XXXXX

Yağlı Güreşlere Albayraklar Damga Vurdu


Cumartesi günü Kavaklı’da gerçekleştirilen Silivri Belediyesi Geleneksel Yenici Mehmet Yağlı Pehlivan Güreşleri’ne ilgi de katılımcıların memnuniyeti de büyüktü. Güreş Ağası Gürcan Albayrak’ın sıcak evsahipliği, Silivri Belediyesi’nin başarılı organizasyonu, meydanda kıyasıya mücadele herkesi tatmin etmiş görünüyor. Silivri Belediyesi’nin yağlı güreşlerinde iki yıl önce ağalığı Namık Öndeş’e kaptıran Erhan Albayrak, etkinlikte yüzü gülen bir diğer isim olarak dikkat çekti. Meydan rövanşı aldığına dair yorumlar yoğunluktaydı.
Albayraklar, er meydanında ve etkinliğin başarılı organizasyonu ile adeta gövde gösterisi yaptı.
Silivri Belediyesi de organizasyonlar konusunda kat ettiği mesafeyi bu etkinlik kapsamında ortaya koydu.
Emeği geçenleri kutluyorum.

DEVLET HASTANELERİMİZ BİRLEŞİYOR
Ağustos ayı itibariyle Selimpaşa’da hizmet veren Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi, Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Devlet Hastanesi’ne bağlanıyor. Buradaki hizmet binası da Silivri Devlet Hastanesi’nin ek hizmet binası olacak. Edinilen bilgilere göre karar Sağlık Bakanlığı’na ait olup, tek çatı altında kurumların daha iyi hizmet vermesi amaçlanmakta.

İKTİDAR İLE MUHALEFETİN ENGELLİ YARIŞI
AKP Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş, İBB yetkilisi ile birlikte Esen İbak Zihinsel Engelli Merkezi’nden mezun olan engellilere Mesleki Eğitim ve Beceri Kazandırma Merkezi müjdesini verdi geçtiğimiz hafta sonu. AKP’nin bu yeni girişimi iktidar ile muhalefetin sürdürdüğü engellilere yönelik çalışmalarında iyiden iyiye bir rekabet içerisinde oldukları netleşti. Karakaş isim vermeden, özel konuklarına seslenirken, “Sizler bizim bir parçamızsınız. Bu konuda özürlü olanlar, konuya farklı yanaşanlardır, olayı siyasi malzeme yapanlardır” diyor. Kelime ve ifadelerini özenle seçimi söz konusu siyasi rakipleri olunca, yerini dizginlenemeyen bir öfkeye bırakıyor. Hani şu iktidar temsilcisinin söylediği “birbirimize hakaret etmeden eleştirelim” beklentisi Karakaş’ın son ifadesiyle jet hızıyla rafa kalkıyor. Özürlü olmak bir ayıp değil. Karşınızda toplumun büyük bir çoğunluğunun böyle tanımladığı konuklar otururken, kelime, ifade seçimi daha da bir hassaslaşıyor. Aslında bir ayrımcılık yapmaya da gerek yok. Her koşulda, kullanılan kelimelerin gideceği adres ve oraya ulaşmadan önceki yansımaları son derece önemli. Toplumda bazı kesimlerin devlet ve kamunun desteğine daha az, bazılarının daha fazla ihtiyacı var. Sosyal devlet statüsündeki yapılarda bu ihtiyaçları ve dengeleri gözetmeniz gerekiyor. Kimseye acımanız veya başka bir kesimi hak ettiğinden fazla önemsemeyin.
Kimimiz şanslı, kimimiz biraz daha şanssız olarak nitelendirilebiliriz. Ama mevcutta bir engelimiz olmasa bile hepimiz birer engelli adayı olduğumuzu unutmamalıyız.
İktidar ile muhalefetimiz engelli vatandaşlarımıza yönelik hizmet çabalarında bu kesimin ihtiyaçlarına cevap veriyorsa birbirleri ile çatışması kamuyu o kadar da ilgilendirmez. Söz konusu tarafların bu konudaki kavgası engellilerin beklentilerine cevap veriyorsa gerisi önemli değil. Bir elin nesi var iki elin sesi var anlayışını göz ardı etmelerine bir şey söyleyemeyiz. Zorunlu bir aradalıklarından ziyade bireysel üretimleri daha sağlıklı olabilir.
Siyaset ile hayır kurumları arasında önemli bir fark vardır, biz görmek istesek de istemesek de. Siyasetçinin ağzında ne kadar yaptığı işten bir beklentisi bulunmadığına dair söylem olursa olsun, boş. Halkın kendisini seçerken beklentisi olduğu gibi, hizmet ederken siyasetçinin de yaptıklarının halk tarafından görülüp, takdir edilmesi beklentisi kaçınılmazdır.
Toplumsal yaralara, ihtiyaçlara cevap veren siyasetçiler de kamu kurum temsilcilerine de teşekkürler. Halka hizmet ederken illa ki birbirinizi hırpalamaktan vazgeçemiyorsanız bu da siyasetin cilvesi olarak kabul görülmesi gereken bir süreç olarak algılanabilir.
Topluma faydalı, birbirine zararlı iktidar ile muhalefetimizin seçimlerini değiştiremiyorsak saygı duymak gerekir.            İyi haftalar!

YORUM YAP