Mustafa Suphi Lapçin

İbn Meymun

30 Mart 1135 tarihinde Kurtuba'da doğdu. İslami literatürde adı genellikle Musa B. Meymun veya kısaca İbn Meymun şeklinde anılır. Fransızca kaynaklarda Maimonide, İngilizce ve Almanca kaynaklarda Maimonides diye geçer. Hayatının uzun bir dönemi Kuzey Afrika ve Mısır'da geçirmesine rağmen Kurtubi nisbesini kullanarak Endülüs asıllı olmasına vurgu yapmıştır. Uzun zaman önce Endülüs'e yerleşmiş bulunan kültürlü ve soylu bir Yahudi ailesine mensuptur. Kurtuba'da bir yandan Yahudi ilahiyatı tahsil ederken bir yandan da Farabi, İbn Sina, Gazali, İbn Bacce gibi Müslüman düşünür ve tabiplerin eserlerini okuyarak İslami kültür içinde formasyon kazanan İbn Meymun bundan dolayı İslam dünyasında yetişmiş diğer birçok benzeri gibi İslam felsefe geleneği içinde değerlendirilir. Eserlerini İbrani alfabesiyle Arapça yazması da bunun bir delili olarak gösterilir.
Genellikle Ortaçağ'ın hatta bazılarına göre bütün dönemlerin en büyük Yahudi filozofu olarak bilinen İbn Meymun, ilk öğrenimini Kurtuba'da gördükten sonra on üç yaşında iken ailesiyle birlikte Endülüs'ün güneyindeki Meriye'ye gitti. Bu sırada hemşerisi İbn Rüşd de Meriye'ye yerleşmişti. İbn Meymun bu göçler sırasında Yahudi ilahiyatı, tıp ve felsefi disiplinlerindeki öğrenimini devam ettirdi.
1160 yılında Meriye Muvahhidler'in eline geçince İbn Meymun'un ailesi Mağrib'e göç ederek Fas şehrine yerleşti. Bazı eski tarihçiler, ailenin Mağrib'e göçmesine sebep olarak geniş bir hoşgörünün hakim olduğu ülkeyi o sıralarda ele geçiren Muvahhidler'in başlattığı dini baskıyı gösterirler. Hatta bu baskı yüzünden İbn Meymun'un görünüşte Müslüman olduğu Kuran-ı Kerim ezberlediği ve fıkıhla ilgilendiği daha sonra özgürlük ortamına kavuşunca eski dinine döndüğü de ileri sürülür. Ancak bazı çağdaş Müslüman yazarlarca baskı iddiaları süpheyle karşılanmış veya reddedilmiştir. Kardeşi Davud'la birlikte mücevher ticareti yapmaya başladı. Ancak kardeşinin bir deniz kazasında servetiyle birlikte boğulması İbn Meymun'un hayatını derinden etkiledi. Bu olaydan sonra mali durumu da bozulduğu için ailenin geçimini sağlamak üzere tabiplik yapmaya başladı. Çevresinde din ilimleri, matematik, astronomi ve felsefe alanlarında kendisinden istifade eden geniş bir öğrenci kitlesi oluştu. Öğrencileri, İbn Meymun'un ismini Diyarışam'dan Endülüs'e ve Güney Fransa'ya kadar bütün Yahudi dünyasına duyurdular; bu sayede filozof Yahudi dünyasında kendine çeşitli meselelerin sorulduğu bir otorite olarak ün saldı. İbn Meymun 13 Aralık 1204'te öldü. Ölüm haberi Yahudi dünyasında derin bir üzüntüye yol açtı; sadece Yahudiler değil Müslümanlar arasında bile hakkında mersiye yazanlar oldu. Hz. Musa ile Musa b. Meymun kastedilerek “Musa'dan Musa'ya kadar(ikinci) Musa'nın dengi başka kimse gelmedi” sözü derbimesel haline geldi.
Kahire'de Yahudilerin ikamet ettiği mahallede inşa edilen ve dünyanın en güzel havralarından biri olan mabed onun ismini taşımakta, mabede özel bir kutsiyet atfedilmekte ve burada yılda bir defa onun adına ayin düzenlenmektedir. Ayrıca Taberiye'deki kabri ziyaretgah olarak kabul edilmektedir. Yahudi hukuku hakkında Kitabu's sarac ve Mışna Tora, Kelam ve felsefe alanında Delaletül Hairin vb tıp alanında Kitabül-Fuşul ve El Muhtasarat gibi eserleri bulunmaktadır.

YORUM YAP