Sıkı Rekabet...

2011’in son haftası… Bundan sonraki hafta yeni yıla ait olacak… Önemli bir zaman dilimi… Eski hesapları temize çekmek, yanlışları doğruya çevirmek için oldukça iyi bir zaman… Gerçi herkesin yaptığı kendine doğru, yanlışların sorumlusu hep başkaları… Ama bir de kendi dışınızda olaylara bakmayı deneyin… Hiç bir şey kaybetmezsiniz, sadece bir an için bile olsa yapın… Eleştirdiğiniz, karşı çıktığınız, kızdığınız kişilerin yerine kendinizi koyun bir de öyle bakın; fikirlerinizin, düşüncelerinizin uyuşmadığı, zıtlaştığı olaylara… Mutlaka orta bir yol bulmanıza fayda sağlayacak şeyler hisseder veya görürsünüz… Gelelim bu haftanın olaylarına… CHP’de geçtiğimiz hafta yapılan basın toplantısının ardından, Selami Değirmenci’nin bugün kamuoyuyla bazı konuları paylaşması bekleniyor. Değirmenci’nin durumu çok hassas… Mevcut yönetim ile arasındaki anlaşmazlığın, parti ile sorun olarak algılanmasının önüne geçmeli. Bu çok tehlikeli bir çatlak! Hedeflerinin hızla su alıp, dibi boylamasına yol açabilecek mühim bir sorun. Değirmenci, parti sorunlarını alenen yaşayıp, yaşatmaktan ziyade daha sakin ve sükûnet içinde yürütebilse CHP’ye zarar vermekten çekindiğini hissettirecek. Ama şu anda izlediği strateji ile CHP’den ziyade kendi siyasi istikbalinin telaşına düştüğü izlenimini vermekten kurtulamıyor. “Önce kendimi kurtarayım, sonra CHP’nin derdine düşerim” diye düşünüyor olma ihtimali de var ama CHP’ye borçlu oldukları düşünülse ziyadesiyle bencil bir tutum içinde olduğunu söylemek mümkün. Sanki hiç geçmiş hatalarından ders almadan “Ben olmazsam CHP olmaz, olmasın” şeklinde hareket ettiği eleştirilerine haklılık payı tanır gibi görünür. Işıklar, CHP’deki son basın toplatısında Değirmenci ile ilçe yönetimi arasındaki kavgada taraf olmayacağını, çekilmek istendiği çatışmanın içinde yer almak istemediğini belirtti. Olması gerekeni çok iyi biliyor ve ifade ediyor, uygulamada da başarılı olursa ne ala! Bazı mücadele türleri vardır ki alenen yürütülmesi çok büyük hassasiyet ister. Bunun için müdahil olduğunuzu hissettirmeden sürdürülmesinde büyük yarar var. Belediye başkanı tabi ki partisinin ilçe yönetimi ile sıkı ilişkiler içinde olur ve örgüt üzerindeki etkisini sağlamlaştırmak için çalışmalı. Bunlar yeniden aday olmasında önemli konulardır. Seçilmesi ise çok daha geniş bir desteğe bağlıdır. Olayı Değirmenci ve Işıklar ile sınırlı tutamazsınız. İlçe yönetimi yerel seçimlerde yeniden adaylık için önemli bir ayak ve kimse bu sürecin başına en belirgin aday adayının gelmesini istemez. Değirmenci’nin her hareketi bangır bangır “Yeniden Silivri’ye belediye başkanı olmak istiyorum” derken, bir dönem daha seçilmek istediğini her fırsatta belirten Işıklar’ı kim ilçe başkanı seçilmesini engellemeye çalıştığı için suçlayabilir ki!? Engellemezse, bunun için önlem almazsa asıl kendisinden şüphe ederler! Değirmenci bu dönem belediye başkanlığı koltuğuna kavuşamamanın en büyük sebebini 2009 yerel seçimlerinde ilçe başkanlığına bağladığı bazı nedenlerle açıkladı. Bunun için 2014’te işini şansa bırakmamak için ilçe başkanlığı inisiyatifini kendi lehine çevirmek için mücadele veriyor. Belediye başkan adaylığında Genel Merkez/İl Başkanlığı ve İlçe Başkanlığı üç ayaklı bir saçtır. Aday olduktan sonra seçilmeniz halka kalmıştır. Aday olamazsanız, halk desteğiniz ne kadar büyük olursa olsun boşunadır. 2011’in son haftası… Bundan sonraki hafta yeni yıla ait olacak… Önemli bir zaman dilimi… Eski hesapları temize çekmek, yanlışları doğruya çevirmek için oldukça iyi bir zaman… Gerçi herkesin yaptığı kendine doğru, yanlışların sorumlusu hep başkaları… Ama bir de kendi dışınızda olaylara bakmayı deneyin… Hiç bir şey kaybetmezsiniz, sadece bir an için bile olsa yapın… Eleştirdiğiniz, karşı çıktığınız, kızdığınız kişilerin yerine kendinizi koyun bir de öyle bakın; fikirlerinizin, düşüncelerinizin uyuşmadığı, zıtlaştığı olaylara… Mutlaka orta bir yol bulmanıza fayda sağlayacak şeyler hisseder veya görürsünüz… Gelelim bu haftanın olaylarına… CHP’de geçtiğimiz hafta yapılan basın toplantısının ardından, Selami Değirmenci’nin bugün kamuoyuyla bazı konuları paylaşması bekleniyor. Değirmenci’nin durumu çok hassas… Mevcut yönetim ile arasındaki anlaşmazlığın, parti ile sorun olarak algılanmasının önüne geçmeli. Bu çok tehlikeli bir çatlak! Hedeflerinin hızla su alıp, dibi boylamasına yol açabilecek mühim bir sorun. Değirmenci, parti sorunlarını alenen yaşayıp, yaşatmaktan ziyade daha sakin ve sükûnet içinde yürütebilse CHP’ye zarar vermekten çekindiğini hissettirecek. Ama şu anda izlediği strateji ile CHP’den ziyade kendi siyasi istikbalinin telaşına düştüğü izlenimini vermekten kurtulamıyor. “Önce kendimi kurtarayım, sonra CHP’nin derdine düşerim” diye düşünüyor olma ihtimali de var ama CHP’ye borçlu oldukları düşünülse ziyadesiyle bencil bir tutum içinde olduğunu söylemek mümkün. Sanki hiç geçmiş hatalarından ders almadan “Ben olmazsam CHP olmaz, olmasın” şeklinde hareket ettiği eleştirilerine haklılık payı tanır gibi görünür. Işıklar, CHP’deki son basın toplatısında Değirmenci ile ilçe yönetimi arasındaki kavgada taraf olmayacağını, çekilmek istendiği çatışmanın içinde yer almak istemediğini belirtti. Olması gerekeni çok iyi biliyor ve ifade ediyor, uygulamada da başarılı olursa ne ala! Bazı mücadele türleri vardır ki alenen yürütülmesi çok büyük hassasiyet ister. Bunun için müdahil olduğunuzu hissettirmeden sürdürülmesinde büyük yarar var. Belediye başkanı tabi ki partisinin ilçe yönetimi ile sıkı ilişkiler içinde olur ve örgüt üzerindeki etkisini sağlamlaştırmak için çalışmalı. Bunlar yeniden aday olmasında önemli konulardır. Seçilmesi ise çok daha geniş bir desteğe bağlıdır. Olayı Değirmenci ve Işıklar ile sınırlı tutamazsınız. İlçe yönetimi yerel seçimlerde yeniden adaylık için önemli bir ayak ve kimse bu sürecin başına en belirgin aday adayının gelmesini istemez. Değirmenci’nin her hareketi bangır bangır “Yeniden Silivri’ye belediye başkanı olmak istiyorum” derken, bir dönem daha seçilmek istediğini her fırsatta belirten Işıklar’ı kim ilçe başkanı seçilmesini engellemeye çalıştığı için suçlayabilir ki!? Engellemezse, bunun için önlem almazsa asıl kendisinden şüphe ederler! Değirmenci bu dönem belediye başkanlığı koltuğuna kavuşamamanın en büyük sebebini 2009 yerel seçimlerinde ilçe başkanlığına bağladığı bazı nedenlerle açıkladı. Bunun için 2014’te işini şansa bırakmamak için ilçe başkanlığı inisiyatifini kendi lehine çevirmek için mücadele veriyor. Belediye başkan adaylığında Genel Merkez/İl Başkanlığı ve İlçe Başkanlığı üç ayaklı bir saçtır. Aday olduktan sonra seçilmeniz halka kalmıştır. Aday olamazsanız, halk desteğiniz ne kadar büyük olursa olsun boşunadır.

Haberin devamı 26.12.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…

YORUM YAP