Gencoğlu: Lider, önde giden değil öncülük edendir

Gencoğlu: Lider, önde giden değil öncülük edendir

19.09.2017 09:36:56

Tarımla hayvancılık konusunda, günü takip eden üretim yaklaşımlarıyla farkındalık yaratan ve Silivri'de sosyal yaşam ile kentin geleceğine dair değerli fikirlerini Hürhaber okuyucularıyla paylaşan Süleyman Gencoğlu, ilçemizin gelişimine dair önemli tespitlerde bulundu.

Süleyman Gencoğlu ile Karakızlı Çiftliği'nde yürüttüğü tarım, hayvancılık faaliyetlerini, bölgemizde geliştirilmeye çalışılan iyi tarım uygulamalarından Kurfallı'ya, Tarım Koleji, Fenerbahçe Üniversitesi ve de Silivrispor'un yanı sıra Silivri gündemine dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik...

“VERGİ SIFIRLAMASI HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI”
Sevginar Sali: Çiftçiler nasıl bir sezon geçirdi? Bölgemizde tarım gelişmeleri konusunda bizleri aydınlatır mısınız?
Süleyman Gencoğlu: Verim bazında buğday ve kanolada son yılların en yüksek ortalamaları alındı. Ama harman öncesi Tarım Bakanlığı'nın yurt dışından gelen hububat ürünlerindeki vergiyi sıfırlaması Trakya çiftçisinde ciddi anlamda hayal kırıklığı yarattı ve neredeyse geçen yılın fiyatları ve daha aşağısında bir piyasa oluştu. Oysa geçen yıl ile bu yıl arasında maliyet artışı en az %20 olan tarımsal girdilere rağmen fiyatlar yatay seyredince çiftçiye verime dua etmekten başka çare kalmadı.

“İMAR BASKISI, TARIMSAL ÜRETİMİ GÜÇLEŞTİRİYOR”
Sevginar S. : Karakızlı Çiftliğinde hayvancılık konusunda da çalışmalarınız var bu sürece ilişkin hedefleriniz ve ne aşamaya geldiğinizi bizimle paylaşır mısınız?
Süleyman G. : Bölgemiz, dünyanın birçok ülkesinden daha kalabalık olan İstanbul il sınırları içinde kaldığı için ister istemez o büyümenin etkisinde tarımsal üretimler açısından her yıl bazı baskıları üzerinde daha çok hissediyor. Merkez ve köylerdeki imar baskısı, arazi satışları/bölünmesi üretimi her geçen gün zorlaştırıyor.
Genç nüfusun terk etmesine rağmen yine belirli bir idealist çiftçi grubu, ilçemizde son tarlada tarım dışı kullanıma açılana kadar bir şekilde üretime devam edecektir.

“HAYVANCILIK YAPILACAKSA, BU İŞLETMELER MERALARDAN YARARLANMAK ZORUNDA”
Yaklaşık üç yıldır manda yetiştiriciliği ile uğraşıyorum. Dönemsel olarak arada bırakmamıza rağmen hep hayvancılığın içinde oldum. Artık şu iyice anlaşıldı ki gerek bölgemiz gerekse ülkemizde hayvancılık yapılacaksa, bu işletmeler açık besi yani meralardan yararlanmak zorunda. Ben işletmemde yaklaşık üç ay boyunca bana ait çayırdan yararlanarak üretim yapıyorum.
Yem girdi maliyetlerinin ciddi anlamda aşağı çekilen bu sistem yanı sıra daha sağlıklı ve mutlu hayvanların yetişmesine olanak sağlıyor. Sonuçta tüketici de lezzetli et ve ürünlerini yemiş oluyor.
Çiftliği kurduğum tarihin iki yıl öncesinde planlamasını yapmaya başladığım işletmemde bu özellikler vazgeçilmezlerim arasındaydı. Şuan çiftlikte iki pazarlama yöntemiyle, yetiştirdiğim hayvanları piyasada değerlendiriyorum.

“TÜRKİYE'DEKİ TEK DAMIZLIK MANDA ÇİFTLİĞİYİZ”
Birincisi belki çok iddialı olacak ama bildiğim kadarıyla Karakızlı Çiftliği olarak Türkiye'deki tek damızlık manda çiftliğiyiz. Kütahya, Düzce, Maraş, Tekirdağ manda birliklerine ve yine bu işe yeni başlayan çiftliklere hayvan temininde bulunuyorum.

“BABAEVİ MARKASIYLA GERÇEK VE EN LEZZETLİ MANDA SUCUĞUNUN ÜRETİCİSİYİZ”
İkincisinde daha da iddialıyım, çiftliği kurmadan önce yurt içi ve yurt dışında yaptığım araştırmalarda en lezzetli sucuğun manda etinden olduğunu tespit ettim. Ama ne yazık ki ülkemizde manda sayısının azalması ve birçok firmanın manda sucuğu diye sattığı ürünlerdeki manda eti miktarının %20'yi geçmemesi, beni çok daha gerçekçi bir sucuk üretimine teşvik etti. Babaevi markası ile ürettiğim sucuklarda %60 manda eti ile dana ve kuzu döşü ve yine daha az baharat kullanılarak piyasada yer alıyoruz.

“ÇOK DAHA DİNAMİK ÇİFTÇİLERE İHTİYAÇ VAR”
Sevginar S. : Yerel yönetimimizin tarım çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bölgemizin tarım geleceğini nasıl görüyorsunuz, bu hususta nasıl bir yaklaşım sergilenmeli?
Süleyman G. : Yerel yönetim yani Silivri Belediyesi, Başkan Özcan Işıklar'ın önderliğinde tarım alanlarının yok oluşunu engellemek, çiftçilerin daha çok gelir elde edip, tarlalarını ellerinde tutabilmeleri için büyük çaba sarf ettiği aşikar. Buradaki sıkıntı tarımın bir iş, çiftliğin bir meslek olduğunu maalesef her geçen gün unutan ve uzaklaşan genç nüfus. Özcan Bey'in bölgemize koyduğu bu plan ve hedefe ulaşmak için çok daha dinamik çiftçilere ihtiyaç var. Şunu da kimse göz ardı edemez, konan hedeflere ulaşmak için özellikle parasal getirisi olan alternatif ürünlerin tarımı ve getirisi arttıkça kesinlikle projenin başarısı kaçınılmaz olacaktır.

“TARIM LİSESİ GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ  VE AKILCI BELEDİYE PROJESİDİR”
Sevginar S. : Silivri Belediyesi'nin bu dönem en iddialı projelerinden biri olarak Gümüşyaka'da bu eğitim öğretim döneminde açılan Tarım Koleji'ni nasıl değerlendiriyorsunuz?
Süleyman G. : Çok iddialı bir söz olacak belki ama kendi mesleki açımdan da bakınca Tarım Lisesi gelmiş geçmiş en iyi ve akılcı belediye projesidir. Şayet doğru eğitmenlerle, doğru öğrencileri bir araya getirebilirsek ve yaz tatillerinde bu çocuklar çiftliklerde staj yaparsa, bugün Türkiye'de tarım en büyük sorun olan ara eleman ihtiyacı en azından bölgemizde giderilebilir. Emin olun çocukların bu okulu bitirdiğinde ziraat mühendislerinden daha fazla kazanç elde ederler. Bu okulu sonuna kadar destekliyorum.

“ZAMANLA DAHA İYİ SONUÇLAR ALACAĞIZ”
Sevginar S. : Sebze Üreticiler Birliği'nin çalışmaları ne aşamada?
Süleyman G. : Silivri'de yaklaşık bir yıl önce Sebze Birliği'ni kurduk. Amaç çiftçinin üretimini yok pahasına değil de piyasa değerinde satılması. Yine Özcan Başkan bu konuda bize en çok destek olan kişi. Bu birliğin başarılı olması, eminim kooperatiflerin en şatafatlı dönemlerine tekrar geri dönüş sağlar. Birliğin çalışma şekli ve faydaları zamanla daha iyi sonuçlar verecek ve devamlılık sağlar diye ümit ediyorum.

“ÇİFTÇİDEN TARIMA DAYALI SANAYİCİ YARATIN GÖRÜN BAKALIM GELİRİ NASIL ARTIYOR”
Sevginar S. : Konu siz olunca Kurfallı'ya özel bir başlık açmadan olmaz… Köyünüz ile ilgili zaman zaman paylaştığınız sitemler ve beklentilere bu vesile ile yer verelim mi?
Süleyman G. : Bugün, ülkemizde bütün köyler boşalıyor, yeni nesli köyde tutmak neredeyse imkansız bir hal alıyor. İnsanları köylerinde yaşamaya ikna edebilmek için altyapısı tamamlanmış, insani ihtiyaçların karşılanabildiği ve gelir elde edilecek köy ve yaşantısına ihtiyaç var.
Silivri Belediyesi ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalıştaylar düzenleyerek köylüden eksikler, ihtiyaçlar ve projelerle ilgili bilgi aldılar. Ben de bu çalıştaylarda bulundum ve bir takım öneriler paylaştım. Her bulunduğum fırsatta da muhataplardan bir şeyler istiyor ve yol gösteriyorum. Örneğin İstanbul merkezdeki tüm kurban satış yerlerini ve mezbahaları köylere taşıyın bakın bakalım, köy nüfus ve geliri nasıl yükseliyor… Çiftçiden tarıma dayalı sanayici yaratın görün bakalım geliri nasıl artıyor.
Sevginar S. : Karakızlı Çiftliğinde tarımsal üretiminiz şu an için neye yönelik?
Süleyman G.: Çiftçilik hayatım boyunca yeni ve farklı ürünlerin tasarımını yapmayı kendime ilke edindim. Bugün içinde çiftlikte buğday, arpa, kanola, ayçiçeği, kavun, karpuz, balkabağı ve bezelye yetiştiriyorum.

“İLÇEMİZ AÇISINDAN BURADAKİ GELİRİN DIŞARIYA KAÇMASINI ÖNLEYECEK TEDBİRLER ALMALI”
Sevginar S. : Yatırım ve faaliyet alanınız epey geniş; Silivri'nin gelişim sürecini de yakından takip eden biri olarak ilçemizin en önemli ihtiyacı sizce ne? Daha az sorunlu bir Silivri için neler öncelikle yapılmalı sizce?
Süleyman G. : Tarım, hayvancılık, zirai ilaç bayi, ticaret, sucuk üretimi ve spor tesisi faaliyet alanlarım içerisinde olanlar itibariyle ben de ilçemizin ekonomisini yakından takip ediyorum. 40 yıldır Silivri'de biz; tarım mı, sanayi mi, yoksa turizm şehri mi olmalıyız tartışmalarıyla geçiriyoruz. Bugün baktığımızda hepsinden farklı oranlarda ekonomik olarak gelir sağlıyoruz. Ciddi bir tarımsal alana sahip olmakla birlikte GSMH'nin %3'lerini üreten sanayiye ve yine daha çok günübirlik turizme dayalı bir ekonomiye sahip bir ilçeyiz. Burada önemli olan bu kadar gelire sahip olmamıza rağmen, bu gelirlerin ne kadarı ilçemizde tekrar yatırıma dönüyor, ne kadar esnaf ile buluşuyor. İnsanlar ekonomik olarak güçlendikçe, eğitim, kültür ve sosyal hayatların büyük kısmını İstanbul'a kaydırıyorlar dolayısıyla ilçemiz açısından buradaki gelirin dışarıya kaçmasını önleyecek tedbirler almalı.

“BU TOPRAKLARDAN KAZANDIĞIMI BU TOPRAKLARIN İNSANLARI İLE PAYLAŞMAKTAN BÜYÜK KEYİF ALIYORUM…”
Bu, yerel yönetimlerin şehircilik hizmetlerini eksiksiz yerine getirmesi ile birlikte, bizim gibi yatırımcıların da işletmelerimizde, yeniliğe ve farklılığı açık olmamızı gerektirmektedir. Silivri'de yaşıyorsan kazandığını da burada değerlendirmelisin. Ben bu topraklardan kazandığımı bu toprakların insanları ile paylaşmaktan büyük keyif alıyorum…

“BENİM İÇİN ASIL OLAN SİLİVRİ- SPOR'DUR GERİSİ TEFERRUATTIR”
Sevginar S. : Silivrispor yöneticilik macerası nasıl başladı, nasıl bitti?
Süleyman G. : Beş yıl önce Sayın Mustafa Saral'ın daveti üzerine ikinci Silivrispor yöneticilik maceram başladı ve iki ay önce de futbol takımımızı yıllar sonra ikinci lige çıkarmanın gururuyla noktalandı. İyisi ve kötüsü ile geçen bu beş yıl ile ilgili sayfalarca yazılacak neşeli, hüzünlü, kırgın, başarılı anların var ama ben bugün en doğru olanı yapıp bunların hiçbirinden bahsetmeyeceğim. Ben görev sürem içerisinde sadece Silivrispor'un geleceğini planlamak ve menfaatlerini korumaya yönelik çalıştım. Benim için asıl olan Silivrispor'dur gerisi teferruattır.

“UMARIM İLÇEMİZİN KADERİNİ DEĞİŞTİRİP, GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRECEK BİRÇOK ÜNİVERSİTE SİLİVRİ'MİZDE BOY GÖSTERİR”
Sevginar S. : Fenerbahçe Üniversitesi maceramızın mimarlarındansınız. Bu konu nasıl doğdu, ne aşamaya geldi?
Süleyman G. : 25 Aralık 2015 günü Fenerbahçe Çorlu derneğinden bir arkadaşım beni arayarak yanında Fenerbahçe Yönetim Kurulu Koordinatörü Miraç Çam'ın olduğunu Silivri Şubesinin kurulması ile ilgili toplantı yapmak istediklerini söyledi. Birkaç saat içinde yaptığım telefon görüşmeleri neticesinde Kocabaş'ların fabrikasında ilk toplantımızı gerçekleştirip şubenin kuruluş çalışmalarına başladık. Miraç Bey toplantının sonunda üniversite konusunda YÖK ile yazışmaların devam ettiği ve en kısa sürede sonuç almak istediklerini belirtti. Hatta Lüleburgaz Belediye Başkanının, üniversite için kulübe yer tahsis etmeye hazır olduğunu bunun yanı sıra maddi destekte bile bulunmak istediğini ifade etti. Ben de kendisine “Para kısmını bilmem ama…” dedim ve Belediye Başkanımız Özcan Bey'in ilçemize üniversite kazandırma konusunda müthiş bir çaba gösterdiğini dolayısıyla Fenerbahçe'ye yer tahsis edebileceğini aktardım. Toplantı bitiminden sonra Özcan Işıklar'a konuyu ilettiğimde şahsi ve belediye adına gereken her şeyi yapacağını söyledi. Süreç başladı, Silivri'de Fenerbahçe Üniversitesi'nin kuruluş çalışmaları tüm ilçe ve ardından ülke kamuoyunda sıkça haber oldu. Öncelikle Aziz Yıldırım ve Özcan Işıklar önderliğinde burada isimlerini yazamayacağımız kadar çok kişinin inanılmaz destek ve katkılarıyla önümüzdeki yıl eğitime başlayacağını umut ettiğimiz Fenerbahçe Üniversitesi için tüm Silivri halkı adına teşekkür ederim. Bir parçası olmaktan ve süreç içerisinde her türlü çalışma, yardım ve destekten bir kez bile öf demediğim bu projede yer almaktan büyük onur duymaktayım. Umarım ilçemizin kaderini değiştirip, geleceğini şekillendirecek birçok üniversite Silivri'mizde boy gösterir.

“LİDER, ÖNDE GİDENİ DEĞİL ÖNCÜLÜK EDENDİR”
Sevginar S. : Sizin gibi uzun zaman gündemde kalınca ister istemez kimliği ile ilgili yıpranma payını hesaba katmak gerekir. Kişiliğiniz ve isminizin istikrarını korumayı özel bir başarı olarak değerlendiriyorum. Bunun sırrı ne?
Süleyman G. : Gerek ticari hayatımda, gerekse görev aldığım kuruluş ve sivil toplum örgütlerinde "farklı değilsen, benzersin" sözünden yola çıkarak idarecilik yapmaya çalıştım. İnsanlara yeni ve farklı projeler sunmayı seviyorum. Özellikle Silivrispor'da görev yaparken insanlarla ilişkiler konusunda da belli bir mesafede olmaya özen gösterdim. Karşındaki kişilerin görüşlerine saygı duyan ve onları her daim dinleyen bir tavırla ilişkilerini güçlü tuttum. Sosyal medyayı ne takip ettim ne de yorumda bulundum. "Lider, önde gideni değil öncülük edendir" sözüne riayet ederim.

  • ETİKETLER
PAYLAŞ
« Önceki ÇYDD’den 11. mezuniyet töreni
Sonraki » HAFTA İÇİNDEN

YORUM YAP