XXXXX

Küçük Esnafa Işıklar Müjdesı!

Geçen günkü yazımızda da belirtmiştik. Silivri esnafı için “Maksi'nin açılması” bir mihenk noktası, bir direngi noktası olmuştur.
Maksi'den sonra 5M Migros'u, Gökkuşağı, Ardaş'ı, Efor'u, Kipa'sı... Bunların her biri, günümüzün rekabetçi piyasa şartlarında halka “daha ucuz” alışveriş imkanı sunarken, küçük esnafa, bir dönemin moda tabiriyle “bakkal amcaya” darbe oldu.
Hatırlarsınız, bir yılı geçti... Silivri esnafı, en son Ardaş Hipermarket'in açılışında, bir protesto eylemine kalkıştı. “Silivri'de artık, en azından şehir içinde hipermarketler, zincir marketler açılmasın.” diyerek...
Ancak maalesef olay “hipermarketler açılmasın” demekle bitmiyor. Günümüzün global vahşi kapitalist ortamında ve liberal ekonomisinde, söylemle fiiliyat arasında dağlar kadar fark var.
Adam Smith’ten ve onun günümüz liberal ekonomisine yön veren “kanun”larından biraz nasiplenmiş olanlar, iyi bilirler ki sermaye büyümek zorundadır. Büyümeyen sermaye batmaya mahkumdur. Ve sermaye büyümesini hem iş hacmini arttırarak, hem de kendisinden küçük sermayeleri yutarak gerçekleştirir.
Ülkemizde de son 20 yıldır, büyük marketler bu kuralı uygulamışlardır. Bir yandan iş hacimlerini, ürün skalalarını, stoklarını, mağaza sayılarını arttırmışlar yani iş hacmini büyütmüşler, bir yandan da mahalle bakkalını batma noktasına getirerek küçük sermayeyi yutmuşlardır.
Doğaldır, kapitalizm tam da budur.
Ancak buna “kahraman bakkal süpermarkete karşı” edebiyatıyla karşı konulmaz, çözüm bulunamaz.
Eğer kapitalist bir dünyada yaşamaya mahkumsak, ülkemizde son 30 yıldır fiilen liberalizm tüm gücüyle iktidardaysa… Şunu iyi bilmeliyiz, mahalle bakkalı süpermarkete, hipermartkete, grosmarkete karşı direnemez.
Havanda bitki tozu dövüp macun yapmaya çalışan eski usul eczacılar, büyük ilaç şirketlerine, ilaç tekellerine karşı direnemediler. En sonunda onların birer temsilcisi, mümessili, alt tarafı bir “pazarlamacısı”, şubesi olmak zorunda kaldılar. Gidin Silivri’de herhangi bir eczaneye, macun, yakı yaptırmak istediğinizi söyleyin, yüzünüze bön bön bakarlar. Sadece Silivri’de değil Taksim’in göbeğindeki 100 yıllık eczanede de bu böyledir.
Devamı 28 Şubat 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP