Logo Meselesi

Ankara Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz yıl logosunu değiştirdi... Ters dönmüş ay-yıldızın üzerinde yükselen cami kubbesi ve iki minare gitti (Ankara'ya o kadar gittim-geldim, Ankara'da bir cami ismi sorsalar bilmem... O cami neyin camisidir, çözemedim...) yerine iki gözü iki farklı renkte Ankara kedisi geldi... Eski logoyu beğenmezdim, yenisini hiç beğenmedim...

Kedileri oldum olası severim, hele ki evimde yıllardır beslediğim, az buçuk İran kırması da olsa bir Ankara kedim de vardır ama, o kedi pek şeytanca bakıyor, kedi sevgisinden soğutur adamı... Grafikten anlarım, anladığımı iddia ederim, göz zevkim iyidir, hele ki yaratıcı fikirler konusunda çok iyiyimdir ama, bana kalırsa logonun en eski hali, hani şu hitit güneşi en iyisiydi...

Neyse ki, logo ya da amblem konusunda kabızlık çeken bir tek Ankara değil de, bize yazacak konu çıkıyor... İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de amblemi, logosu, ne derseniz deyin işte, bakınca pek bir anlam ifade etmiyor, Küçükçekmece'ninki de...

Yani bu durum, klasikleşmiş, rutine binmiş. İnanmıyorsanız Google'ı açın, bakın... En doğudan en batıya, büyükşehirinden başkentine, ülkenin merkezi İstanbul'dan, en ücra kasabaya kadar, bir-iki örnek dışında hepsi felaket... Tamamına yakını, sanki bir grafikerin elinden değil de, sekizinci sınıf bir sokak ressamının, beceriksiz bir tabelacının elinden çıkmış gibi...

Ya “şehri ne temsil ediyorsa onu koyalım” basitliğine, kolaycılığına kaçılmış, ya da çıfıt çarşısı gibi, çağrıştıran andıran ne varsa doldurulup karman çorman edilmiş... Çemişgezek Belediyesi'nin logosuna bakarken, say ki Picasso'nun Guernica'sı karşında da, sembollerden derin, felsefi anlamlar çıkarmaya çalışıyorsun...

Bu konuda en iyi çalışma, bana kalırsa Seferihisar Belediyesi'nin... Değil Türkiye'de, Avrupa'da sayılı amblemler, logo-tape'ler içine girer...

Çuvaldızı kendimize batıralım mı? Bizim, yani Silivri Belediyesi'nin de logosu kötü... Daha doğrusu eski, hatta “demode”...

Devamı 19 Nisan 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP