Muhtar Klasiği

Her söylediğinde olay oluyor, ama Muharrem Eren’in oyunu Ak Parti’ye verdiği ve vereceğinden kimsenin şüphesi kalmamıştır her halde. Belki rengini belli etme cesareti esas yankıyı uyandıran.  Giderek azaldığı için göründüğü gibi olan insanlar, şaşırıyoruz. Eski zamanlarda göründüğü gibi olmayan insanlar şaşırtırdı, şimdi tam aksine. Toplumsal olarak kat ettiğimiz mesafe de bu olmasa keşke!
Son dönem seçim söylemlerinden günümüzdekinin farkı ne? Tülay Kaynarca kuşkusuz, bölge sorunlarını en iyi bilen ve bu çerçevede TBMM’ne taşıyacak tek milletvekili adayımız. İktidara mensup partiden milletvekili seçilecek olması sahip olduğu bir diğer avantaj. Sorunların çözümüne yönelik daha güçlü bir etkinlik vaat ediyor. Allah’ı var çalışkan ve azimli bir insan kendisi. Konuşmalarında söz verdiği konular, yaptığı değerlendirmeler ayağı yere sağlam basan nitelikte. Mevcut durumu olduğu gibi kabul edip, mümkün olmayan vaatler yok gündeminde.
Adına ne kadar ‘ileri demokrasi’ diyebiliriz bilmiyorum ama seçmenin, seçilenden hesap sorması konusunda epey mesafe kat ettik. Verilen sözlerin hesabı öyle bir soruluyor ki sormayın gitsin. Hem sandıkta hem de sokakta altından kalkamayacak vaatler veren siyasetçilerin hali pek fena.
Toplumsal hafızamız da hesap sorma durumuyla paralel olarak gelişim gösterdi. Bir oyun karşılığı ne kadar çok hesap sorma olabiliyor aklınız durur.
Kaynarca’nın da Karakaş’ın da söylemlerinde bölgede Ak Parti oylarının arttırılmasına yönelik üstü kapalı söylemler, beklentiler kendini hissettiriyor. Geçen dönem daha bir açık seçik, ‘hizmetimizin karşılığı oyu istiyoruz’ diyebilirken, iktidar temsilcileri bu konuyu daha bir nezaketle gündemlerinde değerlendiriyor bu kez. Ters teptiğini düşünüyor olmalılar. Belki de olup biten de buydu.