Dün gazetemizde yer alan Tülay Kaynarca’nın Ak Parti’de teşkilat ile adaylık buluşması/kutlama haberi üzerine bir sürü imalı telefon aldım. Bizim ‘bayram’ diye nitelediğimizi ‘hüsran’ olarak yorumlayanlar mı istersiniz, ‘mutluluk gözyaşları’ dediğimize ‘kahrından ağladılar’ diyenleri mi.
Herkesin söz hakkı var.
Muhabir arkadaşımız görünürde olanın samimiyetini inanıp ‘bayram’ demiş, ‘mutluluk’ olarak aktarmış yaşananları.
Bayram eden bir kesimin olduğuna dair görüşe tümden bir karşı çıkış yok tabi.
İstanbul’da yapılan temayül yoklamasında İl Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Turan’ın oy kullananların kulağına ısrarla ‘Tülay Kaynarca’ ismini fısıldadığını anlattıklarında, ‘olsun o kadar ne yapacaktı ki’ diye sordum? 2004’teki ‘belediye başkanı olmamı sağla ben de milletvekilliğine destek vereyim’ anlaşmasının hortladığını ısrarla vurguladılar.
Hım şu mesele… Ben de gündemimizden kalktığını düşünmüştüm.
Eski hesap ve defterler hiç kapanmaz mı?!
Sonra “Duymadın mı Metin Karakaş’ın Yalçın Yönet’i ‘Hüseyin Turan’ı belediye başkanımız diye anons ederek kendinden önce (sonra vermesi gerekirken) söz verdiğinde nasıl payladığını?” diye üstelediler.
Duydum ama ifade edildiği gibi yormamıştım açıkçası…
Karakaş çok renk verdiğini düşünmüş olmalı ki dakikalar sonra kendisi de Hüseyin Turan’ı “Belediye başkanımız” diye anlatıyor.
Turancılar partiye akın etti.
Yerel seçimlerin kaybedilmesinden sonra yıllardır partiye gelmeyen Hüseyin Turan taraftarlarının Tülay Kaynarca’nın milletvekilliğine destek belirtmek için partiye gelişi de gözlerden kaçmamış.
Ben tam da Karakaş ile Turan’ın arası yerel seçimlerden sonra hiç olmadığı kadar düzeldi diye düşünürken, şu olup bitenlere bir bakın!
Dikensiz gül olur mu?
Kimse kusura bakmasın Özcan Işıklar’ın Selami Değirmenci’si varsa Metin Karakaş’ın da mis gibi Hüseyin Turan’ı var.
Gülme komşuna gelir başına diye boşuna dememiş atalarımız.
Tabi Işıklar ve Karakaş ikilisinin Abdullah Yıldırım ve Yetgin Çavdar gibi ‘bonusları’ da var.
Kaynarca’nın Milletvekilliği Çavdar’ı ‘siyasi olarak bitirecek’ darbe mi, değil mi zaman gösterecek. 2004’te belediye başkanı olamayışının tek sorumlusu Kaynarca, Çavdar’a göre. Şimdi bir de milletvekilliği şansını ikinci kez aynı kişi yüzünden kaybettiğini düşünmüyorsa ne olayım?
Karakaş’ın ilçe başkanlığına boyun eğmek zorunda kalması yetmezmiş gibi bir de Kaynarca’ya yine yenildi… Çavdar’ın durumu hepsinden kötü!
Başım döndü… Ne karmaşık işler bunlar… Siyasetçiler sizin oylarınıza talip olana kadar ne kadar meşakkatli, dolambaçlı yolları kat etmek zorundalar bakın, görün ve unutmayın.
Zaten bu sınavı veren, halkın oyunu almanın yolunu bulur bir şekilde; Eğer ‘ön savaşta’ akıl ve mantığından fazla kayıp vermediyse.
Siyaset kaynayan kazan bu aralar. Ama asıl filmi yerel seçimlerde izleyeceğiz. Her birimiz esas kahramanların yanında ufak tefek figüran roller üstleneceğiz belki…
Vekillik falan biraz uzak hikayeler bizim için de yereldeki psikolojik savaşı çok yakınen hissedeceğiz.
Kim ne derse desin 2014’te yine iki parti arasında verilecek mücadelenin bugünden bilinen aktörleri kuşkusuz ki Özcan Işıklar ve Metin Karakaş. Onların önündeki en büyük tehlike de halkın önüne çıkmadan önce fazla yıpranma riski. Birinci sıradakilerin birbirleriyle ‘savaşı’ndan ikinci sıradakiler faydalanır.
Selami Değirmenci ile Hüseyin Turan arasındaki siyasi rekabeti ve 2009’da her iki ismin verdiği kaybı iyi düşünün!
Yerel seçimler açısından düşünürsek Referandum’un Silivri galibi Özcan Işıklar diyebiliriz. Tıpkı Metin Karakaş’ın yereli askıya alıp şu anda sadece genel seçimlerde bunun rövanşını tasarladığı gerçeğinin su götürmeyeceği gibi. Yapması gereken de bu. Rakipleri ile genel seçimlerden sonraya ertelemeli ‘yarışını’ şimdi Başkanı olduğu teşkilatı ulaştırabileceği en yüksek başarı seviyesine taşıyarak bu durumu referanslarına yazdırma kaygısından başka bir şey düşünmemeli.
Işıklar, bu kez daha çok çaba sarf etmeli. Büyük beklenti içine sokulan örgüt milletvekili listelerinin açıklanması ile demoralize oldu. Örgütün ciddi bir motivasyona ihtiyacı var bunu sağlayan başarıdan pay alacak!
Siyasilerin çok işi var çoook!
