XXXXX

IŞIKLAR’IN YANITI...

Cevap geldi tabi…
Gelmez olur mu…?
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar dedi ki; "Tekrar aday olacağımdan ve seçileceğimden zerre kadar tereddüttüm yok. Aday belirlemesinde önseçim yapılıp yapılmayacağı konusunda kararı Genel Merkezimiz verecek.”
Yeterince net ve açık aslında… Başka bir şey ilave etme ihtiyacı hissetmiyorum ben de…

ADAY ADAYLIK YARIŞI VE SONRASI
Yerel seçimlerin en zorlu kısmı aday adaylık yarışıdır… Çünkü bu aşamada rekabet ve mücadele edilen kişiler ‘aynı aileden’dir, aile içinde bir yarış söz konusudur.
Bazıları kendi üstünlüklerini ve artılarını belirterek öne geçmeye çalışır, kimileri rakiplerinin eksiklerini vurgulayarak, ortaya dökerek… Kendi özelliklerini öne çıkarmaları da dert olur, başkalarının eksikliklerini ifade etmek de…
Zor bir aşama ama bunu atlatamayan adaylık yarışına hiç giremez, yerel seçimlerde erken final yapar.
Hayat her zaman rakiple yarışta başarınızı kanıtlama imkânı vermez. Kendi içinizde yenilmenin burukluğu ayrıdır.
Bir anda da insanın içi soğumaz. Aile içindeki rakipler ile yarışta yenilgiyi veya onların daha üstün geldiğini kabul etmek ve de onların başarısı için yarışmak herkesin kaldırabileceği bir şey değil.
İnsanın dışı bunu kabul etse, içinde fırtınalar son sürat devam eder...
Siyasetçiler egoları yüksek insanlardır. Her konu bu yüzden onların nazarında ve dünyalarında kat be kat büyür. Boyut değiştirir.
Sıradan bir kişinin yaptığı hatayı siyasetçi yapsa ne kadar genişse tanınırlığı ve etkisi davranışının sonucu o denli büyür. "Herkes yapıyor ben de yaptım” deme şansları bu yüzden yoktur.
Herkesin yaptığını yapabildikleri için toplum onları önce seçmez. Herkesin yapamayacağını yapma potansiyelleri için artı değer sonucu yetki ve sorumlulukları çoğaltılır.
Toplumun bir kişiyi nereye koyduğu önemlidir de bir de onun yerini hazmetmesi gerekir. Kavramalı bulunduğu koşulları, yapabilecekleri ve yapamayacaklarını iyi idrak etmeli.
Attığı her adımın, sarf ettiği her sözün binlerce kişi tarafından kendi kişisel bakış açılarıyla yorumlanacağının farkına olmalı. "Ben şunu düşünerek söyledim” kurtarmıyor. "Sizin söylediğinizden ben bunu anladım” diyenlere verilecek binlerce cevabı ve açıklama sabrı olmalı siyasetçinin.
Veya yanlış anlaşılmaların önünü tamamen kapatacak sade ve net bir dil ile çizgisi.
Siyaseti küçümseyerek yaptığınız zaman küçümsenirsiniz… Yaptığınız işe önce siz değer vereceksiniz. Öncelikle kendinize dürüst olacaksınız ki; başkalarını dürüstlüğünüze inandırın. Her zaman doğruları söyleyemeyebiliriz, susmak da bir yöntem. Sarf edilen hiçbir yalan tek kalmaz, mutlaka yenilerini doğurur…
Yaşadıklarımız başkalarının seçimleriyle ortaya çıkmaz, hayatımızdaki her şeyin sebebi kendimiziz. "Şu veya bu bana ne yaptı?” anlatımından önce biz bu süreçte nasıl davrandık ona bakmalıyız.

GÜNÜN SÖZÜ
Benim ilkelerimden biri hep şu olmuştur:
"Odaklanma ve basitlik. Basit olana ulaşmak, karmaşık olana ulaşmaktan daha zordur. Kafanı temizleyip elindeki işi basitleştirmek için daha çok çalışman gerekir. Ama sonuçta buna değer çünkü oraya bir kez vardın mı, artık dağları yerinden oynatacak güçtesindir.”
Steve Jobs

YORUM YAP