yol olmadığı için, sapan taşı atsa ulaşabileceği yakınlıkta tarlalarına gidip gelmek ve ekip biçmek için 15 km. dolaşmak zorunda kalıyordu. Yaptığımız yollar ve dere geçişlerindeki büz ve köprü çalışmaları sayesinde; artık biz tarlalarımıza gitmiyoruz, adeta tarlalar ayağımıza geliyor. Bu sayede bir ekim döneminde traktörlerimizle, pulluklarımızla, biçerdöverler ile ayrı ayrı defalarca gitmemiz gereken tarlalara gitmek için ziyan olan mazot paraları artık köylülerimin cebinde kalıyor. Benim muhtarlığımdan önce, traktörler ile zorlanarak gittiğimiz tarlalarımıza şimdi otomobiller ile rahatlıkla gidebiliyoruz. Hele hele Çeşme Altı ve Araplar Çatağı gibi yerlere köylülerim eskiden telef olacak diye hayvanlarını bile salamıyordu. Şimdi ise buralardan traktörlerimizle tarlalarımıza kestirmeden gidiyoruz. Sadece bu çalışmalarım bile 3-5 muhtarlık döneminde yani 15-20 yılda yapılamayacak işlerdi. Ben bütün bunları sadece bir döneme sığdırdım. Bu yaptığım yollar ile ömrümün sonuna kadar gurur duyacağım. Bana oy vermeyen, hatta beni sevmeyen köylülerimin dahi bu yollar ile gurur duyduğunu biliyorum. Köy içindeki yollarımız ilk defa benim dönemimde asfaltla buluştu. Önceden pazara, bakkala, kahveye çizmelerle zorlanarak geliyorken, şimdi aynı yollardan terliklerimizle yürüyoruz. Tabii ki yetmez, daha ulaşacağımız çok yer var. Ama köyümüze dışarıdan gelen misafirlerimiz bile bu yollarımıza şaşırmaktadırlar. Köylümüz merhum Kemal Uslu’yu rahmetle anıyorum.

KÖY İÇİNDEKİ İMAR ALANLARIMIZ
Köyümüzün camiine emeği geçen herkese ve en başta eski muhtarımız Lütfü Satı’ya teşekkür ederim. Ancak hemen yanında imam lojmanının eski ve günümüze yakışmayan durumunu düzeltmek için uzun ve meşakkatli bir uğraş vermemiz gerekti. Tam ümitlerim azaldığında bu işimize de, sanıyorum hocamızın da duaları ile Yüce Allah yardım etti. Karşımıza çok değerli iki yardımsever insan çıktı. Maddi ve manevi yardımları ile bu binayı yapabilmemize imkân sağlayan değerli hayırseverlerimize hem hayır dualarımı hem de teşekkürlerimi sunarım. Oldukça ufak olan ve köyümüze yakışmayan muhtarlık odamız yaklaşık 18 m2’lik bir alana sıkışmıştı. Derdimizi uygun makamlarda uygun bir şekilde anlatarak, hiç masrafsız yeni, sağlam ve modern bina inşa ettirdim. Yeni binamız eskisinin tam 10 katı yani 180 m2’lik alanı ile köyümüze yakışan bina oldu. Yakaladığım fırsat rüzgârı ile köyümüze yeni bir kapalı pazaryeri kazandırmak için çalışmayı başlattık. İnşaatı tamamlanmak üzere olan ve çok kısa bir sürede hizmete açılacak bu pazaryerimizde köy halkımızın kar, kış, yağmur şartlarında dahi alışverişlerini rahat ve huzurlu bir şekilde yapmalarına imkân vereceğiz. Bu hizmet alanı aynı zamanda nişan, düğün ve benzeri cemiyet toplantılarımızda da köyümüze yararlı olacaktır.

YENİ DÖNEMDEKİ HEDEFLERİM
Daha önce dediğim gibi çoğu yatırımları uygun fırsatları ciddiyetle takip ederek ve köyüme ilave maliyet çıkartmadan sonuçlandırdım. Muhtarlık dönemimin başında yapmayı hedeflediğim bir-iki işi uygun fırsatın oluşmaması sebebiyle gerçekleştiremedim. Ancak bu hedeflerim içinde uygun fırsatın oluşmasını takip ediyorum. İnşallah yeni dönemde en iyi şekilde, hatta hayallerin çok üstünde tamamlayarak köyümüze kazandırmak yine bana nasip olacaktır. Bunların yanında yeni dönemde yapmayı planladığım yeni iş ve hizmetleri de aşağıda bilgilerinize sunuyorum. Bir önceki dönemde uygun bir fırsat gelişmediği için tamamlanamamış olan futbol sahasının düzenlemesi tamamlanacaktır. İnşallah bu yapılacak düzenlemelerden sonra futbol sahamız bir stat niteliğinde, çok gelişmiş bir spor alanına dönüşecek. Köyümüze bir kapalı düğün salonu kazandırmak için, yeni muhtarlık binamızın yanına yeni bir bina yapılacaktır. Bu binanın alt katı düğün salonu, üst katı ise dernek lokali olarak planlanmaktadır. Köyümüze bir sağlık hizmet evi (Sağlık Ocağı) kurulması için yaptığımız girişimleri takip ederek, neticeye ulaştıracağız. Geçimini hayvancılıktan sağlayan sürü sahiplerimiz için meralarda ahır ve mekan kullanımı için yer tahsisi yapılacaktır. Geçtiğimiz dönemde büyük bir başarı örneği ile yaptığımız orman ve tarla yollarını bu dönemde daha da genişleteceğiz ve stabilize taş ile kaplayacağız. Yani şimdi yaz mevsiminde otomobil ile kışın traktörlerle zorlanmadan gittiğimiz yollarda. İnşallah hem yaz hem kış otomobiller ile zorlanmadan gidebileceğiz. Ormanlarımızın koru olan yerleri piknik alanları olarak geliştirilecektir. Bu alanlardan köy derneğimize yani köyümüze gelir getirmek amacıyla gerekli adımlar atılacaktır.

"BENDEN DESTEĞİNİ ESİRGEMEYERLERE TEŞEKKÜRLER”
Her şeyin başında değerli oylarınızla bana bu hizmetleri yapabilme fırsatı verdiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Değerli aza arkadaşlarımın destek ve güvenleri için de hepsine teşekkür ediyorum. Hizmetlerime büyük katkıları olan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş ve Silivri Belediye Başkanımız Sayın Özcan Işıklar’ a ve çok değerli belediye bürokratları ile çalışanlarına, Birlikte çalışma şansına sahip olduğum bir önceki Silivri Kaymakamımız Sayın Mesut Demirkol ve halen görevinde olan Kaymakamımız Sayın Salih Keser ve değerli Kaymakamlık çalışanlarına, Köyümüze bu yolları yapmama çok büyük destekleri olan İBB Yol Bakım Daire Başkanımız Mehmet Özçelik ve değerli ekibine, ayrıca her çeşit derdimize ortak olan, çözüm için kapılarını sonuna kadar açık tutan kurumlarımızın çok değerli amir ve çalışanlarına yürekten teşekkürlerim sunarım. Silivri Muhtarlar Derneği Başkanı Muharrem Eren ve benim gibi köyleri için gönülden çalışan diğer muhtar arkadaşlarıma da şükran ve teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca; köyümüze yaptığım bu hizmetlerimde hayır amacı ile yaptıkları yardımlarından ötürü Silivri Ziraat Odası eski Başkanı merhum Rıdvan Gümüşoğlu’na , Hüseyin Gazaçeşme ve Zeki Gül’ e, Hacı Süleybe Yılmaz hanımefendiye, Aziz ve Hüseyin beylere ve emekleri ve görüşleri ile katkı sağlayan herkese şahsım ve köyüm adına hayır dualarım ile birlikte şükranlarımı sunarım” dedi.


YORUM YAP