“Son güne kadar tekrar adayım”

“Son güne kadar tekrar adayım”

3.11.2017 10:46:05

8,5 yıldır Silivri'yi yöneten Özcan Işıklar, 3. Dönemi ile ilgili kararını “Aday olduğumu siyasi malzeme olarak değil, olması gereken bir düşünce olarak söylüyorum” şeklinde ifade etti.

Silivri'nin en hızlı gelişen sektörü inşaat, Silivrispor, 3. dönem adaylığı ve ekibine ilişkin sorulara yanıt veren Işıklar, siyasi hayatımıza katılan İyi Parti'ye ilişkin görüşlerini de söyleşimizin son bölümünde açıkladı.

“SİLİVRİ'DE 2018'DE HIZLI BİR İMAR HAREKETİ BEKLİYORUZ”
Sevginar SALİ: Silivri'nin en hızlı gelişen sektörü inşaat. İmar ile bağlantılı olarak bu konudaki yerel yönetim anlayış ile hassasiyetlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Özcan IŞIKLAR: Fatih Mahallesi'nin planları bitti. Çok önemli gelişmeleri gerçekleştirdik. 22 yıldır devam eden SİT planları bitti. Şimdi Merkez planlarımız da tamamlandı ve meclisten geçti. Yürürlük Başkanın imzasıyla olduğu için askıya çıktığı gün itirazlarımızı yapacağız. Bir aylık süremiz var. Üç toplantı yapacağız; Selimpaşa, Merkez ve Gümüşyaka'da. Bütün Merkez planlarımızı halkımıza anlatacağız. Askıya çıktığı tarihi iyi değerlendireceğiz. İtirazların hızlı bir şekilde çözüleceğini ve planların yürürlüğe girmesiyle Silivri'de imar hareketi 10'a katlanacak. Bu imar kısıtlılığından dere yatağının iki tarafında 250 sağında, 250 solunda 500 m2'lik bir aksı bugün bloke etmiş durumdaydı. 2018'de Silivri'de hızlı bir imar hareketi bekliyoruz.

“9 YILDIR 9 KATLI BİNA YAPTIRMADIK”
Sevginar SALİ: Bu imar ve yapılaşma sürecinde göz ettiğiniz kıstaslar neler? Geçen meclis toplantısında “8,5 yıldır hiçbir imar soruşturması geçirmedik” dediniz…
Özcan IŞIKLAR: Evet, imar konusunda hiçbir sorun yaşamadık. Bizim bakışımız zaten “imar kirliliği” yaratmamak. İmar fazlalıklarını kesinlikle istemiyoruz. 9 Yıldır 9 katlı bina yaptırmadık. Şimdi ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. İstanbul'a, Silivri'ye ihanet etmedik! AVM'lerle, insanı boğan, gökyüzü ve içimizi karartan yapılaşmalara kesinlikle izin vermedik. Silivri'nin zenginliği asıl şimdi başlıyor. İmar hareketi kontrollü, düzenli olacak. Belki yapılaşmayı durduran bir şeyi yarattık ama bu doğru. Nüfus mutlaka artacak ama nitelikli göçler çekelim. Varoşlaştırmadan, kent yaşamından kopuk kopuk mahalleler olmasın. İstanbul'daki gibi milyonluk villaların yanında gecekondular tarzı bir oluşum yok ilçemizde. Ateşle barutu yan yana koyan bir zihniyete izin veremeyiz. Homojen bir kültür olsun. Zengini, fakiri, orta gelirlisi bir şehrin içinde kendine yer bulsun, kaynaşsınlar. Biz bunu hedefliyoruz. Bir yaşam kültürü oluşsun istiyoruz. Kent rantını adil dağıtmanın tek bir mantığı vardır; homojen bir yapı oluşturmak. Biz onu sağlamaya çalıştık. Yeni çıkan Merkez Planlarıyla bu hızlı bir şekilde artacak. Özellikle önümüzdeki yıl imar hareketi Silivri'de 2018 yılından itibaren ciddi bir artış sağlayacak, çünkü planlar geçmiş oldu. Bu planların bu şekilde beklemesi, yaptığımız hazırlıklarla kırmızı kotlarla belirlenmesi, imar düzenlemeleri, yolların açılması bu sürede büyük ölçüde tamamlandı. 55 Ada'da ve yeni imar açılacak yerlerde yolları tamamlama şansımız oldu.

“SOKAKLARDA PAZAR KALMAYACAK”
Pazartesi pazarını yukarıya Kapalı Pazar yerine taşıyacağız. Huzurevinin yanına 11 bin m2'lik bir alanda 6 otoparklı bir pazar yerine önümüzdeki aylarda başlayacağız. Sokaklarda artık pazar kalmayacak. Diğer kapalı pazar yerini de tamamlayacağız.

“TÜM BRANŞLARDA KENDİ SPORCULARIMIZI YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
Sevginar SALİ: Silivrispor'un 2. Lig süreci hakkında görüşünüz nedir?
Özcan IŞIKLAR: İlk maçlarda bir bocalama oldu. 2. Lig, Silivri için umut verici. Bunun adı futbol kulübü değil, Silivrispor Kulübü. Onun için 2. Lig olmuş, 1. Lig olmuş, 3. Amatör olmuş bu çok önemli değil. Önemli olan Silivrispor'un 59 senedir var olması ve bundan sonra da yaşaması. Çocuklara para verip dışarıdan getirtip oynatılan ve sonra gönderilen anlayışı ben çok anlamlı bulmuyorum. Silivri'de yapmak istediğimiz şey, futbolu, basketbolu, voleybolu, okçuluğu, atletizmle ve diğer branşlarda şampiyonlarımızın yetişmesi. Özel bireylerde bizim Avrupa Atletizm Şampiyonlarında ilk dereceleri alan Volkan Yavuzaslan'ımız var. Engelliler Branşı'nın Akgün Duru başkanlığındaki yönetimle kuracağız. Lions Okulu'nun karşısındaki yeri, çay bahçesini Silivrispor Engelli Sporcular Şubesi yapacağız. Çocuklara orada eğitim verilecek.

“FUTBOLA, SPORA SKOR ODAKLI BAKILMASINA KARŞIYIM”
Futbola, spora skor odaklı bakılmasına karşıyım. 2.Lig'de şampiyon olsan ne olur, düşsen ne olur. Hiç önemli değil. İzmir'de Altın Ordu yapıyor. 5 Bin tane çocuğa spor yaptırıyor ve içlerinden başarılı olanları Türkiye'nin en büyük takımlarına gönderiyor. Bu da bir başarı. Kalıcı, kitleselleşmiş, her evden bir kişinin Silivrispor'la ilişkisinin olduğu bir kulüp hayal ediyoruz. Onun için maç sonuçlarının bir önemi yok. Güzel sonuçlar da çıksın isteriz, ama kalıcı olsun. Günü birlik başarılarla, dipsiz kuyuya paraları atarak, birçok şeye imkân vermek yerine sadece ticarileşmiş bir spor anlayışına gömmek bana göre israftır. Silivri'de yetişmiş sporcularda oluşan takımlar ve kendi gücümüzle sahaya çıkalım. Biz bunu hedefliyoruz. Akgün Duru, gelir gelmez çok iyi bir diyalogla başarılı oldu. Stadımızı yeniledik, kulübümüzü markalaştırdık, fiziki şartları iyileştirdik, şimdi branşlar açılıyor. Ben başarıyı burada görüyorum. Kalıcı başarılara imza atmamız lazım.

“İSTANBUL'DA YÖNETİM DEĞİŞİKLİĞİ SÖZ KONUSU OLACAK”
Sevginar SALİ: CHP'nin İstanbul şansı her zamankinden yüksek görünüyor? İstanbul'u neden bir CHP'li başkan yönetmeli ve bu nasıl biri olmalı?
Özcan IŞIKLAR: “İstanbul'a ihanet ettik” diyen bir anlayışa herhalde İstanbul da gerekli karşılığı verecektik. Demek ki artık biraz ara vermeleri gerekiyor. Halk da böyle düşünüyor. İstanbul'da kesinlikle bir yönetim değişikliği söz konusu olacak. CHP'nin adayı şanslı olacak. Kendisi siyasetten gelmeli, sokağı bilmeli. Fakiri fukarayı, zengini, orta gelirliyi okumalı. Siyaset kurumu Türkiye'de çok yıpratılmış olmasına rağmen, ayakta kalmasını, itibar kazanmasını özellikle isteyenlerdenim. Siyaset ve siyasetçi Türkiye'nin ve partilerin vazgeçilmez demokratik unsurlarıdır. Siyaset, zor bir iştir. Uyum, zekâdan gelir.

“MUHARREM İNCE'NİN İSTANBUL'U KESİNLİKLE ALACAĞINA İNANIYORUM”
Sevginar SALİ: Muharrem İnce'yi mi tarif ediyorsunuz?
Özcan IŞIKLAR: Muharrem İnce, düşünülen İstanbul adayları içerisinde, bu şehrin beklediği tarz bir aday olarak öne çıkıyor. Bunu kendisinin benimle akrabalık bağından dolayı söylemiyorum. İki dönem Belediye Başkanı adayı olduğumda Muharrem İnce'nin haberi bile yoktu. CHP'ye üyeliğimin 40. yılındayım. Kimseyle var olmadım, olmayı da düşünmüyorum. Akrabam olması olayı çok değiştirmez. Bana göre İstanbullu seçmenin tarif ettiği, kendine güvenen, halka güven veren, onun isteklerini güçlü bir şekilde dile getiren ve yapma iradesini gösterebilecek bir aday kimliği olarak öne çıktığını söyleyebilirim. Tabi buna partimiz karar verecek. Kendisinin de henüz böyle bir kararı yok. Partimiz görev verirse, kendisi de uygun bulursa aday olabileceğini ve seçimi kesinlikle alacağına inanıyorum. Kendisi bu konuda şanslı. CHP, kent yönetiminde büyük başarılar göstererek İstanbul'u yöneteceğine inanıyorum.

“TÜRKİYE, DEMOKRASİYE İNANMIŞ GENÇ CUMHURİYET'İMİZ, ÖZGÜRLÜKLERDEN VAZGEÇECEĞİNE İNANMIYORUM”
Sevginar SALİ: Sıklıkla kamuoyu yoklamaları elinize ulaşıyor… Ne anlatıyor sonuçları, nasıl okuyorsunuz son gelen neticeleri?
Özcan IŞIKLAR: Halk gerginlikten artık bıkmış. Maalesef üretim olmadığı zaman hamaset oluyor. Türkiye'nin ekonomisinde bu dönemlerde bir durgunluk var. Türkçe okuyup anlamada Dünya 142.'si, Matematikte Dünya 178. olmuşuz. Eğitim yerle bir oldu. Bence geleceğimizin nasıl olacağını bugünkü eğitim sisteminden, çocukların yaşam ve eğitim kalitesinden anlamanız mümkün. Dünyada 4. Endüstriyel devrim yaşanırken biz kendi dilini okuyup anlamayan bir nesil yetiştiriyorsak bu çok tehlikeli bir süreç. Bir an evvel bunun önüne geçmeliyiz.
Kamuoyu yoklamalarında özellikle demokrasi, parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı, çok kişinin sahibi olduğu bir memleket isteniyor. Bir kişinin günü birlik kararlarıyla yönetilmek, sudaki mantar gibi, çalkalanmalara açık bir yapı bizim için her zaman tehdit oluşturuyor.
Bölgemizde güçlü bir devlet olmalıyız. Bu de yerel yönetimlerin ve karar mekanizmaların otokontrolü şeklinde mümkün. Bir kişinin itibarı, diğer hiç birinin değer ve kıymetinin olmadığı bir memleket olamaz. Onun adı demokrasi olmaz zaten. Onun adı Kuveyt, Katar'ın şeyhlerinin oluşturduğu bir memleket gibi anlaşılamaz. Halk da ittiriyor biraz. Kendi günlük çıkarı için bir güce dayanmayı, o gücün lütfu içerisinde yaşamak, boyun eğmek bizim kültürümüzde yok.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde tüm Türkiye'nin Cumhuriyet değerlerine, demokrasiye, yönetim erkinin ve iradenin halkın vazgeçilmez hakkı olduğunu, bu yönetimin sahibinin halk olduğu bilincini gösteren günler yaşadık. Türkiye demokrasiye inanmış genç bir Cumhuriyet ama bir parlamenter sistem deneyimi yaşamış bir ülkenin özgürlüklerinden vazgeçeceğine inanmıyorum.

“HALK SEÇTİYSE, GÖREVDEN DE O ALMALI”
Sevginar SALİ: Yeniden aday olduğunuzu sıklıkla dile getiriyorsunuz. Neden ve ne için?
Özcan IŞIKLAR: Ben sıklıkla getirmedim. İki defa gündeme geldi. Siyaseten aday olduğumu söyledim. Halkın seçtiği Belediye Başkanının görevinin son saatine kadar aynı heyecan, şevk, kararlılıkla yapabileceğini göstermesi lazım. Halkın seçtiği insanı kulağından tutarak “Hadi bakalım bırak” diyerek göndermek, kent yönetimini kent demokrasilerinden koparması demektir. “Biz parti olarak seni koyduk, parti olarak da alırız” diyorlar, ben buna katılmıyorum. Tamam parti olarak aday gösterdiniz ama sadece partiniz oy vermedi. Ben diğer partilerden de oy alıyorum. Sandıktan çıktığı anda sadece partilerin oy verdiği biri olsak; İlçe Başkanını, İl Başkanını görevden alabilirsiniz, ama Belediye Başkanı partinin adamı olmaktan çıkmış. Kendimden biliyorum, anket sonuçları her partiden oy aldığımı gösteriyor. Sadece CHP'nin oyuyla olsa zaten seçilmem. Oy yetmiyor. Parti kararını aşan bir durum var. Halk seçtiyse, o almalı. Bu yapılanlar Belediye Başkanlarını itibarsızlaştırıyor. İnsan görevinde güvence bulamaz.

“SON GÜNE KADAR TEKRAR ADAYIM”
Son güne kadar tekrar adayım. Son gün ne olur bilemem. Yarın tekrar halkın önüne çıkacakmış gibi çalışmanın kime ne zararı var. Bırakın öyle bilinsin. Değilim desem, insanlar belki rehavete kapılır, işini yapamaz. Kendim bile umudumu yitiririm. Yarın tekrar aday olacağım diyerek kendimi motive ediyorum. Kendime yük yüklüyorum. Daha çok çalışmam gerektiği inancımı motive ediyorum. Süleyman Demirel'in bir sözü var: “Toprağa girip, üzerine toprak atılana kadar yaşamaya devam”. Toprağın üzerinize atıldığını görmezsiniz belki ama o ana kadar yaşama umudunuzu sürdürürsünüz. ‘Aday değilim, çok bıktım' sözlerine katılmıyorum.
Evet, benim de bıktığım, çok daraldığım günler de oluyordur, ama büyük bir idealin peşinde koşuyorsanız gerçekten yorulmazsınız. Silivri'yi büyük bir geleceği taşımak için gayret gösterdiğimi, ukalalık da etmek istemem ama Türkiye'de örnek sayılacak bir belediyecilik ve kent geleceği hazırladık. Biz görür veya görmeyiz ama zamanı gelince insanların bunun meyvesini alacağından eminim. Bu kenti bilgiyle, bilimle, teknolojiyle, dünyanın sayılı ülkeleri arasına girecek bir vizyon kazandırdığımıza inanıyorum. Toprağına ve geleceğine sahip çıkan bir kent ve geleceğin teknolojilerini burada yetiştirmeyi, kent adaletini sağlayarak bunu yaparken görevimi büyük bir vicdani rahatlıkla yapıyorum. Projelerimi hayata geçirmek için aday olmayı düşünüyorum. Siyaset bu, daha farklı bir fırsat çıkar, farklı bir pencere açılır, bilemeyiz. Aday olduğumu siyasi malzeme olarak değil, olması gereken bir düşünce olarak söylüyorum.

“SİLİVRİ'YE KOYDUĞUM VİZYONDAN HİÇ VAZGEÇMEDİM, AMA ÇOK ZOR OLDUĞUNU BİLİYORDUM”
Sevginar SALİ: Biz her dönem farklı bir Özcan Işıklar görüyoruz. Siz kendinizde bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özcan IŞIKLAR: Bir olgunlaşma oluyor. Önünüzdeki sisin dağıldığını görüyorsunuz. Yapabilir miyiz? İmkânlarımız yeterli mi? Halk ve kadrolarınız buna hazır mı? diye tereddütleriniz oluyor. Neyin sözünü verdiysem, hepsini hayata geçirmeye çalıştım. Silivri'ye koyduğum vizyondan hiç vazgeçmedim, ama çok zor olduğunu biliyordum. Önce çevremi eğitmem ve kamuoyuna derdimi anlatmam gerekiyordu. Bu süreçte büyük mesafe aldığımızı düşünüyorum. Türkiye'de ilk defa bir ilçede üniversite kenti, bilgi kenti, hizmet sektörleri, bu kadar kavga ve gerginliğin ortasında, huzur içinde üreten, Balkanlar'da Rumeli coğrafyasında endüstri kalkınma modeli oluşturacak Silivri'den bahsediyorum. Bu ideali gerçekleştirmek için buna yakın inanmış kadrolarla yola devam edeceğiz. Bu inancı taşıyan herkesle çalışırım.

“YENİ HEYECANLARA DA YER AÇACAĞIZ”
Sevginar SALİ: Siyasi kulislerde ekibiniz de çok merak ediliyor.
Özcan IŞIKLAR: Ekibimiz var tabi, ama bunların içerisinde devam etmek isteyen istemeyen olur. Oturup konuşacağız. O heyecanı hangi arkadaşımla sürdüreceksek, onlarla devam edeceğiz. Projeleri olan yeni arkadaşlarımıza da yer açmak istiyoruz. Yeni heyecanlara da yer açacağız. Onlara aktarmak da gelişmektir. Aktarmadığınız zaman siz orada durursunuz, sizinle kalır ama aktarırsanız ilerleme ve gelişme olur. Ne tamamı değişir, ne tamamı kalır.

“SİLİVRİ, ÇOK GENÇ MECLİS ÜYELERİMİZİ GÖRECEK”
Sevginar SALİ: 2019'daki adaylığınıza istinaden ekibinizdeki değişiklikler ve tasarruflarınız siyasi kulislerde değerlendiriliyor. Işıklar nasıl bir ekip kurmayı düşünüyor üçüncü dönemi için?
Özcan IŞIKLAR: Herkes kendi çemberini kendi genişletir. Kimse elinden tutup bana “gel buraya” demedi. Siz öyle bir vizyon, öyle bir inanç koyarsınız ki görülmemesi mümkün değil. Gençlerimiz umutlu olsunlar, bu memleketin onlara ihtiyacı var. Çok okumaları lazım. Dünya ve çevrelerini iyi anlamaları lazım. “Ben tercih edilmem” diye düşünmesinler. Yeter ki ideal ve amaçları olsun. Siyaset bunun için yapılır. ‘İlçede ben şunları değiştirmek dönüştürmek istiyorum' diyen hiçbir heyecanın önü kesilemez. Yeter ki sizde bir cevher olsun, yerin dibinde olsa bulunur. Gençlere, bu dönem daha farklı bir şey yapacağız. Silivri, bu dönem çok genç meclis üyelerimizi görecek. Bayan ağırlıklı olacak.

“İYİ PARTİ'NİN ŞANSI VAR”
Sevginar SALİ: Siyasi hayatımıza yeni bir parti katıldı. Meral Akşener'in liderlik ettiği İyi Parti hakkında görüşünüz ne?
Özcan IŞIKLAR: Türkiye'nin merkez partiye ihtiyacı var. Anavatan, Doğru Yol Partisi gibi denge unsuru olan, hem muhafazakâr. Turgut Özal'ın bir sözü vardı, meğer ne haklıymış o dönem, ilerici muhafazakâr sözünü ilk defa o söyledi. Buna progravizm denir. Değerlerimizi muhafaza edelim. Kendimi öyle tanımlıyorum. Hem ilericiyim, topluma bilgi birikime, geleceğe umut bağlıyorum, ama muhafaza etmem gereken değerlerim de var. İlerici muhafazakârlık tanımını bence iyi koruyacak bir partiye dönüşmek lazım. CHP de bunu yapabilir. Gelen tabanından ve yıllarca oluşturduğu misyonundan İyi Parti'nin daha çok şansı var. Meral Akşener, gerçekten iyi yetişmiş bir siyasetçidir. Hikâyesi ve geleceği temiz. Bir kadın olarak siyasete girmesi zor olan bir ülkede bu cesareti gösterdiği için kendisini tebrik ediyorum. İnşallah başarılı olur. İnşallah dengeleri tutan, vicdanı oluşturan, muhafazakar mütedeyyin kesimine ilerici tanımı da ekleyerek aydınlık bir Türkiye'ye götürmek konusunda bir görev üstlendi. Ben umutluyum. Başarılı olması Türkiye'nin şansı olur. Onun hayata geçirdiği kesim, belki CHP'nin ulaşamadığı kesim olur ve sistemin içinde tutar. Herkesin bir umudu olur. Meral Akşener de böyle bir umut konusunda insanlara destek olur.”

YORUM YAP