Irmak: Yaşatmak isterken yaşamak da istiyoruz!

Irmak: Yaşatmak isterken yaşamak da istiyoruz!

4.10.2018 09:48:08

Bahçelievler'de hastası tarafından silahla vurularak öldürülen Psikiyatri Uzmanı Doktor Fikret Hacıosman'ın anısına Silivri Devlet Hastanesi önünde bir tören düzenlendi ve basın açıklaması yapıldı.

İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilciliği, İstanbul Bahçelievler'de özel bir hastanede görevli psikiyatri uzmanı Dr. Fikret Hacıosman'ın, çalıştığı hastanede hastası tarafından tabancayla vurularak öldürülmesi olayı üzerine basın açıklaması yaptı. İlçedeki özel ve resmi sağlık kuruluşlarında görev yapan bazı doktor, hemşire ve sağlık personellerinin katıldığı basın açıklaması dün, saat 12.30'da, Acil Bölümü önünde gerçekleştirildi.

“ÇOK ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ, YASTAYIZ...”
Devlet Hastanesi Temsilcisi Meltem Irmak tarafından okunan basın bildirisinde şu ifadelere yer verildi: “Hekimler, sağlık çalışanları görevleri başında şiddet görüyor, öldürülüyor... Yetti artık diyoruz, bu şiddet artık durdurulmalı!
Bahçelievler Medicana Hastanesi'nde görev yapmakta olan meslektaşımız, Dr. Fikret Hacıosman, 2 Ekim Salı günü, öğle saatlerinde görevi başında iken S.T. isimli 18 yaşında hastası tarafından silahlı saldırıya uğramış, başından vurularak ağır şekilde yaralanmış, yoğun bakımda tedavi altına alınmış, ama maalesef dün gece 21.45 civarında yaşam mücadelesini kaybetmiştir. Çok üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız...
Her geçen gün başka bir meslektaşımıza, çalışma arkadaşımıza şiddet haberini alıyoruz. Bu kez en acı olanı Fikret arkadaşımızın ölüm haberini aldık. Sağlıkta şiddetin hiçbir biçimine, ölümlere alışmayacağız...

“YAŞAM HAKKINI KORUYAMAYAN BİR SAĞLIK SİSTEMİ SAĞLIKSIZDIR”
Çalışan sağlığı ve güvenliği, sağlığın korunmasının temel bir bileşenidir. Ancak bugün sağlık sistemi kendi çalışanlarının sağlığını bile koruyamamaktadır. Yaşam hakkını koruyamayan bir sağlık sistemi sağlıksızdır. Ayrıca bu olay psikiyatrik sorunları olan 18 yaşındaki bir gencin silaha erişimi, bireysel silahlanmanın sadece sağlık çalışanları için değil toplum sağlığı açısından oluşturduğu tehdidin boyutlarını da göstermektedir. Bireysel silahlanmanın önlenmesi ve sağlık hizmeti verilen kurumların güvenliğinin sağlanması ACİL bir zorunluluk haline gelmiştir. İstanbul Tabip Odası olarak, meslektaşımızın vurulduğunu öğrenir öğrenmez, Yönetim Kurulu Üyeleri hastaneye giderek olay yerinde değerlendirmede bulunmuş, başhekim ve aile üyeleri ile görüşmüş, sürekli tıbbi durumu takip edilmiş, yoğun bakımda tedavisi sürerken maalesef arkadaşımız yaşam mücadelesini kaybetmiş ve ölüm haberi hepimizi yasa boğmuştur. Nice hastasını yaşatmak için var gücüyle uğraş veren meslektaşımızın hastası tarafından güpegündüz, kendi çalıştığı hastanede, ateşli silahla öldürülmesi kabul edilemez. Başta bu cinayeti işleyen şahsın yargılama sürecini takip edeceğimizi, ayrıca olayın yaşanmasında etkisi, sorumluluğu olanlarında da hesap vermesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Yaşatmak isterken yaşamak da istiyoruz! Sağlık bakanlığına soruyoruz daha kaç kişi öldürülünce harekete geçeceksiniz? TTB'nin hazırladığı sağlık çalışanına şiddete karşı yasa tasarısını neden bir an evvel meclise getirmiyorsunuz? Bireysel silahlanmanın önüne neden geçmiyorsunuz?
Her türlü konforu düşünen özel hastane sahipleri, hekimlerin güvenliğini sağlamak için neden yeterli çaba göstermiyorsunuz?
Hepinize göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz.”

Hazal BAŞARAN

YORUM YAP