Işıklar: Teşekkürler Silivri

Işıklar: Teşekkürler Silivri

4.07.2018 10:12:54

24 Haziran seçim sürecini Hürhaber'e değerlendiren Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, "İlçemizde partim ve Cumhurbaşkanı adayımız en çok oyu alarak birinci olmuştur. Bunun için ve sandığa gitme konusundaki duyarlılığı için tüm halkımıza teşekkür ediyorum" dedi.

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile 24 Haziran süreci, ilçemiz gündemi ve yaklaşan yerel seçimleri konuştuk.

“İTTİFAKLARIN OLUŞMASI, TÜRKİYE'Yİ TARİHİ BİR FIRSATA TAŞIDI”
Sevginar SALİ: 24 Haziran seçimlerinde ittifakların oluşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Seçim sonucu ve toplum üzerinde ne etkisi oldu?
Özcan IŞIKLAR: İttifaklar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye söylenen, dünyada eşi benzeri olmayan sistemden kaynaklı. Devlet Başkanlığı Sistemi dense, belki bir anlamı olurdu. Bu yöntem veya yönetim biçimi, ilk defa Türkiye'de uygulanacak. Çok tartışıldı. Sürdürebilir bir sistem olmadığını tecrübe ederek göreceğiz. İttifaklar, bu yeni sistemin getirdiği bir sonuç oldu. Yüzde 50+1 gibi bir sonuç şu anda Türkiye'de mümkün görünmüyor. Tek başına bir siyasi görüşün yüzde 50+1'i bulması mümkün değildi; ittifak formülü devreye girdi. Kamuoyu yoklamaları gösterdi ki kimse bir başına yüzde 50+1'i alamayacak. İttifakla alınması sağlandı. İttifakların oluşması Türkiye'yi tarihi bir fırsata taşıdı.
1938 Yılından bu yana Atatürk'ün rahmetli olmasından sonra Türkiye'de ilk defa yüzde 55-60'lara ulaşma potansiyeli olan bir ittifak oluştu. Muharrem İnci de bunu seçim kampanyası süresince çok tekrar etti; “Bir ormanda kaplanlar, aslanlar, ceylanlar, tavşanlar yan yana koşuyorsa, o orman yanıyor demektir.” Bir Afrika atasözü. Muhafazakârı, sosyalisti, solcusu, sağcısı, merkez demokratı bir araya geliyorsa Türkiye'de bir sorun/yangın olduğu ortaya çıktı. Bu o kadar önemli ki, aslında tarihi bir şans. Türkiye'de belki 150 yıldan fazla tortulaşmış birçok sorun veya karşıtlık haline gelmiş sıkıntı ve düşünce hakkında konuşabilme fırsatı sağlandı. “Karşı mahalle” dediğimiz, bırakın anlamayı, birbirini dinleme zahmetine bile katlanmadığımız, ulaşamadığımız birçok kesimle iletişim fırsatı doğdu. Bu süreçte örneğin Sivas'ta meydana gelen Madımak Oteli olayında Temel Karamollaoğlu'nun ses kaydını 25 yıl sonra dinlediğimde tüylerim diken diken oldu. Sivas Belediye Başkanıyken, o gün bir provokasyon olduğunu bugün kesinlikle anlıyorum. Eline mikrofonu alıp, “Yapmayın arkadaşlar, bu yanlış” dediğini duyunca çok üzüldüm. Karamollaoğlu'nun o gün olayları provoke edenlerle aynı hareket noktasında olduğunu zannediyordum. Kendisine haksızlık etmişiz. Bugün bunları konuşabilme fırsatı buluyoruz. Tabu zannettiğimiz, hiç tartışmadığımız olayları, karşılıklı konuşarak anlamaya çalışıyoruz. Siyasi ve dolayısıyla toplumsal iletişimimiz güçlendi.
Türkiye'nin daha ileriye gitmesi, demokrasiyle ve özgürlükçü bir Cumhuriyet'le buluşması, 4.0 dediğimiz teknolojiye, tarımda, sanayide, eğitimde daha başarılı olması için bir araya gelebiliriz. Patatesi bile içinde iç savaş olan bir ülkeden alır hale geldiysek, bir araya gelmemizin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Artık siyasi partileri aşan bir anlayış birliğinin kurulması gerektiğinin farkına varmak zorundayız. 24 Haziran seçimlerini, tarihi bir fırsat olarak görüyorum; siyasi ittifakların en büyük kazanımı bence bu oldu.

“İTTİFAK VE GETİRDİĞİ ANLAYIŞ, SADECE 7 PARTİYLE SINIRLI KALMAMALI”
İttifak ve getirdiği anlayış, sadece 7 partiyle sınırlı kalmamalı. Büyük Birlik Partisi, Cumhur İttifakı içinde Haydar Baş'ın partisi dışarıda kaldı. Onların da İslam anlayışını çok anlamlı buluyorum. Anadolu coğrafyasında yeşermiş İslam anlayışını savunuyorlar. Türkiye'de bugün temsil edilememiş, ittifakın dışında kalmış birçok görüş var. Onlarla da buluşmalıyız. Bu seçimler gelecek umutlarımızı yeşertti. Cumhurbaşkanı Adaylarının aldığı oyun dışında, parlamentoya yansıyamayan, oy kullanmayan (yüzde 14'lük bir kesim) 9 Milyon insan var. Bu yüzde 14 bütün sonuçları alt üst eder. Onlara da ulaşmalıyız. Toplumun yüzde 100'ün anlayışını parlamentoya kavuşturmalıyız.
Sonuç ne olursa olsun, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in özgürlüklerle donanmasını ve güçlenmesini sağlaması açısından Millet ittifakının çok büyük bir kazanıma başlangıç ettiğini gördük.

“İNCE, MÜCADELESİNE KARARLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEK”
Sevginar SALİ: CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'nin seçim sonrası illeri dolaşma, Millet İttifakı ve tüm ittifakların dışında kalan siyasilerle buluşma kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özcan IŞIKLAR: Cumhurbaşkanı Adayımız Muharrem İnce'nin seçim süresince ve sonrasında tutum, söylem ve kararlarını çok anlamlı, değerli ve önemli buluyorum. Seçimden önce gidemediği Türkiye'nin bütün illerini dolaşarak teşekkür edecek. Millet İttifakında yer alan partileri ve dışında kalan diğer siyasi görüşleri de kapsayan ziyaretlerde bulunacak. 15.5 milyon olarak aldığı oyu, 25-30 milyona taşımak için mücadelesine kararlı bir şekilde devam edeceğini zaten ilan etti.
Sevginar SALİ: CHP'nin en doğru aday neden Muharrem İnce'ydi?
Özcan IŞIKLAR: İnce'nin ne kadar doğru bir aday olduğunu Türkiye gördü. 15.5 Milyon insanın, Muharrem İnce'yi büyük bir coşkuyla desteklemesinden anlıyoruz ki Türkiye toplumunun beklediği ve özlediği liderlerden bir tanesi kendisi. Atatürk, Demirel, Ecevit toplumu heyecanlandıran, moral veren, toparlayıcı, kapsayıcı liderlerden biri olarak kendini kanıtladı… Neden en doğru aday oydu? Ortalama bir Türkiye'yi temsil eden özelliklerinden dolayı. Bir kere uzlaşmacı, inandırıcı, güven veren. Hiçbir şekilde itici yanı yoktu. Zeki, esprili, germeyen, ötekileştirmeyen bir yanı vardı. Kürt'üyle, Türk'üyle, sağcısıyla, solcusuyla, dindarıyla, zeybeğiyle, halayıyla, türküsüyle, şarkısıyla tam bir Türkiye mozaiğini. Anadolu'dan çıkmış, bizi yeşerten medeniyetimizin, kültürümüzün özelliklerini taşıyan, bir Türk insanı. Hazır cevaplılığıyla, Türk insanını beklediği hoşgörü ortamına taşıma becerisiyle çok kişinin gönlünü kazandığını zaten meydanlar söyledi.

“VİCDANLAR RAHAT DEĞİL”
Sevginar SALİ: Sahip olduğu özellikler ve yarattığı etkiye göre aldığı oy oranı yeterli mi?
Özcan IŞIKLAR: Bu özellikler ve yarattığı etkiye göre aldığı oy oranı bence yeterli değil. Daha fazlaya taşınabilirdi. Üç şeyi söyleyebiliriz. Bir, insanlar Muharrem İnce'yi sevdiler. İki, inandılar. Üç, güvendiler. Karar verme aşamasında çekindiler. Büyük bir baskı ortamı vardı. OHAL'de seçime girdik. Ama sevdiler, inandılar, güvendiler. Yani evin odasından koridora çıkardık. Sonra kapının önüne çıktı. Ama sandığa gittiğinde karar aşamasında insanlar çekindiler. “Biz gidersek kaos olur” baskısı etkili oldu. İnsanları korkuttular. Bir baskı vardı, bunu kimse inkâr edemez. Devlet imkanları kullanıldı. İnsanların kafasını karıştırdılar, baskı altına aldılar, korkuttular ve oy verme hususunda tereddüt yaşattılar. Bir de seçim güvenliği konusunda hala kafalarda bazı sorular var. O sorular giderilmediği sürece bu seçim sonucu tartışılır olmaya devam edecek. Seçim sonuçlarının adil ve güvenilir olmadığı konusunda ortada bir soru duruyor. Sandıktan çıkan sonucu kabul etmiyoruz anlamına gelmesin. Kafalarda bu soru var mı? Var. Vicdanlar hala rahat değil. Televizyonlarda, videolarda gördük, sandığa paket oylar atıldı. Bunlar ortada durduğu sürece bu sonuç tartışılır. İmzalı tutanakların olması bir şeyi değiştirmiyor sandığa paket oylar atıldı. Güneydoğu'da şöyle yapıldı, böyle yapıldı denmesi vicdanları yaralıyor. OHAL'de gittik seçime, bu bile başlı başına çok büyük sıkıntı. Devlet imkanları adaletsiz kullanıldı. TRT gördüğünüz gibi bir gün bile Muharrem İnce ve diğer adayların mitinglerini vermedi. Herkes açık ve saydam bir şekilde meramını anlatamadı, seçmenle iletişim kuramadı. Bunlar ortada duruyorken, bu seçimin adaletle yapıldığı konusunda kafalarda sorular varken sonucu içine sindirmek kolay değil. Sonuç budur doğrudur. Muharrem bey de tebrik etti. Ben 10 milyon fark olduğu görüşüne katılmıyorum; yüzde 53'e 47. 10 milyon değil, 1,5 milyon oy fark var. 1,5 milyonluk oy da suiistimale açık aslında. Onun için insanlar hala bu konuyu tartışıyor. Seçimin OHAL altında, devlet imkânlarının baskısı altında yapılması sonucu etkilemedi dersek yanlış olur. Daha özgür ve demokratik bir ortamda yapılmasını bekliyoruz. İnşallah Türkiye bugünleri de görecektir. Sonuçların içimize sineceği günlerin gelmesini özlemle bekliyoruz. Türkiye bunlara layıktır.

“SİLİVRİLİ HEMŞERİLERİME TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Sevginar SALİ: Muharrem İnce'nin Silivri'de aldığı Cumhurbaşkanlığı oyunu yeterli buluyor musunuz?
Özcan IŞIKLAR: Muharrem bey, yüzde 45 oy almıştır. Gerçekten çok güzel bir oy. Silivrili hemşerilerimize teşekkür ediyorum, Muharrem beye Cumhurbaşkanlığında Türkiye ortalamasının üstünde bir oy vermiştir hemşerilerimiz. Partimizi de yüzde 34,52 ile birinci yapmıştır. Bu sonuçlarla ilgili de Silivrili hemşerilerime teşekkür ediyorum. Hem partimizi, hem de Muharrem beyi yüzde 45'le birinci yaptı.
İstanbul'un 39 ilçesinde, sadece 7 tanesinde hem CHP hem de Cumhurbaşkanı adayı birinci oldu. Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy, Şişli, Adalar, Maltepe ve Silivri…

“GENEL SEÇİMLERDE DURUM HEP AYNI”
Sevginar SALİ: AK Parti ile CHP'nin Silivri'deki oy farkının çok az olması yerel seçimlere atıfta bulunarak değerlendiriliyor. Nasıl yorumluyorsunuz bu durumu?
Özcan IŞIKLAR: Biz AK Parti'yle genel seçimlerde hep böyleyiz. Bu yeni bir şey değil. 2007 seçimlerde yüzde 31-33 şeklindeydi fark. 2011 seçimlerinde AK Parti bizi geçmiş, yüzde 40.18'e 41.13. 2015 genel seçimlerinde AK Parti yüzde 32, CHP 38 olmuş. 1 Kasım'da yine normal seyrine dönmüş yüzde 39/41 olmuş. 7 Haziran'da AK Parti seçmeni sandığa gitmedi, orada bir küskünlük oldu. Yani 5 genel seçimde hep aynı, 2 puanlık fark, kafa kafaya. Değişen bir şey yok. Bu seçime özel bir durum söz konusu değil. Genel seçimlerde AK Parti'yle aramızda hep 1,5-2 puan fark oluyor. Genel seçimlerde de yerel seçimlerde de tablo değişmiyor!

“YEREL SEÇİMLER 4 KASIM'DA ŞİMDİDEN HAYIRLI OLSUN”
Sevginar SALİ: Baskın yerel seçim
olasılığımız nedir?
Özcan IŞIKLAR: Baskın değil, konuşuluyor zaten seçimler 4 Kasım'da olacak. Baskın değil, erkene alınacağı söylendi… Partimizden aldığımız bilgi de bu doğrultuda. Yerel seçimler 4 Kasım'da şimdiden hayırlı olsun. Biz buna göre de hazırlıklarımıza başladık zaten.

“BAŞARILAR DİLİYORUM”
Sevginar SALİ: Bölgemizden iki milletvekili seçildi; yeniden AK Parti'den Tülay Kaynarca ve İYİ Parti'den Hayati Arkaz; değerlendirmeniz nedir?
Özcan IŞIKLAR: Tebrik ediyorum. Hayati Bey'i aradım gö-rüştük, Tülay Hanım'a ulaşamadım. Başarılar diliyorum. Tülay Hanım 8 senedir görev yapıyor inşallah bundan sonra daha başarılı olacağını düşünüyorum. Belki yeni döneminde daha faydalı olur.

“YAPMAM GEREKENİ YAPTIM”
Sevginar SALİ: Özcan Işıklar; CHP Cumhurbaşkanı Adayı ve dünürü Muharrem İnce'nin seçim çalışmaları ve kararlarının neresinde?
Özcan IŞIKLAR: İstanbul Belediyeleri genellikle Türkiye siyasetinde önemli görevler alırlar. Çünkü Türkiye'deki her dört oydan biri İstanbul'da kullanılıyor. Türkiye'deki seçmenin yaklaşık 4/1'i İstanbul'da. Sadece ben değil bütün İstanbul belediyeleri öyle. Gerek İstanbul İl Başkanı, gerek ilçeleri, belediye ve örgütleri seçimlerde her daim en aktif rolü üstlenmişlerdir. Bütün seçimlerde bu böyledir, bütün partiler için de. Bütün partilerin İstanbul İl Başkanları son derece belirleyici olurlar.
Partimizin Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının komisyonunda görev aldım. Daha doğrusu görev verdiler. Nasıl oldu? 5 kişilik komisyon seçildi; 3 kişisi genel merkezdeydi, 2 kişisi de ben ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün İstanbul'daydık. Tecrübemizden dolayı seçildik. 1978 yılında üye oldum, ben 40 senedir bu partinin üyesiyim. Hasan bey de aynı şekilde bilgi birikimi ve tecrübesiyle partimiz ve Cumhurbaşkanı adayımız için çalıştık. Kampanyanın büyük bir kısmı, İstanbul ağırlıklı yürütüldü, böyle olmak zorundaydı.
Partim böyle bir görev vermeseydi de çalışırdım. Keza daha önce Ekmeleddin İhsanoğlu için iki ay yoğun bir şekilde mikrofon elimde toplantılar düzenledim, kapı kapı dolaştım.
E bir de tabi ki; benim ailem sonuçta. Benim yerimde başka kim olsa ne yapacaksa ben de onu yaptım. Benim için büyük bir gurur ve onur; ailemin bir ferdi Cumhurbaşkanı adayı… Gösterdiğim gayreti sergilemezsem bu nasıl karşılanırdı ki?!

“CHP, TOPLUMUN BEKLENTİLERİNE GÖRE KENDİNİ GELİŞTİRMELİ”
Sevginar SALİ: 24 Haziran seçimlerinin ardından ve cumhurbaşkanı adayının partisinden daha yüksek oy alması sonucu çıkan tartışmalardan yola çıkarak; CHP'nin genel başkan sorunu var mı?
Özcan IŞIKLAR: CHP, Cumhuriyetimizle yaşıt bir parti. Her zaman kendi dinamiklerini geliştirecek potansiyele sahip olmuştur. Şunu gördük ki; partiler de insanlar gibi ama önemli bir farkla… İnsanlar doğar, büyür ve ölür ama partiler ölümü gelişimle aşabilirler… Partiler bu şartla sonsuza kadar yaşarlar; kendilerini yenilerseler. Toplumun beklentileri her gün aynı olmadığından, yeni nesil ve çağdaş yapıya uyum sağlamaları için değişimin gerekliliğini kabul etmemiz lazım.
Muharrem İnce 40 seneye yakın bu partide ve 16 yıldır da milletvekilliğini yapmış. Toplumun beklentilerinin nasıl farklılaştığını, değiştiğini, dönüştüğünü fark edip hissettiği için, toplumsal beklentilerin CHP'yi de aştığını, derinleşip ittifaka dönüşmesi gerektiğini gördü ve dillendirdiğinden CHP'den daha çok oy aldı. Muharrem İnce, CHP'den yaklaşık 5 Milyon daha fazla oy alarak, CHP'nin toplumu birleştirip, dönüştürme görevi olduğunu gösterdi.
Yönetimsel anlamda değişim sorunu çözmez. Sadece genel başkanı, yönetimi değiştirmekle olacak bir şey yok. CHP'nin toplumu dönüştürme gibi tekrardan büyük iddiaları ortaya koyacak şekilde kendini halkın beklentilerine göre hazırlaması lazım böyle bir görevi var. Sığı düşünerek; kurultay topla, il, ilçe başkanını değiştir düşüncelerine CHP'yi ve halkın beklentilerini hapsetmek doğru değil.
Bence CHP özgürlükçü bir cumhuriyet iddiasını ortaya koyarak, toplumun beklentilerine göre kendini hazırlamalı.

“GEÇMİŞİ DEĞİŞTİRME ŞANSIMIZ YOK AMA GELECEĞİ BİRLİKTE İNŞA EDEBİLİRİZ”
Sevginar SALİ: Siyasi hayatınız süresince muhtemelen pek çok seçim gördünüz? 24 Haziran'ın en belirgin farkı ve size öğrettiği en önemli şey neydi?
Özcan IŞIKLAR: Geçmişi değiştirme şansımız yok ama geleceği birlikte inşa edebiliriz. Özellikle 32 yaşın altında 19 milyon insanımız var (yaklaşık seçmenin 5/2'si) beklentilerinin ne kadar güçlü bir iddia olduğunu fark ettim. Bu kesimin çoğu partilere üye de değil, umut veriyorlar. Toplumu dönüştürecek gücün burada olduğunu düşünüyorum. Muhafazakarı, moderni, sağcısı, solcusu ne kadar değerli bilgi birikimi ve dönüştürme etkisine sahip olduklarını gördüm. Bu kesimi partilerin içine sokmak değil daha büyük iddiaların peşine takmak önemli. Muharrem İnce'nin seçim kampanyasında kullandığı “Bana büyük adamlar lazım değil, büyük davaya inanmış lazım” sözünün anlamını anladım. Türkiye, 24 Haziran'da büyük davaya inanmış insanlar kazanma hususunda önemli bir adım attı. Bunun devamı da mutlak suretle gelir.

“GÜVEN VE KENTE İHANET ETMEDEN, BARIŞ VE HUZUR İÇİNDE YÖNETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Sevginar SALİ: Seçimlere kadar gündeminizde neler var ve üçüncü dönemde Silivri halkına ne vaat ediyorsunuz?
Özcan IŞIKLAR: Kasım'a kadar gündemimizde 3. üniversitemiz var; bu çok önemli Başkent Üniversitesi ile çalışmalarını yürüttüğümüz Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitemiz. Teknopark, silikon vadisi çalışmaları, teknoloji transfer ofisi, tarım ve hayvancılık merkezi kuruluş çalışmaları aynı bağlamda takibini yaptığımız, gündemimizdeki çalışmalar olacak. Bütün Trakya'ya hitap edecek bir kalkınma bölgesi oluşturacağız.
Alt yapının bittiği bütün bölgelerde üst yapıya yoğun bir şekilde gireceğiz, çalışmalarımız olacak. Düzenleme ve yol çalışmaları var gündemimizde.
Şehir parklarımız Kasım'a kadar tamamlanacak.
Otopark ve çarşı meydanı peyzajımız yapılacak.
İstanbul'un rant baskısından ilçemizi korumak, Silivri'yi yağmalatmamak, burasını bir vaha gibi yaşanacak, güzellik ve huzur içinde tutma çabamız artarak sürecek. Silivrililerin kendini güven içinde hissedeceği, yaşamaktan gurur duyacağı, istihdam yaratılacak ortamı muhafaza etmekle yetinmeyecek geliştireceğiz. Herkesin yaşamaktan mutlu olacağı, kendini güvende hissedeceği, huzur içinde yaşayıp, üreteceği bir şehir olmaktan Silivri'yi bir adım geriye değil her daim on adım ileriye taşıma gayreti ile çabasını ortak biçimde, toplumun daha çok kesimine yayarak, daha fazla insanımızı içine alarak sürdüreceğiz.
Silivri iki dönem bana güvendi. Bundan sonra da bu güven ve kente ihanet etmeden, barış ve huzur içinde, tüm kimliklerimizle, kültürlerimizle yaşama arzusunu anlamaya ve gereğini yerine getirmeye devam edeceğim.

YOĞURT FESTİVALİ VE LAVANTA HASAT ŞENLİĞİNE DAVET
Bu vesile ile 12-13-14 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek Silivri Belediyesi'nin 57. Yoğurt Festivaline tüm hemşerilerimiz ve bölge sakinlerini davet ediyorum. Bu sene de turnuvalar, yarışmalar, dans gösterileri, konserler ve çeşitli etkinliklerle dopdolu bir festival gündemi hazırladık.
8 Temmuz Pazar günü de Gümüşyaka TÜRAM'da saat 18.00'da 3 Lavanta Hasat Şenliğimiz gerçekleştirecek bu etkinliğimize de herkesi bekliyorum...

YORUM YAP