Sevginar Sali

Demir tavında dövülür...

Hararetli bir meclis beklentisi ile kurulduğumuz izleyici koltuklarından saatler sonra kalktığımızda birleşime sürprizlerin damga vurduğunu söylemek en doğrusu galiba.
“Koşmaya geliyorum” vaadiyle seçilen ve dediğini yapan bir Belediye Başkanını anlamak için karşısındakilerin ‘oturmaktan' daha fazlasını yapması gerektiği aşikâr.
İlk sürpriz CHP'nin değişen Grup Sözcüsü oldu. Nisan ayı ilk oturumu yerine ikincisinde bu kararı verdi CHP'liler, artık MHP'den mi cesaret aldılar bilinmez.
Melih Yıldız'a Başkan Bey'in “Dersinize çalışmamışsınız” eleştirileri haksızdı en az muhalefetin Yılmaz'a yönelttiği faaliyet yetersizliği ithamı kadar…
CHP'nin yeni Grup Sözcüsünün, Silivri Belediyesi ile Volkan Yılmaz'ın 2020 faaliyetlerini eleştirmek üzere kürsüye oldukça hazırlıklı çıktığı her halinden belliydi. Başkan Bey'in anlamak istemediği (İşine gelmeyenler dışında herşeyi anlıyor maşallah...) şey; muhalefetin görevini en az onun iktidar sorumluluğu oranında yapması gerektiği gerçeği. Bu aynı zamanda muhalefette; Yılmaz'ın ve yönetiminin başarıları yerine yapamadıklarını öne sürmek ve cilasını mümkünse söndürmek, zorunluluğunu yüklüyor. Yani herkes gerekeni, görevini yapıyor. CHP'nin bakış açısını değiştirmesi için muhalefet konumundan çıkması lazım; Yılmaz'ın gerçekte bunu istediğini hiç sanmıyorum : )
Melih Yıldız, dersine fazla çalışmaktan bildiklerini şaşıran öğrenciler misali bir kaç noktada elini zayıflattı; mirasyedi suçlaması bunlar arasında en bariz yanlışıydı... Muhalefetin işi iktidardan çok daha zordu. Hala da öyle giderek de güçlük derecesi artacağa benziyor…
Volkan Yılmaz zorlu bir rakip, karşısındakinin işini kolaylaştırmak sahip olduğu bir özellik de değil, hatta semtine dahi uğramıyor.
CHP'nin elindeki en büyük koz Yılmaz'ın kendi yaptıklarından tatmin olmamak ile ilgili beslediği güvensizlik. Değil iki yılda yaptıkları üç ayda halkın nazarında kazandığı güvenin Silivri'de neleri değiştirmeye kadir olduğunu anlasa belki çok çalışkan bir başkandan orta seviyede bir performansla yetinmek zorunda kalacağımızdan Vol-KAN Yıl-MAZ'lığının devamını dilemekten başka bir düşünce aklıma dahi esmiyor ilçemizin refahı ile selameti adına.
CHP yeni baş aktörü ile yapması gerekeni yaptı. Belediye Başkanımızın üzerine ters motivasyonun ne denli faydalı olduğunu düşününce biraz sinirlenmiş olmasını kendisinin de o kadar dert ettiğini sanmıyorum.
Muhalefetin görevi iktidarın başarısını parlatmak değil, daha iyisini yapmak üzere çalıştırmak. Bu açıdan CHP faaliyet konusunda olması lazım geleni yerine getirdi, Başkan Bey de bu hususta gereğini yapar yani asayiş berkemal.

İki isme daha değinmek istiyorum…
AK Parti adına konuşan Celalettin Yazıcı… Yıldız gibi uzun uzadıya çalışmamış dersine ya da son anda haberi oldu bilmiyorum ama bir son dakikalık vardı üzerinde. Buna rağmen mantıklı ve makul çıkışları, körü körüne görüş beyan ve savunmalardan uzak, yapıcı eleştirileri bana çok iyi geldi açıkçası. Birkaç kişiden de aynı gözlemi aldım… Faaliyet değerlendirmelerine de meclise de görüşü ayrı bir hoşluk kattı.
Ve Lütfü Vardar… Üst üste iki gündem maddesi ile ilgili söz alışları bir yenilik havası yarattı. Partizanlıktan uzak eğilimi meclisimize renk kattı.

YORUM YAP