XXXXX

Konuşmak İyi Hoş Da Dinlemesini De Bilmek Gerek


Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, dün sokak ve cadde düzenlemelerine ilişkin projelerini paylaşmak üzere esnaflarla bir araya geldi. Belediye Başkanımız her zamanki gibi, ikna kabiliyeti yüksek, akıcı ama tekrarlardan kaçınamayan konuşmalarından birini daha yaptı. Hiç susmayacak diye düşünmeye başladığımda Allah’tan esnaflara söz verdi. Bir, iki, üç… beş esnaf söz aldı yapılan çalışmalar ile ilgili, kendilerine danışılması hakkında duydukları memnuniyeti paylaştılar. Başkan esnafa daha da çok konuşma hakkı verseydi onlar sabırla dinledikleri gibi, emeklerinin karşılığında kendisine belki daha da güzel şeyler söyleyeceklerdi. Işıklar madem ki o kadar esnafı oraya ayaklarına kadar giderek davet etti, keşke kendi söyleyeceklerini daha tasarruflu biçimde en azından sık sık tekrara düşmeden ifade edip onlara daha çok konuşma imkanı verseydi.
Işıklar’ı eleştirirken, bir özeleştiride de bulunmam gerekiyor galiba. Konuşmayı çok severim ama görüyorum ki benden daha çok sevenler de var. Ve tabi Işıklar ile aramızdaki hitabet kıyası yapılamaz bile. Olsun o kadar birimiz konuşarak, diğerimiz yazarak işini yapıyor. Uzmanlık alanlarımız çok farklı... İcraatın başındaki kişinin yapılanlarla ilgili anlatacakları önemli ama bunların karşı taraftaki yansıması, algılanmasına dair fikirlerin öğrenilmesi de son derece gerekli.
Işıklar, benzer bir hataya basın toplantılarında da düşüyor. İki saati aşkın kendisi konuştuktan sonra, “Soru var mı” diye sorduğunda her halde bütün basın mensupları, “Ne sorusu bitse de gitsek” moduna çoktan geçmiştir. Anlattıklarınızın doğru algılanması için bilgileri daha sık ve özet geçiniz. Ve kendi kendinize yaptığınız şeyi anlatılmasından ziyade halkın bu konudaki görüş ve önerilerinden daha fazla faydalanınız. Zamanla göreceksiniz ki bu yöntem işlerinizi daha da kolaylaştıracak.
Esnaflar saatlerce Işıklar’ı dinleyebiliyorsa, Belediye Başkanımız da aynı nezaket ve sabrı sergileyebilir, sergileyebilmeli. Bundan sonra gerçekleştireceği halk toplantılarında Işıklar, zaman ve anlatım programını üstte sıraladığım kriterleri gözeterek hazırlarsa herkes daha memnun olacak düşüncesini taşıyorum.

MUTLU SENELERE
Silivri Emniyeti’nde görevli polis memuru Veli Aybar’ın doğum günü bugün. Kendisini kutluyor, ailesi ile birlikte sağlık ve mutluluk dolu bir yaşamın yanı sıra, çalışma hayatında başarılar diliyorum.

LYS SONUÇLARI PERŞEMBE
GÜNÜ AÇIKLANIYOR
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, LYS sonuçlarının Perşembe günü saat 10.00'da açıklanacağını söyledi.    Milyonlarca öğrencinin merakla beklediği süreç, Perşembe günü açıklığa kavuşacak.

KISSADAN HİSSE
Bir kadın evinin önünde hayat tecrübesi ile dolu üç ihtiyara rastlar.
Onlara: “Sizleri tanıdığımı sanmıyorum, ancak aç olmalısınız. Lütfen eve giriniz, sizlere yemeniz için bir şeyler ikram etmek istiyorum” der.
“Evin erkeği içerde mi?” diye sorarlar. “Hayır, dışarıda” diye cevap verir kadın.
Onlar da bu durumda eve giremeyeceklerini, söylerler. Akşam kocası eve döndüğünde kadın olanı biteni anlatır.
“Git benim evde olduğumu söyle ve içeri davet et” der karısına. Kadın çıkar ve eve girmeleri için davet eder. “Biz bir eve asla birlikte girmeyiz” derler ona.
Kadın “niçin” diye bilmek ister. Yaşlılardan biri arkadaşlarından birini işaret ederek isminin “zenginlik” diğerinin isminin “başarı” olduğunu söyler ve kendisini ise “sevgi” olarak tanıtır ve: “Şimdi evine dön ve kocanla hangimizin eve girmesini istediğinizi kararlaştırın” diye ilave eder. Kadın eve girer ve kocasına olanları anlatır. Kocası çok sevinir.
Kendi kendine ne güzel diye söylenir. “Eğer böyle bir olanağımız varsa elbette “zenginliği” davet edeceğiz” der. Ancak karısı böyle düşünmez. “Niçin, “başarıyı” davet etmiyoruz sevgilim?” diye sorar. Bu sırada kızları diğer odadadır. Konuşmaları duyar ve hemen araya girer kendi teklifini ortaya atar; “Sevgiyi davet etsek daha güzel olmaz mı? Evimizin her tarafı sevgi ile dolar” der.
Adam karısına: “Kızımızın tavsiyesini tutalım. Hemen dışarı çık ve sevgiye davetlimiz olduğunu söyle” der. Kadın dışarı çıkar ve üç yaşlı adama içlerinden hangisinin “sevgi” olduğunu sorar ve ona “davetlimizsiniz, içeri buyurun” der.
“Sevgi” ayağa kalkar ve yavaş yavaş eve doğru yürümeye başlar.
Bu sırada diğer ikisi de ayağa kalkarlar ve onu takip etmeye başlarlar. Kadın şaşkın bir vaziyette “zenginlik” ve “başarı” ya: “Ben sadece “sevgi” yi davet ettim siz niçin geliyorsunuz?” diye sorar. Yaşlı adamlar hep birlikte: “Eğer siz “zenginlik” veya “başarı” yı davet etmiş olsaydınız, diğer ikimiz dışarıda kalacaktık. Ama mademki siz “sevgi” yi davet ettiniz, biz de o nereye giderse birlikte gideriz. Çünkü sevginin olduğu yerde, zenginlik ve başarıda vardır” derler. 

YORUM YAP