Ferhan Tezcan

Galatasaray’da deprem

1984 yılıydı, Galatasaray Türkiye liginde iyi bir sezon geçirmiyordu. Başlarında Fatih Terim vardı. Kaleyi Eser koruyordu. Sağbek Fettah, solbek Sefer'di. Mustafa Sejdiç, Müfit Doğaner, Öner, Bülent vardı. Ama kadro hem yaşlanmış ve çaptan düşmüştü. Bir maçta Orduspor'a 3-0 yenilen Galatasaray'da işler iyice kızışmıştı.
Hatta Ordu'da yapılann maç o kadar gergin geçmişti ki, basın tribününde İstanbul'dan gelen gazeteciler ile yerel basın bile birbirine girmişti.
Anlaşıldığı gibi gidilen yol yol değildi.
Bu arada teknik direktör İviç yönetimden bir gizli toplantı istemiş ve toplantıda Fatih Terim'in futbolu bırakmasını ve kendisinin yardımcısı olmasını dile getirmişti.
Ancak bu dilek önce Fatih Terim'den sonra da yönetimden kabul görmedi. Zaten İviç'de kaçarcasına Türkiye'den ayrıldı gitti.
Mayıs ayında Galatasaray'da yönetimde değişti. Sarı - kırmızılı kongre çok yeni ve değerli isimleri göreve getirmişti.
Başkan ünlü bir cerrah olan Profesör Ali Uras'dı. Yönetimde Faruk Süren, Alp Yalman, Ergun Gürsoy, rahmetli Selçuk Uygur gibi ''kalın'' isimler vardı. Hatta rahmetli Özhan Canaydın bile bu yönetime sonradan girmişti.
İşte bu yeni yönetim Galatasaray'da işe sil baştan ile koyuldu. Defansın tümü kulüpten ayrıldı (Fatih Terim hariç).
Kaleye o zamanki Yugoslav milli takımının kalecisi Simoviç alındı. Gençlerbirliği'nden İsmail, Bursaspor'dan Semih, Kocaelispor'dan Yusuf, orta sahaya Borussıa Dortmund'dan Erdal Keser, Hannover'den Savaç Koç takıma alındılar. Ardından genç takımdan iki yıldız Bülent ve Tugay Kerimoğlu da kadroya girdiler.
Galatasaray İviç'in ülkesine gitmesinden sonra takımın başına Alman milli takımından istifa eden Jupp Derwall'i getirdi.

BÖYLE KRİZ GÖRÜLMEDİ
Mesleğime yurt dışından döndükten sonra Milliyet Gazetesinde başlamıştım. O zaman ki Galatasaray Kulüp Başkanı Selehattin Beyazıt'dı. Beyazıt muhteşem bir insandı. İngiltere'de, Amerika'da, Kanada'da çok önemli bağlantıları vardı. 1976 senesinden sonra bir kez daha Galatasaray kulübü ona sarıldı ve başkanlık yaptı. Ardından kulübe ne başkanlar geldi.
Alp Yalman hala bir efsane olarak karşımızda duruyor. 1996'da başkan olup Fatih Terim ile birlikte dört yıllık aralıksız şampiyonlukları alan Faruk Süren'i kim unutabilir. Mehmet Cansun kısa bir dönem başkanlık yapmasına rağmen Süper kupanın alınması. Duygun Yarsuvat'ın ilerlemiş yaşına rağmen yine Cansun gibi kısa dönemde ''huzurlu'' ve dünya ile barışık yönetim tarzları kimin aklından çıkabilir.
Ama Galatasaray'da ''şirazenin'' bozulduğu anlar daha dün başlamadı.
Ünal Aysal seçildiği zaman bir iş adamıydı. Ama yönetemedi. Sonra Dursun Özbek geldi. O da kulübü yönetemeden gitti. Galatasaray Dursun Özbek'den sonra başkan ararken Mustafa Cengiz çıktı.

ALLAH ŞİFA VERSİN
Mustafa Cengiz'i tanırdım. Çünkü Show Tv Levent'teydi. Onun da sahibi olduğu benzinci Çilekli'deydi. Zamanla tanıştım. Askerlerle ve Mustafa Denizli ile arası çok iyiydi. Ama futboldan hiç anlamazdı. Köy-Koop kuruculuğu yapmış, Özal'ın ısrarına rağmen politikaya girmemişti. Sonra da Tanzim Satışların başına gelmişti. Galatasaray'ı ise bir-iki yıl fena yönetmedi. Ama ibra edilmediği gün çekişmeyi başka kulüplerle değil kendi iç dünyası ile yapmaya başladı. Artık kavga doruğa çıkmıştı.
Galatasaray liselilerden onu istemeyen çoktu.
Sonra rahatsızlıkları belirdi. Ardı ardına ameliyatlar oldu. Bu herkesin başına gelebilecek bir durumdu. Allah şifa versin ama başkan istifa etmiyor ve ''tam gaz'' devam ediyordu.
Fatih Terim ile gereksiz bir çekişme içine girmişti. Normalde kulüp başkanı teknik direktörü ile çekişme içine girdimi başkan onu yollardı. Cengiz bunu da yapmıyordu. Belki de yapamıyordu.
Önce Belhanda sezon ortasında gereksiz kovdu. Daha önce de Feghoulı ve Belhanda için ortalıkta konuşulmayacak sözler etti.
Durmadı Fenerbahçe yönetimine salladı. Durmadı Donk'a bir kulüp başkanının ulu-orta söylemeyeceği lafları ağzından çıkardı. İnsanlar birbirlerini sevmeyebilirler olabilir. Ama saygı ve liyakat en önemli ''erdemdir''.
Amerika'ya uçuşlar 1.5 senedir askıda. İnsanlar öyle Bodrum'a da sıkı sıkı gidemiyorlar.
Sayın başkan eğer Fatih Terim'in istifasını istiyorsan daha doğrusu Aysallaşmak istiyorsa hemen açıkla. O istifa eder. Yok eğer başka şeyler yapmak istiyorsan biraz bekle. Çünkü bu konuşmalarla yaratacağın deprem Galatasaray'da 7'leri bile çok geçer. Sonra kimse toplayamaz.

YORUM YAP