XXXXX

Gözün Aydın Silivri


Hadi gözümüz aydın; Silivri’de İmam Hatip Lisesi yokluğunda sürüklendiğimiz ahlaki çöküntüden kurtuluyoruz. Silivri İmam-Hatipliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Uğur Kanoğlu yaptığı açıklamada “İmam hatipler ahlaki çöküntüde toplumun freni’’ diye buyurmuş. Ahlaki çöküşten kurtulacağız diye sevinirken, din istismarından nasıl kurtulacağız onu düşünmeye başladım.
Kanoğlu’nun uygulama ile ilgili teşekkür ettiği kişi ve kurumlar da bana nedense çok ilginç geldi; Silivri Kaymakamı ile Milli Eğitim Müdürü. Bense bugün bu uygulamayı AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş’a borçlu olduğumuzun yazmanın zamanıdır diye düşünüyordum. Önce Ortaköy gibi Alevi bir bölgeye dalga geçer gibi bu okulu kurma gafleti, ardından Selimpaşa… Silivri’nin kimyası ile oynama gayretleri siyaseten sahiplerine daha önce de kaybettirdi yine kazandırmayacak.
Ben bu kararın siyasi olduğunu düşünüyorum. Dahası AKP, bürokratları öyle bir kuşatma altında tutuyor ki başka türlü düşünmek elimizden gelmiyor.
Geçenlerde AKP’nin gerçekleştirdiği danışma toplantısına konuk olarak katılan Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, Safahat konusunda Silivri Belediyesi Eski Başkanı Hüseyin Turan’ın yersiz yerine suçlandığı, eleştirildiğini örnek vererek anlatıyor. Yargı suç işlenmediğine karar verdi ama Turan’ın bu konuda Silivri nazarında aklanamadığını AKP hala iddia edebiliyorsa dönüp 1,5 önce yapılan seçimlere baksınlar. Sabırları varsa 3,5 yıl sonra yapılacak olanları da bekleyebilirler ikna olmak için.
Evet, Silivri’nin fen, sanat liselerine ihtiyacı var ama 90 öğrenci Çatalca’ya gitmesin, bunlardan 50’si Selimpaşa’da okusun diye mahalledeki liseyi halkın elinden alırsanız hata edersiniz.
İşte böyle ancak Silivri İmam-Hatipliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin bile açıkta size teşekkür edemeyişi ile ilgili bir süreçle karşı karşıya kalırsınız. Bu uygulamanın Ahmet Mesut Demirkol’un sayesinde olduğuna inanmak istemiyorum. Halis İşler, Silivri’ye ilk icraatı kendisini Milli Eğitim’in başına getirmek olan siyasi anlayışa istediği kadar kıyak geçebilir biz bu düşünceye çoktan alıştık ama Demirkol?!  
Uygulamanın mantıken de bir anlamı yok. 50 hadi 100 öğrenci Çatalca’ya gitmesin diye Selimpaşa Lisesi’nin 600 öğrencisinin okulu ellerinden alınıyor. Ne akıl ne mantık!?
Silivri’yi değiştiremeyeceksiniz her çaba daha da ters tepki ile karşılanacak. İnatla denemeye devam edin. Sonuçlarına hep birlikte göğüs germemiz, ortak yaşantımızda kaçınılmaz.
Haa bir de İmam Hatip Lisesi’ne kayıt için öğrencilerin derneğe davet edilmesi ayrı bir olay. İşler’i bu zevkten mahrum etmeyin! Ne de olsa Milli Eğitim İlçe Müdürü henüz bu kurumlarımız lav edilmedi.
Toplumun sesine kulak verin ey seçilmiş ve atanmış kişiler! Silivri’nin dengeleri, kimyası ile oynama çabaları beyhude uğraş.

KARAKAŞ BUNA DA CEVAP VERSİN
AKP Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş bugün basın toplantısı düzenleyerek siyasi polemiklere cevap vermeye hazırlanıyor. Ayrıca partisinin Ramazan Programını açıklayacak. Umarım, Silivri’ye İmam Hatip kazandırma konusundaki çabalarına da açıklık getirir.

GÜNÜN FIKRASI
Yeni bakan, koltuğuna oturur oturmaz, hemen bakanlığı dolaşmaya, personeli denetlemeye başlar. Odalardan birine girer. Bir yığın memurla karşılaşınca şaşırır “Bu da ne?.. Ne çok insan var burada? Bu serviste bu kadar çok memura ihtiyaç var mı?” Bir memurun yanına yaklaşır “Söyleyin... Siz ne iş yapıyorsunuz burada?” Memur hazırola geçer ve “Bendeniz dosyaları tutarım efendim... Bazen işler çok yoğun olduğu için eve bile dosya götürürüm” İkinci memurun yanına gider bakan “Ya siz?” O memur da hazırola geçer ve “Ben de arkadaşımın tuttuğu dosyalara girecek olan evrakların ilk taslaklarını hazırlarım.” Bir diğer memura “Ya siz?” Memur “Ben de arkadaşımın hazırladığı ilk taslakları temize çekerim.” Bir diğeri “Ben de yazılan evrakları numaralarım. İşim öylesine çoktur ki, sabah ilk otobüsle gelirim, son otobüsle evime giderim. Hatta öğlen yemekleri için bile dışarıya çıkmam, burada yerim.” Bakan bezmiş bir ifadeyle bir diğer memura sormuş “Ya siz?” Memur “Sayın bakanım... Ben de dosyalarda yapılan yanlışları düzeltirim. İşim öylesine çoktur ki, burada sabahladığım olur.” Tam o sırada bakanın gözü arkalarda oturan birbirinden güzel iki kıza takılır. Onların yanına gider ve “Ya siz? Siz ne yapıyorsunuz burada?” Kızlardan biri kikirder “Rica ederim sayın bakanım... Arkadaşımızın düzelttiği o yanlışları kimler yapıyor sanıyorsunuz?..”

YORUM YAP