Normal zamanlarda ya başında bir hareketlilik olurdu ya ortasında bilemediniz sonunda… Birkaç iftar etkinliğiyle geçip giderdi Ramazan, gelirdik Bayram havasına… ‘Seçim arifesi’ gündemi, Ramazan’da da belirleyicilik unsurunu kimse ve hiçbir şeye kaptırmadı. Yine baş aktörlerimiz değişmedi… Silivri’de bazı şeyleri değiştirmek artık o kadar kolay değil. Hele kabul ettirmek, benimsetmek…
Toplumsal huzur ve barış, birliktelik mesajları her yönden verilince kamuoyu üzerindeki tesiri de kendini hissettiriyor. Ne Taksim olayları ne de Ramazan etkinlikleri ile ilgili yarış, aslında siyasetin nabzını tutan hiçbir olayda sevimsizlikler yaşamadık; çok şükür. Silivri farklılıklarını zenginliği olarak benimseme konusunda samimiyet testinden bir kez daha geçti.
Dün Türkiye ve ilçemiz için de gergin bir gündü… Adalet beklentisi içinde uğranan hayal kırıklığı yine kıyılarımızda kaldı, şehrin üzerine çok fazla tesir etmedi… Görüş farklılıklarına rağmen yine etkilerini hissetme şeklimiz olgunluğumuzu bir kez daha ortaya koydu…
***
Bayram sonrası kısa bir molanın ardından CHP’deki aday adaylığı yarışı devam edecek, AK Parti’de start alacak. Aslında gayrı resmi olarak da devam ediyor…
MHP adayını en erken açıklaması beklenen partiyken, işleri ağırdan yürütmesinin nedenleri var tabi ki…
***
AK Parti, Pazar akşamı Silivri sahilinde Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve bölge milletvekillerinin katılımıyla, daha sonra İBB Başkanının ziyaretiyle görkemli bir iftar düzenledi. Böyle yazıyoruz ama "İBB’nin iftarı” diyenler çıkabilir, AK Parti’den de program ile ilgili bültenler bu şekilde servis ediliyor zaten. Ama halk arası algılamasına baktığınız zaman nasıl ki Silivri Belediyesi’nin düzenlediği iftarlar "CHP’nin iftarı” olarak yorumlanıyorsa İBB’nin düzenlediklerine yönelik de "AK Parti’nin iftarı” algısı hakim. Seçim yaklaştıkça zaten insanlara da öyle hitap etmeye başlayacağız "CHP’li Ayşe”, "MHP’li Ali”… Siyaset düşüncelerimizi ele geçirse de akıl ve mantığımızı muhafaza etsin, en azından birbirimize olan saygımızı koruyacak kadarını…
Özetle AK Parti de sahil iftar sınavını başarıyla verdi. İktidar gücü desteğiyle, güzel de bir şova imza attılar. Numan Kurtulmuş, görüşlerini bilen, bilmeyen, destekleyen, desteklemeyen fark aranmaksızın kişiliğiyle saygı duyulan bir siyasetçimiz olarak zaten halkın gönlünde güzel bir yer edinmeyi başarmış. Silivri’de böyle önemli bir etkinlikte Kurtulmuş’un bulunması, AK Parti açısından kuşkusuz önemli bir artı olarak not düşülmeli…
Biraz daha özele inmek gerekirse AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş, belediye başkanlığı aday adaylık yarışı öncesinde Ramazan programı maratonuyla da olumlu referanslarını arttırdı. İftar programları arasında bir de köylere yönelik özel çalışmasını sıkıştırdı. Bayram sonrası için daha önemli ataklar ve mesailer düşündüğü de anlaşılıyor. İşin açıkçası partisinin bilinen ve konuşulan diğer aday adaylarının Karakaş’a yetişmesi çok mümkün görünmüyor. Siz bakmayın Karakaş’ın "Aday kim olursa olsun AK Parti kazanacak” dediğine. Öyle olmadığını herkes biliyor; en başta da kendisi.
Genel Merkez iradesi farklı olursa elbette yapacak bir şey olmaz... Ama bilinen aday adayları arasında adaylık için en çok çalışan ve hak ettiği konusunda herkesin hemfikir olduğu Karakaş yerine başka bir ismin onurlandırılmasının yaratacağı şok etkisini o Karakaş’ın muhteşem diye nitelendirdiği teşkilat bile kolay kolay atlatılamaz.
AK Parti’nin Silivri koşulları ve nedenleri belli. CHP’nin beklenen adayla yola devam etmesi durumunda AK Parti’de 4 yıldır kurulan dengelerin yerle bir olması teşkilatın seçim yarışına tökezleyerek başlamasına yol açar. "AK Parti’nin illa Silivri’de seçim alması” konusuyla dertlenen biri değilim tabi ki, sadece koşullar ve durumları akıl ile mantık çerçevesinde değerlendiriyorum.
Karakaş’ın, "CHP’nin adayı Işıklar olsun!” aldatmacası gibi bir yönteme başvurma ihtiyacı hissetmiyorum çünkü seçimi kazanan ve kaybeden siyasetçilerdir.
Kazandıran ve kaybettiren en önemli unsur halk. Medya ise tüm bu süreçlerin nabzını tutar en önemli görevi de kamuoyunun doğru bilgilendirilmesidir. Bizim için önemli olan söylediklerimizin doğru çıkması, gerçekleri aktarmamız...
