XXXXX

Enayi Sözlüğü

Yerel basından müstafi, yaygın basından kovulma, kendisine saygısı olan hiç bir gazetecinin çalışmayacağı beşinci sınıf mevkutelerde, beşinci sınıf yazılar yazan şahıs, "engin" tarih bilgisini yine konuşturmuş...
En son bir ara, yine ahkam kesmeye kalkmış, "Çanakkale'de son neferine kadar şehit olan alaydan" bahsetmiş, ben de kendisine mabadımla gülmüştüm. Zira o alayın mensuplarının hatıralardan oluşan kitaplar, gazete röportajları vardır. Merhumlar öbür taraftan telgraf çekmediyse tabi...
Bu sefer, lafı dönmüş dolaştırmış, Hüseyin Şahin'in kızının ismine getirmiş ve "Tuba" isminin, Yahudi ismi olduğunu, bir Yahudi kabilesinin adı olduğunu iddia etmiş...
Bunlar gibi, "zohnerizm" illeti kurbanlarının çok sevdiği uğraş dallarından biridir "onomastik" yani "isim-bilim"...
İsimlere çeşitli anlamlar, kökenler yüklerler, böylece insanın (çoğunlukla) seçme şansı olmadığı, anne-babasının da koyarken altında bit yeniği aramadığı isimlerden komplo teorileri üretirler...
Bu gibi sallamaların Türkiye'deki ağababası Yalçın Küçük'tür...
Evet, kimi isimler, özellikle kimi soyadları, eğer şecere bağı da destekliyorsa, kişinin -ya da atalarının- soyu, kökeni ve hatta dini hakkında fikir verebilir. Ama sadece o kadar...
Kesin değildir bu bir, sadece fikir verir bu iki... Ve bu durum, çok istisna hallerde, çok istisna ailelerde geçerlidir, bu da üç...
Merak edenler, Soner Yalçın'ın Efendi serisini okuyabilirler...
Lakin bu uğraş, eğer işin uzmanı değilseniz, ciddi, arşive dayalı, sistematik bir çalışma yürütmediyseniz, sizi facia boyutundaki yanılgılara sürükleyebilir. Zira, bilgi kirliliğine, dezenformasyona çok açıktır...
Hele hele, zır cahilseniz ancak kendinizi matah bir şey gibi göstermeye çalışıp, ahkam kesiyorsanız..

Haberin devamı 11.08.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP