XXXXX

Kışın Tadını Çıkarmaya Devam Ediyoruz Silivride..



Kış koşullarının aslında olağan ama bizlerin olağan üstü olarak algılama yatkınlığı gösterdiği durumu tabi ki her zamankinden daha çok dikkat gerektiriyor.
Ama karın güzelliğini inkar etmek mümkün mü!? Yeter ki kimse bu durumda soğukta ve aşsız kalmasın!
BEDAŞ ve Silivri Belediyesi ağır kış koşulları sınavını başarıyla geçiyor. Fırtına nedeniyle yaşanan kesintiler kısa sürede, imkanlar dahilinde giderildi. Birkaç gün daha bu soğuklar sürecek anlaşılan.

CHP'nin ardından Silivri Şoför ve Otomobilciler de kongre sınavını başarıyla verdi. Sıkıntısız, demokratik ve sağ duyunun hakim olduğu ortamda esnaflar oylarını kullandı, Zafer Aşkın güven tazeledi.

Şimdi gözler ilk 28 Şubat, çoğunluk sağlanamadığı taktirde 7 Mart 2010 tarihinde yapılacak Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Kongresi'ne çevrildi. CHP ile Şoför ve Otomobilciler Odası'nda başkanlık yarışına iki adayla girilmesinin yaşattığı rekabeti önümüzdeki kongrede daha yoğun hissedeceğiz. Çünkü üç aday ve ekibi yarışacak. Bu durumda sonuçlar konusunda emin olmak da o kadar zor. Adayların önünde bir aydan fazla zaman var. Çalışmaların önümüzdeki günler daha da yoğunlaşması bekleniyor. Ali Tabakoğlu koltuğunu koruma, Necati Özkök ve Muammer Eren de kazanma mücadelesi verecek. Aday ile ekiplerinin avantaj ile dezavantaj ölçüleri üyelerin kendilerine destek ile tepkileri doğrultusunda sandıktan çıkacak sonucu belirleyecek.
Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nın kongresi Palmiye Düğün Salonu'nda belirtilen tarihlerde saat 10.00'da start alacak.

NİCE GÜZEL VE
SAĞLIKLI SENELERE!
Alibey Spor Kulüp Başkanı Ali Tonta'nın doğum günüydü dün. Sevgili dostuma nice güzel, sağlık ve huzurlu seneler diliyorum. İyi ki varsın!

GEÇMİŞ OLSUN!
Kızılay Silivri Şube Başkanı Erkin Erkuş, İstanbul’da geçirdiği kalp ameliyatının ardından evinde istirahat etmekte. Erkuş’un durumu iyiye gidiyor. Tekrar geçmiş olsun ve acil şifalar diliyorum.

HAYAT HİKAYESİ
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşveren müteahhidine, çalıştığı konut yapım işinden ayrılarak eşi ve büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Ne var ki emekli olması gerekiyordu. Müteahhit, iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev yapmasını rica etti. Marangoz, kabul etti ve işe girişti, fakat gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne büyük talihsizlikti!... İşini bitirdiğinde işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin" dedi, "Sana benden hediye". Marangoz, şoka girdi. Ne kadar utanmıştı! Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman böyle yapar mıydı hiç! Bizim için de bu böyledir.
Gün be gün kendi hayatımızı kurarız. Çoğu zaman da, yaptığımız işe elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da, şoka girerek, kendi kurduğumuz evde yaşayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, çok daha farklı yaparız. Ne var ki, geriye dönemeyiz. Marangoz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. "Hayat bir kendin yap, tasarımıdır" demiştir biri. Bugün yaptığınız davranışlar ve seçimler, yarın yaşayacağınız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kurun. Unutmayın... Paraya ihtiyacınız yokmuş gibi çalışın. Hiç incinmemiş gibi sevin. Kimse izlemiyormuş gibi dans edin.
Ve lütfen, bu sözleri arkadaşlarınıza iletin!

YORUM YAP