XXXXX

Moral Bozan Yazı 2

Dünden moral bozmaya devam edelim... Olası İstanbul depreminden bahsediyoruz evet...
Van'dan sonra gördük ki, beklenen İstanbul depremi, adeta bir "küçük kıyamet" olacak. Çünkü ne binalar güçlendirildi, ne yıkılıp yenileri yapıldı, ne doğru düzgün çadır, prefabrik konut stoğumuz var, ne ihtiyaç malzemesi, gıda stoğumuz... Ne de var olan bir gıdımı ulaştıracak, ulaşanı koordineli dağıtacak, afet sonrasında "kriz yönetecek" bir kadro yok Türkiye'de.

Peki Silivri'de durum ne?
Dünkü yazımda da anlattığım gibi, Türkiye'nin "deprem" konusunda en ünlü ve yetkin isimlerinden biri olan Prof.Dr. Ahmet Ercan, Silivri'de Küpeşte'nin mendireğinden beklenen depremin merkez üssü olacağını tahmin ettiği "Silivri çukurunu" eliyle göstermişti. Kendisine hasar durumunu da sordum. Arkasını mendireğe verip, Boşnak Bahçe'nin altından, Ersevenler'e, oradan Klassis'e uzanan hattaki kıyı bölgesini gösterdi ve "buradan umudu kesin." dedi... Sahil kısmında, neredeyse Çarşı'ya kadar uzanan, altından halen su çıkan, denize yakın kısım da, Prof. Ercan'ın "riskli" dediği kesim... Bir tek yarların üstündeki yapılara "sağlam kalırlar" görüşünü belirtti... Belediye Konutları'na, Yeni Mahalle'ye götürseydim ve 1999'da zarar gören konutları -ki halen ikisi bomboş bekler ve 12 senedir ne yıkıldı, ne el sürüldü- gösterseydim, büyük ihtimalle onlar için de karamsar konuşacaktı...
Depremden sonrasını hayal edelim... Bir kere, afetten sonra, ilk bir-iki gün Silivri'ye Anadolu'dan, İstanbul içinden yardım, ekip vs. gelmesini unutun... Beylikdüzü'nü, Çekmece'yi, daha 1999'da yıkılan Avcılar'ı geçip de kimse Silivri'ye uğramaz. Silivri'ye, Çatalca'ya yardım, Trakya'dan gelecek... Çorlu, Marmara Ereğlisi de etkilenecek bu depremden evet ama, en azından Tekirdağ'dan, Edirne'den, Kırıklareli'nden bize ulaşılması daha kolay, daha pratik... Bu bölgede askeri birliklerin fazla olması da bizim için bir şans.
Hemen bize çok yakın bir noktada, Çatalca'da Karayolları'nın ve İBB'nin araç parkları, yol bakım onarım şeflikleri var, bu da ağır iş makinası bakımından bir avantaj... Fakat ilk günlerde, barınma ve gıda konusunda çok büyük sıkıntı çekilecek. Ne çadır stoğu var, ne gıda malzemesi...
İçinizi çok fazla kararttım iki gündür, biliyorum. Ama depremi, sadece deprem zamanı hatırlamamalıyız bu bir. İkincisi, bu konuda ne Kızılay'ın, ne yerel yönetimlerin yapabileceği bir şey yok.
Türkiye bir deprem ülkesi ve 75 Milyon insan, hemen hemen her şey için "deprem vergisini" yıllardır ödüyor. Acilen bir Afet Bakanlığı kurulması gerekliliğini dün yazmıştım, yine yazıyorum. Ve acilen deprem vergileri, duble yoldan, sağlık harcamalarından çekilip, riskli binaların onarılması, yeniden yapılması için kullanılmalı.

Haberin devamı 01.11.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP