Renginar Sali

Yeni Eğitim Öğretim Yılına Başlarken

2011-2012 eğitim-öğretim yılı açılışı, gerek mimarisi gerek donanımı ile göz dolduran Değirmenköy Atatürk İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirildi. Okulun yapımında emeği geçenleri kendi adıma bir kez daha kutluyorum. Bölgemiz Milletvekili Tülay Kaynarca’nın törende de belirttiği gibi Değirmenköy halkı gerçekten çok şanslı. Yıllarca kısıtlı imkanlarda mütevazı bir okula sahiptiler ama nihayetinde şans yüzlerine güldü. Darısı diğer okullarımızın başına.
Bu yıl hizmete açılan Kiptaş 2’deki Abdülezelpaşa İlköğretim Okulu’nu da unutmamak gerek. Hakikaten çok şık bir okul. Orada eğitim görecek öğrenciler de çok şanslı. Bir yandan böylesine güzel okullar yapılırken, diğer yandan eski okulların tamir problemlerine yetişmek zor. Piri Mehmet Paşa İlköğretim Okulu’nda akan çatı ve düşmek üzere olan kiremitler aylardır bir türlü tamir edilemezken, Değirmenköy ilçemizin en donanımlı okuluna kavuştu. Hayırlı olsun. Okul Müdürü Mehmet Şenel’in dediği gibi geriye, daha çok çalışarak üstün başarılara, imza atmak kaldı. Doğal olarak beklentiler de arttı…

PİRİ PAŞA’NIN ÇATISI
ONARIM BEKLİYOR
Çatı meselesi mühim. Başkan Işıklar, not aldı ama yağmur çabuk bastırdı. İnşallah bir an evvel, herhangi bir kaza yaşanmadan Piri Mehmet Paşa İlköğretim Okulu’ndaki sorun çözülür. Belediye Başkanına aktarıldı. Hatırlatalım, tamir bedeli 3 bin TL, öyle abartılı bir rakam da değil. Başkan söz verdi ama, yurt dışı gezilerinden bilmiyorum fırsat bulur mu birilerini harekete geçirmeye, buradan ayrıca İl Genel Meclis üyelerine ve tüm hayırseverlere duyurulur.
Bu arada diğer okulların da acil çözülmesi gereken sorunları varsa, gündeme getirmeye hazırız.

PROBLEMLİ OLMALARINA  
NEDEN OLDUĞUMUZ
ÇOCUKLAR
Değinmek istediğim bir diğer konu da; problemli olmalarına neden olduğumuz çocuklar. Dönem dönem birçok sorun yaşayan çocuklarımıza bilinçli velilerinin yanı sıra rehber öğretmenlerine de büyük görevler düşüyor. Velilerin daha 2. Veya 3. Sınıf öğrencileriyle yaşadıkları sıkıntılar dolayısıyla dershanedeki rehber öğretmenlerine başvurmaları çok düşündürücü. Okuldaki rehber öğretmen nerede? Neden veli ona başvurmuyor? Bu öğretmenlerin görevi ne? Sadece program gereği birkaç test yapmak mı? Peki, o test sonuçları incelenmiyor mu? Herhangi bir sıkıntısı olan çocuğun durumu orada ortaya çıkmıyor mı, çıkarılamıyor mu? Burada sanırım okul müdürlerine de büyük görevler düşüyor. Çocuklarla ilgili çeşitli sıkıntıların size gelmemesini istiyorsanız, velinin kapınıza kadar gelip başınızı ağrıtmamasını, öncelikli göreviniz olan okulun işleyişi ile ilgili çalışmak istiyorsanız, rehber öğretmenlerinizin görevini sözde değil özde yerine getirmesini gözetin. Gerekiyorsa onları tatlı uykularından uyandırın, formalite işlemler yerine esas görevlerini yapmalarını sağlayın. Çünkü görevleri çok önemli. Çocuğun dünyasına ulaşabilmeliler, orada aksayan, yolunda gitmeyen bir şey varsa birebir görüşülerek veli aydınlatılmalı ve çözüm yoluna gidilmeli. Onların görevlerini özveriyle yapmalarını sağlamak hem sizin hem de velinin iyiliği için önemli. Yaşanan birçok olayda, bunlar yapılmadığı takdirde hem okul ortamında, hem ailede huzursuzluk başlıyor ve çocuğun davranış bozukluğuna neden olabiliyor. Sorunları çözülmeyen, bir çocuktan başarı da bekleyemeyiz tabi ki.

Haberin devamı 26.09.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…



YORUM YAP