XXXXX

Şu Bulvar Meselesi

Dünkü "bulvar" yazısından sonra, Atatürk Caddesi ve sahil esnafının bir kısmından, çeşitli tepkiler aldım.
Anladım ki, esnaf üç gruba ayrılmış; muhafazakarlar, yenilikçiler ve kafası karışıklar...
Muhafazakarlar, şu anki düzeni savunuyor. İstiyor ki, müşteri arabasıyla dükkanın önüne kadar gelsin. Hatta, imkan olsa da içine girse diye düşünenler olduğuna da eminim... O güzelim caddede, çift sıra araç trafiği, tek sıra park, egsoz dumanı, motor gürültüsü içinde, kaldırıma çıkardıkları masalarda oturan vatandaşın boğulması umurlarında değil...
Tek gerekçeleri var; "müşteri gelmez, işlerimiz düşer..."
Yenilikçiler ise, böyle bir düşünceye dünden razı... Bir tanesi, yolun trafiğe kapanması halinde, şu an kaldırımda olan masa sayısının artacağını savunuyor. Çünkü şu anki haliyle, kaldırımda yayalara geçiş yolu bırakmak zorundalar. Oysa cadde trafiğe kapansa, yaya yolun ortasından yürüyecek, kaldırım tamamen esnafın olacak. Bu da, işlerin düşmesi değil, aksine fazladan masa, fazladan müşteri demek...
Kafası karışıklar ise, tereddütler içinde... En büyük endişeleri, yabancıların yolu bulamaması... Oysa çözüm basit, alternatif güzergah, yönlendirici tabelalarla döşenir bir, gerekirse bu güzergah iki ayrı yoldan, tek şeritler şeklinde olur, yani mecburi istikamet şeklinde, tıpış tıpış gidilir.

Haberin devamı 08.07.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP