Şahin Dirik

Tüm Yönleriyle Kanal İstanbul (1)

Geçtİğİmİz hafta Corona virüs salgınına ve bu salgının ülkemizde yaratabileceği ekonomik belirsizliğe rağmen gerçekleştirilen Kanal İstanbul projesi güzergâhında yer alan tarihi 2 köprüyü taşıma ihalesine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çok sert tepki göstererek “İnanılır gibi değil; ama millet can derdindeyken, birilerinin bugün Kanal İstanbul derdinde olması akıl alır gibi değil” dedi.
Kanal İstanbul projesi kapsamında, Odabaşı ve Dursunbey köprülerinin taşınma ihalesi yapıldığını, yol ihaleleri için de 2020 bütçesinde 8 milyar lira kaynak ayrıldığını vurgulayan İmamoğlu şöyle konuştu:
* Oysa bugün işini kaybetme arifesinde olan ya da işyeri kapandığı için gelir elde edemeyen milyonlarca insan var, Türkiye'de ve İstanbul'da.
* Kaynaklarımızı hala Kanal İstanbul gibi, bize göre ucube projelere harcamak yerine, halkımız için neden harcamıyoruz? Allah aşkına, bugün bir köprü yıkıp, yapmak mı iş; yoksa evde gelecek kaygısına düşmüş milyonlarca insana destek olmak mı?
‘Corona Krizi'nden, Kanal İstanbul çıkarmaya çalışmanın adını, vallahi ben koyamıyorum, lütfen siz koyun.
Bu sözlere tamamıyla katılmakla birlikte, Kanal İstanbul projesini yalnızca Corona döneminde değil genel olarak her zaman son derece lüzumsuz bulduğumu belirtmek istiyorum. Elbette çok geçmeden İmamoğlu'nun açıklamalarına Ulaştırma Bakanlığı'ndan yanıt geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada "Türkiye Cumhuriyeti, salgın ile mücadele ederken üretim ve yatırımları da yapabilecek güçtedir" ifadeleri kullanıldı.
Peki, nerede bu mücadele? İş yerleri kapanırken, insanlara evde oturmaları önerilirken ve şehirlerarası yolculuklar bile kısıtlanırken, işletmeler ekonomik olarak darboğazdayken Kanal İstanbul için ihale açmak en azından gündemin farkında olmamak demek değil midir?
Merkezi yönetimin yapması gerekenleri genelde Mansur Yavaş ve Haluk Levent gibi isimleri yapıyor olması iktidar partisine oy verenlerin hiç mi zoruna gitmiyor diye düşünmeden edemiyor insan…
Konumuza dönecek olursak;
İhalenin gerçekleşmesinden çok kısa bir süre sonra, gecenin bir saati Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan'ın görevine son verdiği ve yerine Bakan Yardımcısı Adil Karaismailoğlu'nun atandığı açıklandı. Bu görevden almanın sebebi açıklanmadı. Ama yaygın kanaate göre, sebep zamansız ve yersiz gerçekleşen Kanal İstanbul ihalesiydi.
Konuyla ilgili bence en doğru yorum CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'den geldi. Özel "Bakan Corona salgınına rağmen Kanal İstanbul ihalesini yersiz, zamansız gerçekleştirdiği için görevden alındı" yorumlarına katılmadığını kaydetti. Twitter hesabından "Arkadaşlar; Bu memlekette, bu mevcut düzende Kanal İstanbul İhalesi'ni ertelemedi diye gece 02.00'de bakan görevden almazlar. Büyük ihtimalle ihaleyi alan firmada bir yanlışlık (!) olmuştur. Bu düzende bunun cezasını sabaha bırakmazlar" ifadelerini kullandı."
Peki, Corona mevzusunu tamamen bir kenara bırakıp Kanal İstanbul'un ne amaçlarla yapılmak istendiğini, gerçekten faydalı bir proje olup olmadığını da tartışmaya açacak olursak ortaya oldukça ilginç bir tablo çıkacak gibi görünüyor… Ancak bu yarın ki köşemin konusu olacak. Görüşmek üzere, kalın sağlıcakla.
(Yarın devam edecek...)

YORUM YAP