En zor yarış!

Hafta sonu yağmur hasretimizi giderdikten sonra, yeni haftaya güneşli bir havada başlama umudu daha da güçlü bir biçimde kendini hissettiriyor.
Kar öngörülerini de hatırlattıktan sonra siyasetin sıcak gündemine girişebiliriz sanıyorum…
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, (sebebi pek çok kişi için sır olmayı sürdüren ancak benim bir süredir artık bildiğim nedenlerden ötürü) çalışmalarının yoğunluk ve ciddiyet dozunu arttırdı. Kamuoyundan alınan tepkiler, muhalif saldırılarla birleşince üzerinde oturduğu ve oturmayı sürdürmek istediği koltuğun sarsıntıları kendini daha güçlü hissettirdi. Ve Işıklar, inanmayı seçtiği pembe tablodaki siyahları henüz görmese de griler ile yüzleşme sürecini gerçekleştirdi.
Bir işte rakipsiz olduğunuzda tadı tuzu kalmaz zamanla. Tıpkı muhalefetin olmadığı yerde iktidarın da anlamını yitirmesi gibi. Karşısına her anlamda dikilebilecek güçlü bir rakip veya alternatifi bulunmayan Işıklar'ın yarışı kendisiyle… Bu çok yorucu bir süreç ve ‘ya hep' – ‘ya hiç' sınırında sevimsiz bir durum.
Her koşul şansızlıkları kadar şanslarını da barındırır içinde. Onları görüp de ortaya çıkarmak kişinin becerisine kalmış bir şey. Güç ve zayıflık bence hiç de öyle birbirinden uzak kavramlar değil. Her şey insanın aklında, kendisinde biter. İrade veya kararlılık ne derseniz deyin hiç hafife alınmaz, alınmamalı.
Silivri'de hazır tüm hesaplar 2014'e göre ayarlanmışken, sonuç her ne olursa olsun hiç kimse için sürpriz olmayacağı aşikar. Seçenekler herkesin malumu.
Yüksek hedefleri olanlar şartlarını, koşullarını çok iyi hesap etmeli. Tüm ayrıntıları göz önünde bulundurmalı. Odanıza giren bir sinek ile dairenizde dolaşanın verdiği rahatsızlık oranı, tabağınızın içinde güzel bir yemek yemeye hazırlanırken gördüğünüz haşerenin etkisi… Hepsi değişir. Bir sinek deyip geçtiğinizde onun bile başınıza ne işler açabileceğini bilip buna göre davranırsanız, verdiğiniz karar ve sarf ettiğiniz sözlerin ardından karşılaştığınız sonuçlara hazırlıklı olursunuz…
Ben herkesin her şeyi yapıp, söylemeye hakkı olduğunu düşünüyorum. Sonuçlarına katılabilmek şartıyla tabi. Ha "Ben canım ne isterse yaparım karşımdakiler de bana her koşulda uyar” derseniz yaşadıklarınızdan hiç tecrübe edinmemişsiniz demek ki…
Hayatın öğretemediklerini hatalarınızla telafi edebilirsiniz, sağlam hocadır iyi ders verirler…

GÜNÜN SÖZÜ
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Nereden bilebilirsin
Hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Şems-i Tebrizi

BİR BERBER VE SİYASETÇİ ANISI
Hikaye demedim, gerçek olmadığı izlenimini uyandırmamak için. Çünkü anlatacaklarım gerçek!
CHP Eski İlçe Yönetim Kurulu Üyesi bir siyasetçi, halı hazırda aynı partide yönetici olan berbere müşteri olarak gitmiş. Tıraş olmak üzere koltuğa oturur oturmaz da belediye başkanını eleştirmeye başlamış.
Yönetici berber, bir savunmuş iki savunmuş belediye başkanını, eski siyasetçiye avukat da olması asabiyle laf anlatmak için epey zorlanmış…
Süreç böyle uzayıp giderken, berber yönetici sinirin de etkisiyle elindeki usturayla eski siyasetçinin çenesini ‘kesmiş'.
Eski yönetici ‘siyasi gazilik' unvanını alırken, yeni yönetici can siperhane savunmasını tamamlamış.

FARKINA VARALIM
Etrafımızda çeşitli nedenlerden dolayı yaşamını engelli olarak sürdürmek zorunda kalan insanların farkına varalım. Sadece bizler sıradan kişiler değil, yöneticilerimiz de onların zorlu yaşantısını kolaylaştırmak için ihtiyaç duyulan özellikle kent düzenlemelerini dikkate almalı. Silivri Belediyesi'nin yıllardır her dönem sürdürdüğü engellilere yönelik çalışmaların anlamı çok büyük ama ihtiyacın da aynı ölçülerde olduğunu unutmayalım. Dünya Engelliler Günü'nde bir nebze farkındalık yaratmak için konuya değinmek istedim…
İyi haftalar...

YORUM YAP