Silivri, Zirve Sınavını Geçti

 Silivri SİAD'ın evsahipliğinde gerçekleştirilen TÜRKONFED 13'üncü Girişim ve  İş Dünyası Zirvesi neredeyse eksiksiz bir organizasyonla tamamlandı. Etkinliğin bir diğer ayağı TÜRKONFED’in 5. kuruluş yıldönümü kutlamasıydı. Bu alanda bazı eksiklikler yaşanmadı değil. Ama sonuçta organizasyon başarıyla tamamlandı.
Etkinlik genel olarak uluslar arası arası düzeyde tanıtım belki beklentilerin altında kaldı ama Türk iş adamları ile sanayicilerin, iş dünyasının kalbi adeta Silivri'de attı.
Silivri kendini anlatma imkanı buldu, yatırımcılarımız bu önemli evsahipliğinin yanı sıra kaynaşma fırsatı yakaladı.
Yerelden ulusala yükselen ekonomi kadar siyasi sonuç ile beklentilerin de tartışıldığı zirve, Silivri açısından hedeflendiği gibi gerçekleştirildi.
Silivri SİAD'ın ricası üzerine bu süreçte medya mensuplarının ağırlanması ile ilgili görev alarak destek vermekten onur duydum. Katılımcılar kadar organizasyonu gerçekleştirenlerin de zevk aldığı bu etkinlikten Silivri olarak, gerek SİAD, gerekse Kaymakamlığımız, Belediyemiz, siyasi ve sivil toplum kuruluşlarımız ile anlımızın akıyla çıktığımızı düşünüyorum. Klassis Resort Hotel de yıllara dayanan tecrübe ve kalitesinin konforunu ağırladığı misafirlerine bir kez daha hissettirdi.

İLK KAR
Geçtiğimiz hafta sonu Silivri'ye bu kışın ilk karı düştü. Hemen ardından açan güneş, esen fırtınanın etkisini biraz da olsa yumuşattı. Cuma günü sel kokularımızın hortlamasına neden olan yoğun yağışlar çok şükür ki gecenin ilerleyen saatlerinde yerini kara bıraktı. 8 Eylül'ün izlerini silememişken yeni bir afeti düşünmek bile korkutucu. Silivri Kaymakamı Ahmet Mesut Demirkol ve Belediye Başkanı Işıklar, tüm birimleri alarma geçirdi. Hava koşullarının da değişmesiyle korkulan olmadı.

CHP KONGRE TARİHİ BELLİ, ADAY
VEYA ADAYLAR HENÜZ
BELİRLENMEDİ
CHP Silivri kongre tarihini 17 Ocak 2009 olarak kesinleştirdi. Mega Saray'da sabah saat 10.00'da başlayacak olan kongre 15.00'da sona erecek. Aday adayları Muharrem Aydoğan, Hakan Sefa ve Selami Değirmenci… Aday veya adayların kesinlik kazanması için resmi ağızdan açıklamaya ihtiyaç var.
Cuma gününden bu yana kafamı bu konuyla ilgili kurcalayan bir konu var; sanıyorum paylaşmamın tam zamanı. Kim nasıl anlamak isterse öyle yorumlasın… CHP'nin ilçe başkanı kim olsun veya olmamasının dışında özellikle Selami Değirmenci'nin durumuna ilişkin söyleyeceklerim. Adaylık konusunda çok kararlı, hevesli oluşu gündemde. Bunu tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum, gördüğüm ve bildiğim şeylerden yola çıkarak; Selami Değirmenci CHP Silivri İlçe Başkan adayı olarak değil, ancak bir kanaat önderi olarak hak ettiği değer ve yeri bulacaktır. Adaylığı konusuna neden sıcak yaklaşamadığıma dair kendimi sorgularken bunu fark etim.
Kanaat Önderler kimlerdir; diğer insanlara oranla kitle iletişim araçlarını ve gündemi daha yakından takip eden, fikirleriyle ve bilgileriyle etrafındaki insanları etkileyen ve saygı duyulan kişiler. Değirmenci'nin yeni hedefi uğrunda kimleri hırpalayacağı konusuna da girmeden, kendi kendine yapacaklarına ilişkin varsayımlarımdan bu düşüncemi ve belki de beklentimi paylaşıyorum. Kime ne yapması gerektiğini söylemekten ziyade, benden başka hiç kimse açısından bağlayıcılığı olmayan, fikrimi ifade ediyorum.
CHP İlçe Başkanlığı konusunda nasıl bir karar verilirse verilsin, umarım hayırlı olur! Silivri'nin önümüzdeki 4 yılık süreçte CHP'li bir yerel yönetim tarafından yönetildiği zaman diliminde iç savaş ister sıcak, ister soğuk olsun örgüt dışında da yansımasını hissettirecektir.
Selami Değirmenci'nin kararı gibi… Çünkü attığı her adım sadece CHP'yi değil, tüm ilçe siyasetinin toplumsal dinamitlerini etkiliyor…
CHP için ülke genelinde olduğu gibi Silivri'de de zorlu bir süreç söz konusu. Aslında zaten kolay değildi ama daha da zorlaştı. İktidar sorumluluğunun güçlükleri, hizmet ve toplumsal memnuniyet beklentisiyle çarpılınca kat kat artıyor.
CHP'de Selami Değirmenci için işlerin giderek zorlaştığı gibi… Zaten zordu, daha da zoru olur mu derken, her an bu durumdaki zorluk katsayısının arttığına yıllardır, aylardır tüm kamuoyu şahit. Değirmenci bu kadar zor bir savaşı göze alırken, değip deymediğini, nelere mal olacağını iyi düşünmeli. Değirmenci, aklını karıştıran üç beş kişiden bağımsız olarak kişisel siyasi kariyeri ile bu şehir ve siyasette verdiği emeklerin ziyan edilmemesi sorumluluğunu kimseyle paylaşacak durumda değil. Kendi kararını kendi vermeli ve yaşadıklarını, kazanç ve kayıplarını kızgınlık yerine akıl süzgecinden geçirerek bundan sonra adımlarını buna göre atmalı. Unvanlar, etiketler geçicidir her şeye rağmen hala bir kesimin gönlünde ve dilinde başkan kaldıysa bunun küçümsenmesi gerekmediği de ortada.
Değirmenci'de yeni yaraların açılmaması, açılanların hasarsızca iyileştirilmesi üzerime vazife değil. Bu yazıyı neden yazdığımı hala da tam olarak kendime açıklayabilmiş değilim. Bir paylaşım olarak kalsın… Herkesin kendine gerekli dersleri çıkartacağı bir paylaşım…
İyi haftalar!