Gökhan Turhan: Toplumun ve ekosistemin güven ortamı çok önemli

Gökhan Turhan: Toplumun ve ekosistemin güven ortamı çok önemli

3.04.2020 16:46:18

Küpe FM'de Turhan Alyakut'un sunduğu “Korona” özel yayınına konuk olan ARMATÜR Derneği ve TURAŞ Gaz Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, “Toplumun ve ekosistemin moral ve güven ortamı her şeyden önemli” dedi.

ARMATÜR Derneği ve TURAŞ Gaz Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, 1 Nisan 2020 tarihinde Küpe FM'de Turhan Alyakut'un sunduğu “Korona” özel yayınına konuk oldu. Turhan, zorlu süreci kendi firması, sektör ve dünya açısından değerlendirdi, moral ve güven ortamının önemine dikkat çekti ve alınan tedbirlere ilişkin paylaşımda bulundu.

TURHAN: MORAL DÜŞÜKLÜĞÜ VE İŞ KAOSUNA GİRMEMEYEREK PANDEMİYLE SAVAŞABİLİRİZ

Turhan Alyakut, Corona virüsü nedeniyle yaşanın zor sürecin kendileri için nasıl geçtiğini sorduğu Gökhan Turhan, şu yorumda bulundu: “Belli başta olan insanların yaşadıkları en büyük sorun, en ciddi kriz olarak addediyorum. Uluslararası bir salgın, bir pandemi ve bununla savaşmanın en önemli yöntemi moral düşüklüğü ve iş kaosuna girmemek olduğunu düşünüyorum.

“ÖNLEMLERİMİZİ ALARAK ÜRETİME DEVAM EDİYORUZ”

Firmamızda yaklaşık 350 çalışanımız var. Silivri'de bir imalatımız var. Amerika ve İtalya'da satış ofislerimiz olduğu için uluslararası alanda da ülkeleri takip ediyoruz. İhracat pazarlarımız var. Belli ülkeler kendi içlerinde Korona virüsü ile ilgili önlemler aldılar. Türkiye'deki düşüşü de belli bölgelerde yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde sorunlarımızın daha da büyüyeceğini öngörüyoruz. Firmamız ciddi ve yoğun çalışıyor. İmalatımızı devam ettiriyoruz. Diyeceksiniz ki herkes durdu siz niye durmadınız. Sağ olsun hem çalışanlarımız hem yöneticilerimiz, önlemlerini alıp sağlıklarını koruyarak işlerini en üst koşullarda sürdürüp üretime devam ediyorlar.

Biliyorum ki çalışmaya devam eden firmalar belli zorluklar yaşıyor. Ciddi önlemler alıyorlar. Maske ve eldivenlerle servisinden yemekhanesine kadar bu güne kadar uygulamadığımız yöntemlerle ayakta kalmaya çalışıyoruz.

“BİZİM SEKTÖRDE DAHİ YÜZDE 70'E YAKIN İŞ DÜŞÜŞÜ YAŞANDI”

Dünyaya bakarsak, ülkemizde işlerin çok ciddi düştüğünü görüyorum. Beyaz eşya sektörde hizmet veriyoruz. Beyaz eşyaların armatürlerini imal ediyoruz. Bizim sektörde dahi yüzde 70'e yakın bir iş düşüşü yaşandı. Avrupa şu anda en büyük sıkıntıya yaşayan bölge konumunda. Oraya ürün ihraç etmek, oradan ithalat yapmak imkânsız duruma geldi. Gümrüklerde çok uzun tır kuyruklarımız var.  Fakat çalışan bölgeler, çalışan coğrafyalar var. Özellikle Ortadoğu hala devam ediyor. Oradaki müşterilerimiz geçen hafta biraz durgunluk yaşadı ama tekrar çalışmaya başladılar. Güney Amerika'ya ihracatımızı dün yaptık. Satışlarımız devam ediyor. Orada bu salgının etkilerini çok fazla hissetmiyoruz. İmalatımız el verdiği, devletimiz izin verdiği kadarıyla, biz de hiçbir Korona vakası yaşamadığımız sürece imalatımızı devam ettirmek için elimizden geleni yapıyoruz.

“BİR AVANTAJIMIZ VAR”

Normale dönmek konusunda kesin bir öngörümüz yok. Öyle bir salgın ki aylar, haftalar değil saatlerle değiştiğini görüyoruz. Bu değişim olumsuz anlamda oluyor. Uluslararası yayınları incelediğim zaman Çin ve özellikle Güney Kore'nin bu konuyla alakalı ciddi çalışmalarının olduğunu görüyoruz. Onlar üç aylık bir süreç içinde bu hastalığı kontrol altına aldılar. Hatta dün bir Çinli müşterimiz bizi aradı, bir an önce bizimle çalışmak istediğini, Çin tarafında bu hastalığı yendiklerini söylediler. Buradan de şöyle bir sonuç çıkıyor Çin ve Güney Kore bu işe gerçekten çok asıldılar. Çok emek harcadılar. Tabi bizim bir avantajımız da var. Bunu daha önceden yaşayan ülkelerin hangi şartlarda bunu geçirdiklerini çok iyi biliyoruz. Hatta tedavi yöntemlerini görüyoruz. Doktor arkadaşlarımızla istişare yapıyoruz. Onlar bize şunu söylüyor; bu bir grip salgını değil, virüs. Bu virüs zatürre salgını. Akciğerlere yerleşen bir salgın. Bunu da yeni yeni anlıyoruz. Özellikle sigara kullanana, direnci düşen, sağlığıyla ilgilenmeyen insanların bu hastalığa yakalandığını, yüzde 85 oranında insanın da bu hastalığı ayakta geçirip atlatacağı yönünde. Öğrendiklerimizin üzerine yeni şeyler inşa edebiliyoruz.

“TOPLUMUN VE EKOSİSTEMİN MORAL VE GÜVEN ORTAMI HER ŞEYDEN ÖNEMLİ”

Salgınla alakalı firmalarımıza önerim, moralimizi yüksek tutmak… Toplumun ve ekosistemin moral ve güven ortamı her şeyden önemli.

“KÖTÜ ÖRNEKLER VAR”

Diğer taraftan bize kötü örnekler de var; İtalya, İran, İspanya maalesef bu salgını Çin ve Güney Kore gibi yönetemedi. Çok ciddi ölümler meydana geldi. İtalya Sağlık Sisteminin alt yapısının iyi olmaması, halkın da salgını önemsemediği için ciddi sıkıntı yaşadılar.

“TÜRKİYE CİDDİ ÖNLEMLER ALDI, ALMAYA DA DEVAM EDİYOR”

Türkiye'de hem halkımız, hem çalışanlarımız, hem devletimiz, Sağlık Bakanlığımız çok ciddi tedbirler aldı, almaya da devam ediyor. Seyahat kısıtlandı. Tedavideki gelişmeler bizi umutlandırıyor. Aşının da en kısa zamanda bulunacağına inanıyorum.

“PANDEMİDEN ETKİLENEN TÜM SANAYİ SEKTÖRLERİ EŞİT ŞEKİLDE DESTEKLENMELİ”

Reel sektör tarafına bakarsak Dünya Bankası İMF gibi uluslararası finansal kurumlar inanılmaz pay ayardılar. Bunun yanı sıra Amerika, Avrupa, Çin'in de çok ciddi reel sektör önlemleri aldılar. Bunlar bizim için fayda sağlayacak. Türkiye'nin de almış olduğu Limitli Reel Sektör Destek Paketi var. Burada tüm sanayiciler olarak bizler bu paketin limitlerinin arttırılması ve pandemiden etkilenen tüm sanayi sektörlerinin devletin eşitlik kaidesine uyacak şekilde desteklenmesi gerekiyor.

Sağlık, yiyecek, içecek sektörlerini bir tarafa bırakalım, diğer tüm sektörler birbirleriyle zaten bağlantılı, iç içe geçmişler.

“FAİZLERİN İNDİRİLİP PARA BASMAYA GEÇİLMESİ GEREKİYOR”

Bir önerim daha var. Bunu bütün ekonomistler de söylüyor. Para politikasından çıkıp mali politikaya geçmemiz gerekiyor. Bir an önce faizlerin indirilip para basmaya geçilmesi gerekiyor. Baktığınız zaman uluslararası büyük devletler harıl harıl trilyonlarca para basıyor. Ekonominin bir an önce düze çıkması için enflasyon, ekonomik tedbirlerin göz ardı edilip öncelikli firmaların ayakta kalması üzerine çalışmalar yapılması gerekiyor.

“ALTI AY SÜRMESİ HEPİMİZİ ETKİLER”

Çin, bu virüs sorununu üç ayda çözdü. Biz de çok iyi gidersek üç-altı ay arası gibi bir süreçte bu sorunu çözebiliriz. Eğer ki altı aydan daha uzun sürerse ciddi sorunlarla karşılaşabiliriz. Bizde çok ciddi sorun olmamasına rağmen büyük etki yarattı. Altı ay daha sürmesi hepimizi etkiler, kötü durumlara sokar. İşler biraz biraz kötüleşmeye başladı.

Her firmanın kendi içinde direnme gücü farklı. Firmalar da yaşayan bir organizma gibi olduğu için insanlarla aynı tutuyorum.

Sağlık açısından gerekli tedbirlerimizi alıp çalışmalarımızı devam ettirmeliyiz. Hayat ekonomiyle yürüyor. Sağlığımıza dikkat ettiğimiz takdirde virüsün kısa zamanda bulaşmadığını biliyoruz. Tedbir alarak çalışmalara ara verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Firmalar zorunlu ara verseler dahi daha sonra izinlerden kullanılabilir veya bayram tatillerinden düşülebilir. İki taraf için de mantıklı bir çözüm. Herkes kendini olabildiği kadar korumaya almalı.”

Renginar SALİ

YORUM YAP