Adil Sirkecioğlu

Havanda su dövüyoruz

İçte ve dışta türlü sıkıntılarla boğuştuğumuz bir dönemde gündem anında değiştiriliyor ve ağzınız açık cambaza bakanlar durumuna düşürülüyoruz. Cambazın derdine düşmüşken neler kaybettiğimizi anladığımızda iş işten geçmiş olacak. Kumpas adı verilen cambazlığı organize edenler bile bu kadar ilgi çekeceğini ummamışlardır. CHP kanadı kendilerine zarar verdiği düşüncesiyle fazlaca konuşulmasından, yazılmasından rahatsızlık duyuyorlar. Keşke sitem etmek yerine genel başkanlarının amacını çok aşan sözlerini, kelimelerini törpüleyebilselerdi. Kılıçdaroğlu her zaman övündüğü Atatürk'ün partisinin genel başkanı olarak hiçbir üyesinin destek istemek için Erdoğan'a gitmeyeceğini söyleyebilseydi, bugün Haluk Bilginer'in aldığı ödülü konuşuyor olacaktık.

Karşımdakine zarar verme düşüncesiyle yangına benzin dökme, dedikoduyu köpürtme hevesi bumerang etkisi yaptı ve en rahat dönemini yaşarken kendini de partisini de sıkıntıya soktu. Erdoğan'ın alaycı cümlesi durumu çok iyi özetliyor. “Bay Kemal'in değişmesini niye isteyelim, kendisinden çok memnunuz.” CHP'ni dikensiz gül bahçesine çevirme niyetiyle, çok fazla oy aldığını düşündüğü başkan adayını itibarsızlaştırma gayretleri, kendi itibarsızlığını ve yetersizliğini bir daha tartışmaya açtı.

Darbeden bu yana üç buçuk yıla yakın bir süre geçmişken; örgütün siyasi ayaklarını ortaya çıkarmakta gevşek ve isteksiz davranan siyasilerimiz her an siyasi darbeye muhatap olabileceklerini anlamak istemiyorlar. Silahlı darbeyle netice alamayan FETÖ'nün siyasi darbesinin çok ince detaylarına kadar planlanacağı çok görünür olduğu halde görmezden gelmenin nasıl bir vatanseverlik olduğunu takdirlerinize bırakıyorum.

Külliyeye giriş çıkış yapan sahte plakalara kadar olaya vakıf olduğu iddiasındaki gazeteci kendi yazmak yerine, başkalarına yazdırmayı tercih etmiş. Amacı irtibat kurduklarının hepsine yazdırarak daha fazla etki yaratmayı düşlemiş olabilir. Kılıçdaroğlu'nun çarpan etkisi hesaba katılmış olsa diğer iki isme teklif götürmeye ihtiyaç bile duyulmazdı. Londra'da tedavi gören ciddiye alınmazken, Kılıçdaroğlu çok fazla ciddiye alındı.

15 Temmuz darbesi nasıl hepimizi etkilediyse, olabilecek siyasi darbeler de hepimizi etkileyecektir. Kurulacak kumpasların sadece CHP'yi etkileyeceğini düşünenler yanılıyorlar. Kasetle gelenin kumpasla gitmesini tercih etmeyiz. Partilerimizin bizim dışımızdaki güçler tarafından dizayn edilme gayretleri demokrasimizi sıkıntıya sokar. MHP'nin bölünmesinden umduğunu bulamayanlar, AK Parti'den sonra CHP'de bölmenin hesaplarını yapıyorlar. AK Parti uzun süren iktidar sarhoşluğu, güç zehirlenmesi nedeniyle tedbir alamıyor olsa da CHP tuzağa düşmeyecek geçmişe, tecrübeye, olgunluğa sahiptir düşüncesindeyim. Yine de gönül veren delegenin uyanık olmasında fayda var.
Kumpasın gölgesinde kalsa da CHP'de ilçe kongreleri için delege belirleme süreci tüm hızıyla sürüyor. Bildiğim kadarıyla Silivri tamamlanmış gibi. Ortaya çıkan tabloya bakarak bir dönemin kapandığını, yeni bir dönemin açılacağını söyleyebiliriz. Silivri'ye hayırlı olmasını dilerim. Delege seçimlerinde gücü elinde tutanlardan daha fazla ihraç istemiyle haklarında disiplin soruşturması açılanlar etkili olmuş gözüküyor. Delege bile seçilemeyen emanetçi adaylar affını istemeli. Partinin tek sahibi gibi görülen adaylığını açıklarsa belki heyecanlı bir kongre izleyebiliriz!

Hangi gerekçelerle istifa ettiği veya ettirildiği şimdiye kadar açıklığa kavuşmamış eski İBB Başkanı belediyeleri, kamu kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etmeye başladı. Hayırdır inşallah! B. Çekmece ve Silivri kaymakamları mazeret bildirip randevularını iptal ederken iki ilçenin belediye başkanları eski başkanı ağırlamış oldular. B. Çekmece'de dört buçuk saat ağırlanmaktan gurur duyan başkan; aynı ilgiyi Silivri'de bulamamış, üzülmüş. Hasan Akgün bir yıldır B. Çekmece seçmeni olduğunu vurgulayarak, yanındakilere “oyunu da bize verdi” diye fısıldamış. AK Parti sahte seçmen peşine düşene kadar, sahte partilileri araştırsa sonuç alırdı gibi.
Silivri Belediyesi ziyareti AK Parti dönemi başkan ve yardımcısı refakatinde gerçekleşti. Her ne kadar ahde vefa görüntüsü verilmeye çalışılsa da AK Partili belediyeler ziyaret edilemezken, CHP ve MHP belediyelerinin seçilmiş olması bazı hazırlıkların veya pazarlıkların öncüsü gibi kabul ediliyor. İzleyelim, takip edelim, görelim bakalım. Mevla'm neylerse güzel eyler.

Halterin efsane ismi Naim'in hayatını konu eden film vizyonda. İsmini değiştirmek istemeyenlerin yaşadıkları zulmü, bir dönem yaşananları hatırlamak isteyenlerin izlemesinde fayda var. Cambaz yerine haltere bakmak lazım. Naim'le ilgili bilmediklerim, bildiklerimizden daha fazlaymış.
Kumpassız, cambazsız kalın, isimsiz kalmayın.

YORUM YAP