SOSYOLOG - Aleyna Çalış

Çocuk istismarı

                                                   ÇOCUK İSTİSMARI NEDİR?

 -0-18 yaş grubundaki çocuğun; sağlığını, fiziksel gelişimini, psiko-sosyal gelişimini bilerek veya bilmeyerek olumsuz etkileyen her türlü harekete denir. Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile çoğu zaman aynı anlama gelir.

ÇOCUK İSTİSMARI TÜRLERİ

1.FİZİKSEL İSTİSMAR

2.CİNSEL İSTİSMAR

3.DUYGUSAL İSTİSMAR

4.EKONOMİK İSTİSMAR

5.BİLEREK ZARAR VERME

ÇOCUK İSTİSMARININ BELİRTİLERİ:

-Çocukluk çağı cinsel istismarları çoğu zaman hiç kimseye söylenmez.

-Çoğunlukla günahından dolayı cezalandırılacağına ya da terk edileceğine dair korku yaşanır, utanç ve suçluluk duyguları ile bu şiddet saklanır. 

-Böyle bir durum ancak çocuk, cinsel istismar sırasında fiziksel olarak zarar görmüşse ortaya çıkar.

-Çocuğun vücudunda yara, kesik, morluk, kırık, çıkık olabilir.

-Çocuğun cinsel organında morluk, kanama görülebilir.

-Cinsel tacize uğrayan çocuklar sıklıkla birine açılmakta çekingen davranırlar. 

-Bazen kendileri yerine bir başka çocuktan söz ederler.

-0-3 yaş arası çocuklarda yeme ve uyku bozuklukları, yabancılardan korkma ve yaşına uygun olmayan cinsel oyunlar oynama davranışları görülebilir. 

-3-6 yaş arası çocuklarda bebek gibi konuşma, içe kapanma, birine yapışma, altına büyük-küçük tuvaletini yapma, yeme ve uyku bozuklukları, agresyon, boyun eğme davranışı, sık ve devamlı cinsel oyun, mastürbasyon gözlenebilir.

ÇOCUKLAR NELER YAŞADIKLARINDAN NEDEN BAHSETMEZLER?

-Kendilerine inanılmayacağını düşünebilirler.

-Başlarının belaya gireceğinden korkabilirler.

-İstismarcının tehdidinden korkabilirler.

-İstismarcıyı korumak isteyebilirler, istismarcıyı sevebilir ama yaptıklarını sevmezler.

-Nasıl anlatılacağını bilmeyebilirler.

-Cinsel şiddet içeren davranışların yanlış olduğunu bilmeyebilirler.

-Arkadaşları tarafından dışlanmaktan korkabilirler.

-Homofobik bir çevrede yetişti iseler, homoseksüel olarak adlandırılmaktan korkabilirler.

-Büyükleriyle (otorite ifade edenlerle) cinsel konuları konuşmaktan utanabilirler.

-Gammaz olarak adlandırılmak istemeyebilirler.

-İyi çocukların cinsellikle ilgili sözcükleri kullanmamaları gerektiği kendilerine söylenmiş olabilir.

-Cinsellik, cinsel taciz/istismar hakkındaki bilgisizlikleri sebebiyle yapılanı kavrayamayabilirler, nasıl adlandırıp anlatacaklarını bilemezler, bocalarlar.

-Kendilerine yapılanı engellemeye çalışmadıklarından suçluluk duygusuna kapılıp sessizleşebilirler.

-İstismarcının yaşı veya aile içinde iktidar konumunda bulunuşu sebebiyle ona mutlak güven duyup itaat etmeleri gerektiğine inanıyor olabilirler.

-Çocuk olduklarından cinsel istismarı merak etmelerinin, oyunlaştırarak öğrenmeyi denemelerinin doğal olduğunu, bunun kendilerinin suçlu olduğu anlamına gelmediğini düşünemeyebilirler.

-Eğer istismar sırasında cinsel olarak uyarıldılar, zevk aldılar ise istismarcının yaptıklarının kendi rızaları ile gerçekleştiğine inanabilirler.

-Bir dönem bahsetmiş ve kendilerini suçlayan, dışlayan, yaşadıklarına istismarcı açısından bakıp çocukla empati kurmayı reddeden, küçümseyici, aşağılayıcı, acıyan vb. tepkilerle karşılaşmış olabilirler, yanlış tepkiler anlatma korkularını katlayabilir.

-Cinsel istismarı anlattıkları kişiler tarafından, tekrar istismara uğramaktan korkabilirler.

-Cinsel istismar anında kilitlenip kendilerini dış-iç tepkilere kapamış iseler, istismarın sözünü etmeyi denerken de aynı şekilde bir tepkilenme yaşayarak engellenebilirler.

-Şiddet, cinsel şiddet, cinsellik hakkında yeterli bilgiye sahip olsalar dahi yaşadıklarını cinsel istismar olarak adlandırmaktan korkabilir, özellikle istismarcıları bir yakınları ise yaşadıklarından emin olmakta zorlanabilirler.

-Yapılan eylemin aşağılayıcı, baskılayıcı niteliğinden dolayı utandıklarından saklanabilir veya saklayabilirler.

ÇOCUK İSTİSMARINA KARŞI YAPILABİLECEKLER NELERDİR?

-Çocuğa inanmak ilk adımdır. Bir çocuk böyle bir konuda asla ve asla yalan söylemez. Bu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır. Böyle bir durumda konuşması için çocuğu cesaretlendirip desteklemek, kızıp aşırı tepkiler vermek veya öfkelenmek yerine sakin bir şekilde çocuğun başına neler geldiğini dinlemek; yumuşak bir ses tonu ve yumuşak bir üslupla çocuğun konuşmasını teşvik etmek çok önemlidir.

-Damgalamadan yanında olup onu içinde bulunduğu suçluluk duygusundan kurtarmak gerekmektedir. Çünkü yaşadıklarına tam manasıyla anlam veremeyen çocuk, bütün olan bitenden kendini sorumlu hissedip suçlu olduğunu düşünecektir. Destekleyici ve anlayışlı bir şekilde yaşadığı olayda onun bir suçunun olmadığı, masum olduğu ve her ne olursa olsun yalnız olmadığı, yanında olunacağı yönünde güven vermek çocuğun yararına olacaktır. Çocuğun yaşayacağı travma göz önünde bulundurularak asla bilinçsizce ve özensiz bir şekilde davranılmamalı, çocuğun yaşadığı zorluğun farkında olunmalı ve çocuğa gerekli psikolojik destek sağlanmalıdır. 

-Ayrıca koruyucu bir tedbir olarak çocuk parklarına, okullara ve çocukların bulunduğu ortak alanlara mahremiyeti zedelemeden güvenlik kameraları takılması da önem arz etmektedir. Buralarda çocuklarla bire bir iletişimde olacak tüm personelin ilgili güvenlik soruşturmasından ve psikolojik testlerden geçmiş, bilinçli ve eğitimli kişiler olması gerekmektedir.

-Devletin çocuklarla ilgili kurumlarında çalışan personele verilmek üzere uzmanlarca eğitim programları hazırlanmalı ve bu programlarda aktarılan bilgiler kitapçık haline dönüştürülüp katılımcılara ayrıca elden de verilmelidir.

-Bu tarz eğitimlerden herkesin faydalanması sağlanmalı ve toplumun bu konudaki bilinç düzeyi arttırılmalıdır. Eğitimlerin periyodik olarak altı ayda bir tekrarlanması ayrıca önemlidir. Sağlık personellerinin, öğretmenlerin, çocuk sahibi ailelerin istismar çeşitleri hakkında eğitim alması sağlanmalıdır.

YORUM YAP