Sevginar Sali

Emniyet ve yargı temizlenmeden, siyaset temizlenemez...

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında son olarak Emniyet Genel Müdürlüğü'nün açıklamasına göre “667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında alınan tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 2'inci maddesinde zikredilen ve milli güvenliğe tehdit olduğu tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütü ile iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle 9 bin 103 Emniyet Teşkilatı mensubu görevden alındı.”
81 ilde eş zamanlı yapılan operasyonlarda da 1000'nin üzerinde ‘mahrem imam' gözaltına alındı.
Emniyete yönelik operasyon dalgası Silivri'ye de sıçradı… 8 polisin evinde arama yapıldığı, bilgisayar ve telefonlarına el konulduğu gelen bilgiler arasında.
***
Her operasyon duyumu ile siyasilere çevrilen gözler büyük bir hayal kırıklığı ya da karşılıksız beklentiler etkisiyle emniyet, yargı veya eğitimcilere dönüyor… Bizim siyasetçiler birbirini bu konuda yerli/yersiz şikayet etme yarışına girdiği için ve polisin, hakimin, öğretmenin başına gelenlerden ziyade politik kimlik taşıyan şahısların akıbeti büyük bir merakla izlendiğinden bugüne kadar gerçekleşen cemaat operasyonları tatminsizlikle ve giderek düşen bir ilgiyle izlenmekte.
Emniyet ve yargı kanadında bu kadar çok cemaat göz altısı ve tutuklaması varken, siyasetteki temizliği kim yapacak acaba? FETÖ'nün bu kadar çok ele geçirdiği iki alana dikkat eder misiniz? Çoğunlukla eleştiriliyor ya; ‘Niye emniyet ve yargıya yönelik operasyonlar var da siyasete yok?'… Cemaatin etkisinden kurtulmayan emniyet ve yargıdan etkin bir FETÖ mücadelesi beklemek ne kadar boş farkında mısınız? On binler ile ifade bulan göz altılardan sonra esas temizliği yapması beklenenlerden geriye ne kalacak o da ayrı dava!
Mücadelede orta çıkan rakamlara mı yanarsınız, devletin kuşatılmasına mı üzülürsünüz, ayakta uyuduğumuza mı hayıflanırsınız? Uyutulduk, uyumalara doyamadık! Uyananlar bir daha gözünü açamayacak hale getirilmiş!
Akvaryuma gidenleriniz bilir; önce daha ufak balıklar bir gösteri yapar, arkasından büyük balıkların sahne sırası gelir; esas gösterinin tavan noktasıdır. 15 Temmuz'dan bu yana dönemsel, bölgesel ve bölümsel temizlikleri izledik; meselenin esasına gelme vakti yaklaştı gibi…
İsimsizler diye bir dizi gösterime girdi kısa bir süre önce… Dizi furyasından afakanlar basmış biri olarak ben bile denk geldiğim zamanlarda takılıp kalıyor, merakla izliyorum… Eğer oradan gösterilenler gerçekten bu ülkenin her hangi bir köşesinde yaşandıysa ne kadar insana ve ideale yazık etmişiz kendimce yaptığım hesabı aklım almıyor… Cemaat deyince en çok kişisel menfaat, çıkar, suiistimali düşünüyordum… Bu denli ihanet, kıyım oldu ve bu devlet hala yıkılmadıysa; bir mucizeye şahitlik ediyoruz…
Devletimizi öldürmeyen bu illetten kurtuluşumuzun, onu daha güçlü kılmasına vesile olmasını diliyorum…
Çok zor ve belki de daha da sancılı, sarsıcı ilerleyecek ama bürokrasi ve siyasetteki temizliğin de yapılması şart…
Kangren olan bölümü keserek temizlemezsek, kaybımız görünenden daha çok olacak…
Gerçek suçlular ile masum insanlar arasında ayrımı yapabilecek iradenin bizi terk etmemesi temennisiyle…
Hayırlı Cumalar, iyi hafta sonları...

YORUM YAP