Volkan Yılmaz: Bulanık suda balık avlamaya çalışmayın!

Volkan Yılmaz: Bulanık suda balık avlamaya çalışmayın!

7.12.2020 15:45:33

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Kavaklı'da üniversite ve spor tesisi olarak planlarda işli olan yere ilişkin iki farklı tarihte Kızılay ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na gündemde olan sağlık yatırımı hakkında olumsuz görüş bildirdiklerini ayrıca da Alipaşa ve Büyükçavuşlu'da iki alternatif önerisinde bulunduklarını belgeleri ile açıkladı. Muhalefetin suçlamalarını ise bulanık suda balık avlama şeklinde değerlendirdi.

Kavaklı Mahallesi 3310 parselde bulunan 172 dönüm arazinin 4 Aralık Cuma günü Resmi Gazetede yayınlanan karar ile Maxicells İlaç Sanayi Anonim Şirketine tahsisi konusunda merakla beklenen görüşünü Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz Aralık meclisinin ilk oturumunda açıkladı.

YILMAZ: HEMFİKİR OLMAMIZA SEVİNİYORUM

Yılmaz şöyle konuştu: “Bir kere şunda hemfikiriz ve ben bundan mutluyum; tüm CHP'li Meclis Üyesi arkadaşlarım ve Cumhur İttifakı'nın meclis üyeleri, bu yatırımın Türkiye için çok önemli olduğunu düşünüyor. Sağlık alanında milli, yerli ve bu zamana kadar yapılmaması çok büyük kabahat olan bir plazma tesisinin yapılması söz konusu olan. Kızılay Genel Başkan Yardımcısının bizi Ağustos ayındaki ziyaretinden önce plazmanın ne anlama geldiğini ve nasıl üretildiğini bilmiyordum. Hastalıkların tedavisinde kan plazmaların önemi çok büyük.  Bu plazmalar nerelerde işleniyor? Dünyada yalnızca 8 tane olan plazma fabrikaları var.  Kızılay kan topluyor, en değerli olan plazmasını çöpe atıyoruz çünkü tesisimiz yok. Her yıl 350 -500 Milyon Dolara plazma ithal ediyoruz. Oktar Babuna hadisesinde hatırlarsanız toplanan kanlarla Türk gen haritasının çıkarılması gibi stratejik bir sorunla karşı karşıya kalmıştık. Kızılay, SGK ve özel bir şirketle yapılan protokol gereği yalnızca özel şirketin, nasıl ki Tank Palet Fabrikası'nda yalnızca üretim ve satış kısmında dahil olabileceği stratejik bir ürün. Onun için devletin eli gölgesinin bu yatırım üzerinden kalkması ve kaldırılması söz konusu değil çünkü çok stratejik bir ürün.

Bu 172 dönüm arazinin içerisine Kan Plazma Fabrikası ve bunların saklanacağı Soğuk Hava Depoları ve bir Kan Torbası Fabrikası yapılacak. Türkiye'de Kan Torbası Fabrikası yok. Hastanede gördüğünüz o kan torbalarını Fransa'dan alıyormuşuz. Salgın döneminde tedarikte Fransa zorluk yaşamış. Kızılay'ın kan torbası stokları da tükenme noktasına gelmiş. Basit enjektörün de Türkiye'de fabrikası yokmuş. Bundan altı ay önce Ankara Gölbaşı'nda ilk enjektör fabrikası kuruldu. Çin'de daha ucuz diye kimse bu yatırıma girmemiş. Salgın döneminde kan plazması bulamayabilirsiniz. Virüslerin laboratuvarda üretildiğinin konuşulduğu günlerde vatandaşlarınızın kan haritasının başkası tarafından plazmaya dönüştürülmesi çok riskli bir iş. Bu konuda, söz konusu yatırımın önemi hakkında hemfikir olmamıza seviniyorum.

“SATILDIĞINI İDDİA ETMEK VİCDANSIZLIK”

CHP'nin itiraz ettiği konular var. Mecliste itiraz ettiği konular çok makul. “Daha makul alanlara yapılamaz mıydı?” dediler. Siyaset yapabiliriz ama tahsis edilen, binde bir harç gibi devlete yatırılacağı parayla bu yerin satıldığını iddia etmek vicdansızlık. Yani “350 Milyonluk yeri 5 Milyona satıyorlar!” demek! Kimsenin kimseye yer sattığı yok. Tahsis edildi. Diyorsunuz ki “Gelin sanayi sitelerimiz, arazilerimiz var orada kuralım”. Peki, devletin, Milli Emlak'ın, Maliye Hazinesi'nin sanayi alanı içerisinde 150 dönüm arazisi var mı? Yok. O zaman siz hükümetin başı olsanız bir devlet yatırımı yapacakken Milli Emlak'a, Maliye Hazinesi'ne ait olan yere mi, yoksa yer satın alıp bu maliyetin üstüne bir maliyet mi eklersiniz? Tabi ki eldeki Maliye Hazinesi'ne ait yerlerden biri değerlendirilecek. Hangisinin değerlendirileceğini hep birlikte konuşuruz ama bir kere “peşkeş” demek ucuz siyaset aracı.

“İŞİN ÖZÜNDEN KOPUP SİYASET MECRASINA ÇEKERSEK YATIRIMIN DAHA DOĞRU YERE KAYDIRILMA ŞANSININ ÖNÜNE SET ÇEKERİZ”

İşin özünden kopup siyaset mecrasına çekersek, iletişim kanallarını tıkayıp yatırımın daha doğru bir yere kaydırılma şansının önüne de set çekersiniz.  Gönül isterdi ki CHP İlçe Başkanı, CHP Grup Başkanvekili 7/24 açık olan telefonuma ir çağrı bıraksalardı. Bunun yerine Belediye Başkanını, Cumhur İttifakı'nı, MHP İlçe Başkanını da bu işin içerisine katarak karalamak, kamuoyu önünde küçük düşürmeye çalışmak başaramayacağınız beyhude bir amaç. Basın toplantılarında her meclis üyesi ayrı bir açıklama yapıyor. Partinizin kurumsal kimliğine yakışmıyor. Yetmiyor Millet İttifakı dediğiniz dört siyasi parti bize yön tayin etmeye çalışıyor. Lafta millet deyip özde milletle bağdaşmayan bir sürü unsurun bulunduğu suretle gerisinde 5. partinin de yer aldığı Millet İttifakı'nın bana istikamet verebilme şansı hiç yok. Ben her şeyi anlayabilecek, kavrayabilecek analitik düşünceye sahip bir belediye başkanıyım. Millet İttifakı'nın bu güne kadar kimin arkasında durduğunu tek tek söylerim, Sur'dan başlar Kuzey Irak'tan devam eder, Suriye, Libya'ya giderim. Mavi Vatana, Karabağ'ya giderim. Kimin arkasında durduğunuzu söylerim, aman ha benim arkamda durmayın.

“BULANIK SUDA BALIK AVLAMAYA KALKMAYIN”

Bora Balcıoğlu bir paylaşım yapıyor ve diyor ki: “Silivri Belediyesini bunun için mi istediniz? Sırada neresi var?” Şuan ben Belediye Başkanıyım Bora bey, uyandırayım. Siz aday adayıydınız, Belediye Başkan adayı olmak için uğraştınız. Sonunda amiane tabiriyle meclis üyeliğine fit olarak devam ettiniz. Farzı misal aday oldunuz, olmaz ya, Belediye Başkanı olsaydınız, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin çıkması, Cumhurbaşkanının bu yatırımı onaylaması, burada hangi partinin belediye başkanı olduğuna bağlı mı? Benden bir onay mı var? Benim bir imzam mı gerekiyor bunu yapması için? Böyle ucuz siyaset yapmayın. Burada Katı Atık Depolama Merkezi yapıldı. Arıtma Tesisi yapıldı. Hafriyat alanları yapıldı. Özcan Işıklar Belediye Başkanıydı. Bunlara engel olma şansı var mıydı? Çarpıtmayın. Silivri Belediyesini de işin içine katarak Kavaklılı ve Silivri'deki hemşerilerimin kafasını bulandırmayın. Bulanık suda balık avlamaya kalkmayın.

“AK PARTİ YAPARSA KARŞI ÇIKALIM, CHP YAPARSA ALKIŞ TUTALIM!”

AK Parti ne yaparsa karşı çıkalım ama aynı yatırımı CHP yaparsa alkış tutalım!  Örnek mi istiyorsunuz? 2018 Yılında Özcan Işıklar, Seymen'deki Katı Atık Depolama Merkezi'nin yapılmasına herkes gibi karşı çıkıyor. 17 Aralık 2019 Katı Atık Depolama Merkezi'nde hepiniz tespih tanesi gibi oradasınız. Özcan Işıklar yine aynı projede çöp gazından elektrik üretilmesine karşı çıkıyor, CHP Meclis üyeleri Seymen Enerji Üretim Tesisi'nin açılışında. AK Parti'yi eleştirdiniz ama oradasınız.

15 Aralık 2017 yılında “Güneşimiz, rüzgârımız engellenmesin” diyen Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Belediye Başkanınız, İlçe Başkanınız ve sizler oradasınız.  8 Haziran 2020 yılı tespit tanesi gibi Kiptaş 3'ün teslim törenindesiniz. Siz gelince güneş engellenmedi, güneş kesilmedi mi?

Vatandaş karşısında inandırıcı değilsiniz. Kiptaş 4'e ne gerek vardı? Rüzgarı engellemeyecek, güneşi kesmeyecek mi?”

CHP saflarından yükselen itirazlara tepki gösteren Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Neden dinlemiyorsunuz? Yaptığınız çok ayıp. Bu açıkladıklarıma tahammülünüz yoksa çıkar gidersiniz ama dinleyeceksiniz, dinlemesini öğreneceksiniz. Ak Parti yapınca güneş ve rüzgar kesiliyor, size gelince Kiptaş 4 marka değer oldu. Kiptaş 4'ün Temel Atma Töreni'nde boncuk gibi dizilmişiz.

“KİPTAŞ 4'ÜN YERİ ÜNİVERSİTE ALANI DEĞİL MİYDİ? NİYE KONUT YAPTINIZ?”

Kavaklı'daki yerimiz üniversite alanı dimi? Peki Kiptaş 4 ne alanıydı? Kiptaş 4 de üniversite alanı. Plan değişikliği yapılmadan ki hali üniversite alanı. Peki siz bunu neden meclise getirip üniversite alanına çevirmediniz. Kavaklı'daki üniversite alanı fabrika olunca olmuyor da Kiptaş 4'teki üniversite alanı konut olunca oluyor mu? Mühür sizdeydi, Kiptaş 4'ün temelini atmayacaktınız. Onun için sizin vatandaş nezdinde inandırıcılığınız yok.

“KARAKOLDA DOĞRU SÖYLER, MAHKEMEDE ŞAŞAR HİKAYESİ”

Kavaklı'daki tesis yapıldıktan sonra açılış töreninde sizden hiç birimize yer kalmaz. Gider açılışında saf tutarsınız. Bunları herkes bilecek. Ne demişsiniz, ne yapmışsınız. Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar hikayesi var ya o hikaye…

Şimdi Silivri Belediye Başkanının burayla ilgili ne düşündüğünü merak ediyor musunuz? Bakanlık ve Kızılay'la yazışmalarımızı ekrana yansıtalım. 13.08.2020 tarihinde Türk Kızılayı Silivri Belediye Başkanına bir yazı yazıyor. Giriş bölümünde, Kızılay'ın misyonu ve vizyonundan bahsediliyor. Devlet tarafından yer Kızılay'a 49 yıllığına tahsis edilmiş. Bize bu alanın sağlık alanı veya yapacakları tesise uygun şekilde plan değişikliğini yapmamızı istedi.

Biz 31.08.2020 tarihinde Türk Kızılayı'na cevap veriyoruz ve projenin kısmen spor, kısmen eğitim alanı ve idare tesis alanı olarak planlandığı ayrıca parsellerin Kavaklı Mahallesi meskun alan içerisinde kaldığından konut yerleşim alanını olumsuz etkileyeceğinden projenin bu parsele yapımına uygun olmadığını yazıyoruz. 

Alipaşa veya Büyükçavişli Mahallelerinde alternatif yerler sunduk.

Yine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bize 8 Eylül'de bir yazı yazdı ve bu araziyi tahsis etmemizi talep etti. 25 Eylül'de Bakanlığa tesisin söz konusu araziye belediyemizce uygun bulunmadığını nedenleriyle yazdık.

Sorsaydınız öğrenirdiniz. Zehir zemberek açıklamaları ve karalama politikalarıyla Silivri'nin çıkarlarına ve ruhuna zarar vermeyin.

Silivri'nin ortak dertleri konusunda bir aradayız ama ben de bu ülkenin bir evladıyım. Onurlu Türk milletinin bir evladıyım.

Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi milli konularda ve sağlık alanında yaptığı bu yatırımı sonuna kadar destekliyorum. Bu yatırımı böyle kısır tartışmalarla gölgelemek bizim için doğru bir yaklaşım değil.

Silivri Belediyesi olarak alternatifli yerleri sunduk. Takdir kamuoyunun.”

YORUM YAP